Gündem

Erdoğan'dan Cumhuriyet'e: O TIR'larda silah var veya yok, sen...

'7 Haziran'da üst aklın aklını başından alacak mısınız?'

04 Haziran 2015 18:07

Adana'da durdurulan MİT TIR'larında bulunan silah ve mühimmat görüntülerini yayımlayan Cumhuriyet gazetesi ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle suç duyurusunda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bir gazete utanmadan diyor ki: İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan diyor. Var veya yok koyalım bir kenara. Sen o kadar basın ahlakından uzaksın ki bu ülkede MİT’in yaptığı bir operasyonu paralelle iş tutarak dünyaya göstermenin gayretine giriyorsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas'ta halka hitap etti.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

Sivas 7 Haziran’da sözünü sandıkta söylemeye hazır mı? Sivas üst aklın aklını başından almaya var mı? 3 gün… Ona göre… 

İstanbul Valiliği ve İBB’nin yaptığı bu kutlamayı hazmedemediler. Biz bu kutlamayı her yıl yapacağız. İstanbul’un fethi sıradan bir fetih değil. Bundan birileri rahatsız oluyor. Zannediyor musunuz Bizans dünde kaldı. Bugün de Bizans’ın kalıntıları var. Ama biz onlara rağmen yürüyeceğiz. Türk yıldızlarının orada ne işi vardı dediler? Türk yıldızları cumhurbaşkanının daveti ile oraya gelmiştir. 1.5 – 2 milyon insanın huzurunda bu gösteriler yapılmış ve milletimiz o gün başka bir özveri kazanmıştır. 

Bu memlekette her seçim bir bakıma kurtuluş savaşıdır.  DP’nin iktidara geldiği seçimleri bu millet kurtuluş günü olarak ilan etmiştir. Arkasından 27 Mayıs darbesi geldi. 70’lerin kara günlerine şahit olduk. 90’lı yıllarda yeniden kaos oldu. Milletimiz bu koalisyon dönemini 2002’de bizimle sona erdirdi.

25 bankayı batırdınız, 50 milyar dolar yük bıraktınız. Bunları biz hallettik. IMF’ye bunlar borçlandı, biz ödedik. Biz öyle kafatası milliyetçisi değiliz. Pazar günü bir seçim.. Yine bir kurtuluş savaşının içindeyiz. Musluklardan kan akıtan parti ile milliyetçi olduğunu iddia eden parti kol kola girdi, yerini aldı. ‘Barajı aşamazsak meskenimiz dağlardır’ diyorlar. Bunlar dağdan yönetiliyor. O eş başkanlardan biri sokağa davet etmedi mi? 50 kişi öldü. Ölenler de öldürülenler de Kürt. Bunlar nasıl oluyor da benim Kürt kardeşimin temsilcisi oluyor. Aydın geçinen 200 kişi bildiri yayınlamış. Bunlar aydın değil karanlık karanlık. 

Erdoğan diktatör.. 90 tane partinin olduğu ülkede Erdoğan diktatör. 20 parti seçime giriyor. Nasıl oluyor bu diktatör.. Hepsi iftira. Bunlar meşhur komünist rejimlerin kalıntıları. 

Bahçeli bunlar için şimdi Meclis’e girme çalışması yapıyor. Biz analar ağlamasın diye çözüm sürecini yürütürken bize demediklerini bırakmayanlar şimdi gidip anaları ağlatanların kendileriyle al takke ver külah birlikte yol yürüyorlar. Hayatta bir araya gelebilecekleri düşünülmeyenler şimdi bir araya geliyor. Paralel yapı denen ihanet şebekesi Suriye’ye gönderdiğimiz yardımlar için bize dünyaya düşman ilan ederken desteği bunlardan alıyor.

Bir gazete utanmadan diyor ki: İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan diyor. Var veya yok koyalım bir kenara. Sen o kadar basın ahlakından uzaksın ki bu ülkede MİT’in yaptığı bir operasyona paralelle iş tutarak dünyaya göstermenin gayretine giriyorsun. Bu casusluktur, ajanlıktır. Yargıya suç duyurusunda bulunduk, gereği yapılacaktır. Bunlar dünyadaki ağababalarına gidiyorlar. Nereye gidiyorsanız gidin. Allah’tan başka kimseden korkumuz yoktur. 

Bölücü örgüt insanların kanını döküyor, canını alıyor. Bunlar oradaki sigara izmaritlerinin reklamını yapıyor. Van’da belediyenin billboardlarından musluktan kan akıyor. Bunlar kandan besleniyor. Neymiş ağaç kesmiyorlarmış. Takır takır insanları katlediyor bunlar. Ana muhalefet derseniz ne yaptığını bilmez halde kendini bırakmış öbürleri için çalışıyor.

Bunların yalan karakterleri haline geldi. Geçenlerde TRT’de bir canlı yayındaydık. Kılıçdaroğlu yatıyor kalkıyor altın klozet… Ne dedim yayında. ‘Gel gez bak. Bir tane altın klozet kapağı olan varsa ben bu makamı bırakacağım. Sen ispat edersen CHP’nin başından ayrılmaya var mısın’ dedim. Gidemez. Akşam bir yalan sabah bir yalan. Baykal’ı da böyle aldatmadı mı? Gazetecilere önce ‘aday değilim’ dedi. Adam CD’den, kasetten gelmiş bir genel başkan. Kars’taydım. Kars’a gitmiş Et balık kurumunu et süt kurumuna dönüştüreceğim diyor. Ben Başbakanlığım dönemimde burayı et süt kurumuna dönüştürdüm. Yalancıdan siyasetçi olmaz.

Çıkmış bir diğeri de Bahçeli harçları kaldıracağım diyor. Harçları ben Başbakanlığım dönemimde kaldırdım zaten. Ne olursa olsun Pazar günü inanıyorum ki eski Türkiye koalisyonunun bittiği gün olacaktır.