Gündem

Erdoğan'dan cemaate sitem: Rahatı görünce farklı duruma büründüler

Erdoğan: Bazıları rahatı görünce farklı bir duruma büründüler. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var

06 Aralık 2013 02:41
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfı'nın 40. yılı programında yaptığı konuşmada cemaate 28 Şubat göndermesiyle seslendi. Erdoğan, "28 Şubat bu ülkeye çok şeyler kaybettirdi. Temenni ederim ki bunu da anlarız. Bazıları rahatı görünce farklı bir duruma büründüler. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından bazı satırbaşları: 
 

'Hedef ne para ne mal mülk'

 
"İlim Yayma için bir araya gelenlerin hedefi ne para pul ne mal mülktü. Onlar insan yetiştiriyorlardı. Bu 98 güzel insan hadisi şeriflerden yola çıkarak insan yetiştirme yeri tesis ettiler."
 

'Rabbimin hesabı tecelli etti'

 
"Biz üniversite açtıkça bunu eleştirenler dahi oldu. Ne gerek var bu kadar üniversiteye dediler. Çok çok çileler çekerek bu günlere geldik. Ben İmam Hatip'e girmeden önce ve İlim Yayma'nın kurslarına gittiğim günleri hatırlıyorum. Onu okuduk. Daha sonra yurt binamıza kavuştuk. Orası İstanbul 'un tek İmam Hatip'iydi. Şimdi ilçelerde dahi var. Bunların önüne geçmek gerekiyor dediler."
"Biz bu işi çözeriz dediler. Onların tuzakları varsa. O hesapların üstünde rabbimin üstünde de hesabı vardı. O hesap tecelli etti. Ve olan oldu. Hamd olsun sabırlıydık. Birilerinin sabırlı olmadığı açıktı. İlahi mesaj 22 yılda geldi. Kudret sahibi olan onu bir anda gönderebilirdi. İnsanın ruhen hazırlanması gerekiyordu. Bu işin psikolojisini çok iyi okumamız gerekiyordu. Birileri bize gelip o tür nasihatte de bulundu. İşte buyurun bir evlat olarak bir evlatları olan baba olarak da bunları yaşadık."
 

'Rahatı görünce farklı duruma büründüler'

 
"Hakikaten çok çok çileler çekerek bu günlere geldik. Şimdi ben özellikle imam hatip okuluna girmeden önce, İlim Yayma Vakfı’nın Vefa’daki o ahşap binasında imam hatibin hazırlık kursuna gittiğim günleri hatırlıyorum. Ondan sonra da geldik Fatih Çarşamba’daki imam hatibe başladık. Hem yurt hem okul oradaydı, orası İstanbul’un tek imam hatip okuluydu. Şimdi bir çok yerde var. Baktılar bu gelişme iyi değil hemen önünü tıkamaya çalıştılar, dediler ki biz bu işi çözeriz hemen adım attılar. Ama onların hesaplarının üstünde Rabbimin de bir hesabı vardı ve bu hesap tecelli etti. Ve olan oldu, hamdolsun sabırlıydık ama birileri sabredemedi. Fakat biz sabırlı olmaya mecburduk. Çünkü biz şunu biliyorduk; ilahi mesaj bir anda gelebilirdi ama ilahi mesaj bir anda gelmedi, ilahi mesaj 22 yılda geldi. Kudret sahibi bir anda da gelebilirdi ama insanın buna hazırlanması gerekiyordu. Bizim de buralardan mesajı alıp bu işin sosyolojik değerlendirmesini çok iyi yapmamız gerekiyordu. Bu analizlerin çok uzağında olanlar hiçbir şeyin farkında değildi. Evlat olarak bunları yaşadık, evlatları olan baba olarak da bunları yaşadım. Dediler ki sen imam hatiplisin giremezsin dediler. Sabır sabır sabır işte bir 28 Şubat, o günden beri çok ciddi bir ara oldu, bunun bedeli ülkeye çok ağır oldu, bir nesil adeta katledildi, bu nesli katledenler bu yükün altından kalkamayacaklar. Şimdi bazıları nedense rahatı görünce farklı bir duruma düştüler, temenni ederiz ki biz bunu da anlarız. 4+4+4 döneminde yavrularımız artık istediği okula giriyor. Şimdi hasetler ortaya çıktı, küçücük çocuklar imam hatibe gidiyor diyorlar. Bırak anne baba ne istiyorsa o olsun. Sen mi doğurdun o çocuğu. Anne babası düşünsün bırak onlar karar versin. Hamdolsun aklı selim sahibi insanlar kararını verdi yargı da görevini yaptı 4+4+4 ile hayat normale döndü."