Gündem

Erdoğan'dan CHP'nin İyi Parti'ye geçen vekillerine: Siz Çanakkale'deki 15'ler değilsiniz, iradenizi sattınız!

"Türkiye artık bir dönüm noktasında"

29 Nisan 2018 14:56

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP'den 15 milletvekili'nin 24 Haziran'da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimlerine girebilmesi için Meral Akşener'in Genel Başkanı olduğu İyi Parti'ye geçmesine bir kez daha tepki gösterdi. "CHP bugün de siyaseti kabzımal pazarlığına dönüştürdü" diyen Erdoğan, "Ey 15 milletvekili siz nasıl oluyor da iradenizi bu kadar ucuza satıyorsunuz? Bu şahsiyetsizliktir. Sizin şahsiyetiniz olgunlaşmamış, yok demektir. Siz Çanakkale'deki 15'ler değilsiniz; siz iradesini satanlardansınız, onları da lekelediniz" diye konuştu.

3 Kasım 2019'dan 24 Haziran 2018'e çekilen cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimlerine ilişkin olarak AKP mensuplarına çağrıda bulundu. Erdoğan, "Nasıl olsa Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız koşuyor' demek yok" ifadesini kullandı.

İstanbul'da konuşan Erdoğan, partililere yönelik olarak şunları söyledi:

Şu anda tam bir kırılma noktasındayız. Türkiye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle artık bir dönüm noktasına geldi. Bu dönüm noktası Türkiye’nin ileri atılım noktası olacaktır. Gençler, tabii şu anda Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi tıklım tıklım dolu ancak siz buradasınız. Selamlamadan içeri geçemezdim. Tabii bu aralar malum, Türkiye’de terörle mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Kandil’de, Besteldereler’de mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Şu an Afrin’de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4500’e doğru ilerliyor. Öbür tarafta Kuzey Irak’ta 300’ü aşkın terörist etkisiz hale getirildi. İçeride aynı şekilde etkisiz hale getiriliyorlar. Mehmetçiğimiz aldığı ilhamla kararlı bir şekilde ilerliyor. Yahya Kemal’in dörtlüğünü okumadan salona girilmez. Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi. Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın galip et; çünkü bu son ordusudur İslâm’ın. Bu ordu böyle destan yazdı.

"Nasıl olsa cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız koşuyor yok"

Özellikle bir iki hususu müzakere etmem lazım. Kongreden sonra iki gün Özbekistan’dayız. Oradan Güney Kore’ye geçeceğiz, inşallah Perşembe gecesi döneceğiz. Bu heyecanınızı 24 Haziran’a kadar devam ettirmenizi istiyorum. Gençler, özellikle lise son sınıftan üniversitedeki arkadaşlarınızla özellikle kucaklaşacaksınız. Hepsine inşallah bildiklerinizi aktaracaksınız. Bu heyecan daim olsun. Rehavet yok. Heyecan var. Ve bu heyecanla tüm Türkiye gençliğini ayağa kaldıracaksınız. Tamam mı? Rehavet yok. Nasıl olsa cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız koşuyor yok. Ne diyor rabbimiz? Ancak çalıştığınızın karşılığı vardır diyor.

"Nasıl oluyor da iradenizi bu kadar ucuza satıyorsunuz?"

CHP bugün de siyaseti kabzımal pazarlığına dönüştürdü. Ey 15 milletvekili siz nasıl oluyor da iradenizi bu kadar ucuza satıyorsunuz? Bu şahsiyetsizliktir. Sizin şahsiyetiniz olgunlaşmamış, yok demektir. Siz Çanakkale'deki 15'ler değilsiniz; siz iradesini satanlardansınız, onları da lekelediniz

 Siyaset özünde millete hizmet yarışıdır. Siyasetçinin var oluş gayesi de ülkeye millete ve elbette oyunu aldığı seçmene en güzel, en kaliteli şekilde hizmet etmektir. Siyaset ilkelerle prensiplerle belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir.

Ahlakı, ilkesi olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası olur. Rüzgâr gülü gibi esintiye göre yön değiştiren, eğilip, bükülen bir siyasi anlayış popülizmin bataklığında debelenmeye mahkumdur.

"İbret verici hadiselerle dolu"

Türk siyasi hayatı, gerçekten ibret verici hadiselerle doludur. Siyasi tarihimizde, bir tarafta ülkesine hizmet için gecesini gündüzüne katan asil devlet adamları, diğer tarafta da üç kuruşluk menfaati için 40 takla atan şahsiyet fukaraları vardır.

90 yıllık siyasi geçmişimizde milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır.

Türk siyasetinde ülkenin bekası için kurşun yağmuru altında kenetlenenler olduğu gibi ülke düşmanlarına yancılık yapmayı siyaset zanneden muhterislere de rastlanır.