Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile yaptığı toplantıda çözüm süreci, Ortadoğu’da IŞİD’e karşı yürütülecek operasyon, “paralel yapı”, HSYK seçimleri, Avrupa Birliği ilişkiler ve yeni anayasa çalışmaları konuşulduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 49 diplomat ve yakınlarının IŞİD'in elinde olduğu hatırlatarak "Hassasiyetlerimiz dikkate alınmalı" derken, IŞİD’e karşı kurulması planlanan koalisyon için, “Irak ve Suriye konusunda haklılığımız ortaya çıktı. Birçok devlet başkanı haklı olduğumuzu bizzat söylüyor. Ama haklı olmamız bir şey ifade etmiyor. Keşke bizi dinleselerdi de o kadar insan ölmeseydi” dediği öğrenildi.
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile yaptığı toplantının ayrıntılarını yazarken "IŞİD'le ilgili 6 bin kişi hakkında Türkiye'ye giriş yasağının bulunduğu”nu yazdı.
Star gazetesinden Murat Çelik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün (13 Eylül 2014) bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile yaptığı toplantının ayrıntılarını yazdı. Star’da “Erdoğan: Hassasiyetlerimiz dikkate alınmalı” başlığıyla yayımlanan (14 Eylül 2014) haber analizi şöyle:
Erdoğan: Hassasiyetlerimiz dikkate alınmalı
Erdoğan bazı gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ile Beylerbeyi Sarayı’nda kahvaltıda buluştu, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bazı Gazete ve Televizyonların Genel Yayın Yönetmenleri ile Beylerbeyi Sarayı’nda kahvaltıda buluştu. Gündeme ilişkin konuların görüşüldüğü toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını cevapladı.
Çözüm süreci
Çözüm süreci ile ilgili gelinen son durumu özetleyen Erdoğan, Başbakanlığı döneminde atılan adımları yeniden hatırlatırken, 5 maddelik düzenlemenin sürece katkısını ifade etti. Çözüm sürecine sadece hükümetin değil, muhalefet, ilgili kurumlar ve STK’ların da sahip çıkmasının önemine değinen Cumhurbaşkanı terörün ülkemize çok şey kaybettirdiğini belirterek medyanın sürece sağduyulu yaklaşması gerektiğini ifade etti.
IŞİD ve rehineler
IŞİD’in elinde 49 konsolosluk görevlisinin rehin olması, Türkiye’nin bazı adımları rahatlıkla atmasını, hatta bazı durumlarda risk almasını başlı başına engelliyor. Bu süreç Türkiye’nin aslında daha “sabırlı” daha sistematik ve daha stratejik davranmasını gerektiren bir süreç. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu süreci çok yakından izliyor. Gerek liderlerle ikili görüşmelerinde gerek en son NATO ziyaretinde rehinelerin kurtarılması ya da en azından olumsuz bir gelişmenin yaşanmaması için kılı kırk yaran bir hassasiyet içinde olduğunu gösteriyor. Bu hassasiyet atılacak adımlara yansıdığı gibi kullanılan kelimelerle birlikte üsluba da yansıyor.
Obama’nın açıklaması
Hassasiyet ve atılacak adımlar konusunda sadece Türkiye’nin değil diğer ülkelerin de dikkat etmesi gerekiyor. Türkiye bunun farkında. O yüzden gerek Cumhurbaşkanlığı makamı gerek Başbakanlık, Obama’nın açıklamasını dikkatli bir şekilde takip etmiş, etmeye devam ediyor. 4 maddelik planın insani yardım kısmı açıklamadan önce de etkindi, açıklamadan sonra da.
Türkiye’nin rolü
Aslında Obama’nın açıklaması Türkiye’nin terörle mücadeleye bakışı ile örtüşüyor. Sorun sadece IŞİD veya Irak’ın bir bölgesi değil, bu bölgedeki tüm sorunlu alanlar - ki buna Suriye de dahil- ve bu sorunlarla uluslararası mücadele. Bir taraftan sorunu halletmek diğer taraftan sorunu destekleyen ülkelerle de görüşmelerin sürdürülmesi gerekiyor. Bu kapsamda Erdoğan’ın Rusya ve Çin liderleriyle bu konuyu görüşmemesi imkansız gibi görünüyor.
“Irak ve Suriye konusunda haklılığımız ortaya çıktı. Birçok devlet başkanı haklı olduğumuzu bizzat söylüyor. Ama haklı olmamız bir şey ifade etmiyor. Keşke bizi dinleselerdi de o kadar insan ölmeseydi” diyen Erdoğan, Rusya lideri Putin ile bu konuda daha önce görüştüklerini, önümüzdeki günlerde yeniden bir görüşme yapacağını ifade ediyor.
Irak’ta yeni hükümet
Türkiye’nin bölgesinde yaşanan gelişmelere kayıtsız kalması düşünülemez. AK Parti siyaseti ülkeyi yönettiğinden bu yana durum böyle. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı, Davutoğlu’nun Başbakan olması bunu daha da güçlendirmiş durumda. Gerek Erdoğan’ın gerek Davutoğlu’nun senkronize düşünmesi, çalışması Türkiye açısından bir şans. Bunu yeni kurulan Irak hükümetine Türkiye’nin bakışında da görmek mümkün. Yakından izleniyor, yeni kabinenin attığı adımlar, söylemleri yakından takip ediliyor. Erdoğan’ın umudu ise yeni kabinenin Maliki hükümetini aratmayacak bir kabine olmasında.
AB ile ilişkiler
Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve bu ilişkilerin artırılması ve yeni fasılların açılıp üyelik sürecinin hızlandırılması Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçim vaatleri arasındaydı. Görüşmede Erdoğan’ın bu konuda bir dizi ziyaretlerde bulunacağını ve bu ziyaretlere Baltık ülkelerinden başlayacağını öğreniyoruz. Ama ziyaret öncesinde de görüşme trafiğinin yoğun olduğu anlaşılıyor.
Paralel yapı ve HSYK
Erdoğan’ın özelliklerinden biri de sözünü pek fazla sakınmaması. Bu durum zaman zaman sorun gibi görünse de temel meselelerde ön açıcı bir işlev görüyor. Paralel yapıyla mücadele de bu temel meselelerden biri. Milletin yanında ve bu konuda taraf olduğunu Cumhurbaşkanlığı makamında da saklamıyor. HSYK seçimlerinde paralel yapının attığı adımları izlediği ama karşı hamleleri de kaçırmadığı anlaşılıyor.
Yeni anayasa
Erdoğan’ın gerek Başbakanlığı gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde en önem verdiği konuların başında yeni anayasa çalışmaları geliyor. Başbakanlığı döneminde muhalefet ile birlikte 60 madde üzerinde anlaşmalarına rağmen bunları biraz da muhalefetin ayak diretmesiyle çıkarılamamasının üzüntüsünü yaşadığı gözleniyor. Ancak ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun “60 maddeyi onaylayabiliriz” açıklamasını da Türkiye adına olumlu buluyor. Yeni Türkiye hedefinin Yeni anayasa ile temellendirilmesi hem Erdoğan’ın hem de Yeni Türkiye halkının beklentileri arasında...
IŞİD'le ilgili 6 bin kişiye giriş yasağı
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile yaptığı toplantının ayrıntılarını yazdı. Ocaktan yazısında, “IŞİD'le ilgili 6 bin kişi hakkında Türkiye'ye giriş yasağının bulunduğu”nu yazdı.
Ocaktan’ın Akşam’da “Cumhurbaşkanı’yla gündeme dair” başlığıyla yayımlanan (14 Eylül 2014) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı‘yla gündeme dair
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Beylerbeyi'ndeki kahvaltıda; Paralel Yapı, Çözüm Süreci, yeni Anayasa ve IŞİD tehdidiyle ilgili önemli bilgiler aldık. Cumhurbaşkanı'nın bilhassa Çözüm Süreci'ndeki çizgisini sürdüreceğini ve Paralel Yapı'yla mücadelede çok kararlı olduğunu bir kez daha gördük.
Paralel Yapıyla mücadele Cumhurbaşkanı'nın gündemindeki en önemli konu. Galler'de ABD Başkanı Obama ile bu meseleyi ele alan ve MİT ile CIA'in derin örgüte karşı birlikte çalışacaklarını dile getiren Erdoğan, örgütün etkin olmaya çalıştığı Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri de ortak mücadeleye dahil etmeyi planlıyor. Önceki gün Ankara'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye de mücadeledeki kararlılığını yineleyen Cumhurbaşkanı, Bakan'ın gerekli notları aldığını ifade etti. Bu konuda tüm yetkilerini kullanmaktan kaçınmayacağını da ekleyelim.
AB ile ilişkiler canlanacak
Cumhurbaşkanı, Çözüm Süreci'nde sorumluluğun tek başına hükümetin sırtına yüklenmesinin haksızlık olduğunu söyledi. Bu konuda muhalefetin de destek vermesi, ülkenin tarihi süreçten alnının akıyla çıkmasını sağlayacaktır. Erdoğan'ın 'Yeni Türkiye' söylemindeki en önemli ayaklardan biri de yeni anayasa. Daha önce üzerinde uzlaşılan maddelerle başlayacak çalışmanın, demokrasiyi taçlandıracağına şüphe yok.
Erdoğan ile görüşmemizden çıkan bir başka sonuç da AB ile ilişkiler... Yeni ve sıcak bir dönem başlayacak. Erdoğan, kısa süre sonra Baltık ülkelerinden başlayan geniş bir AB turuna çıkacak. Tam üyelik sürecine desteğini saklamayan İtalya'nın dönem başkanlığında bu turun önemi büyük.
6 bin kişiye yasak
Gündemin en sıcak maddelerinden IŞİD'e gelecek olursak... Türkiye çekirdek koalisyon bildirisine imza atmadı. Çünkü, örgütün elinde kaçırılan 49 Türk vatandaşı var. Türkiye'nin askeri operasyonlara destek vererek canları tehlikeye atmasını bekleyemeyiz. Bu nedenle hükümet, her adımını kılı 40 yararak atıyor. Tüm bakanlıklar titizlikle çalışıyor. Bölgeye gönderilecek silahların terör örgütlerinin eline geçeceği endişesi de cabası. Ankara, geçmişte de yapılan bu tür hataların tekrarlanmasını istemiyor. Önemli bir başka bilgi de IŞİD'le ilgili 6 bin kişi hakkında Türkiye'ye giriş yasağının bulunduğu.
Türkiye'nin uzun menzilli füze projesinde de gelişme var. Çin'in özellikle ortak üretim ve bilgi paylaşımı konusunda geri adım attığını, bu nedenle ibrenin, hayati öneme sahip iki başlıkta daha sıcak bir görüntü çizen Fransa'ya kaydığını ekleyelim.