Başbakan Erdoğan, İstanbul WOW Otel'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin baştan beri Libya'da izlediği politikayı anlattı. Libya'da gelişmelere kayıtsız olmalarının, yaşananlara bigane kalmalarının, Libya halkına sırt dönmelerinin asla söz konusu olamayacağını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz Türkiye olarak, Libya meselesine en başından itibaren çok büyük bir hassasiyetle yaklaştık. Hamasi nutuklardan özenle kaçındık. Popülizmden, şovdan, Libya üzerinden çıkar sağlama kaygısından tamamen şahsım, arkadaşlarım uzak olduk. Her zaman ifade ettiğim gibi, biz Libya'da birilerinin yaptığı gibi petrol kuyularını değil, yerin üstündeki canları görenlerden olduk. Libya'nın toplumsal yapısı, siyasi yapısı bölge için arz ettiği önem ve Libya'nın bazı ülkeler için iştah kabartan zenginliği, bu ülkeye yönelik tavrımızın büyük bir hassasiyet içinde belirlenmesini gerekli kıldı.
Süreç içindeki gelişmeler, Libya'da mevcut yönetimin herhangi bir karışıklık durumunda takınacağı tutum da yine bizim üzerinde duyarlılık gösterdiğimiz bir başka konu oldu.''
İnsani tavır vurgusu yaptı
Türkiye'nin Libya konusundaki tavrının, ''taraf tutmak, bir tarafı desteklemek'' şeklinde olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Bizim Libya tavrımız, şov yapmaya, çıkar sağlamaya, buradan bir rant elde etmeye, nüfuz elde etmeye yönelik de olmamıştır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Libya'daki tavrımız, tamamen insani bir tavır olmuş, bir tek kişinin dahi burnunun kanamamasına yönelik bir tavır olmuştur. İnsani duruşumuzun, başta Libya olmak üzere, muhalifler nezdinde yanlış yorumlandığını, yanlış algılandığını özellikle de bazı ülkeler tarafından (Bu bizce bilinmektedir) art niyetli bir kampanya ile yanlış aksettirildiğini biliyoruz. Libya'da adeta Türkiye aleyhine bir kampanya başlatılmış, Türkiye'nin politikaları yalan-yanlış şekilde aksettirilmiş, muhalifler nezdinde bir infial oluşturulmak istenmiştir. Biz burada da soğuk kanlılığımızı kaybetmedik, son derece istikrarlı, tutarlı ve ilkeli bir politika izledik. Muhaliflere her türlü insani yardımı ulaştırırken, her türlü riski göze alırken, iletişim kanallarını muhalifler de açık tutarken, Libya yönetimini de her fırsatta kan dökmemesi, katliamlara girişmemesi, halkın sesine, arzularına kulak tıkamaması noktasında uyardık.''
Libya'nın zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin, Libya halkının bu zor dönemi en az zararla atlatması için çalıştığını ifade etti.
Libya'dan uzaklaşmalı
Daha önce açıkladıkları ve destek aldıkları yol haritasını yineleyen Erdoğan, tüm bu çalışmaların Trablus yönetimi tarafından dikkate alınmadığını söyledi. Erdoğan, şunları vurguladı:
"Libya tarihinde yeni bir dönem başlamıştır. Libya meselesinde artık söz tükenmiştir. Bu noktada yapılması gereken Libya'da Trablus'ta yönetimi elinde tutan Muammer Kaddafi'nin derhal iktidarı bırakması, üzerindeki tarihi sorumluluğu insani ve vicdani sorumluluğu derhal yerine getirmesidir. Muammer Kaddafi, Libya'nın geleceği, toprak bütünlüğü, Libya'nın barış ve huzuru adına bu tarihi adımı artık atmaz zorundadır. Mevcut şartlar altında en uygun çıkış yolu, emaneti sahibine, yani iktidarı ve yönetimi, iktidarın gerçek sahibi olan Libya halkına iade etmesidir. Libya bir ailenin veya bir kişinin mülkü değildir. Tüm Libyalılar'ındır. Libya'da dökülen kan Libyalıların, kardeşlerin kanıdır. Kardeş kanı üzerine, istikbal, barış ve adalet tesis edilemez."