İyi Parti pazar günü 1. Olağanüstü Kurultay'a gidiyor. Kurultayı partiye yönelik olarak 'medya ambargosunu' delmek için yaptıklarını söyleyen Genel Sekreter Aytun Çıray, cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan'ın '5 puan farkla' kaybedeceği iddiasında bulundu. Çıray, "Erdoğan yüzde 50+1'i garanti görseydi, Bahçeli'ye selam vermezdi" dedi.
Siyasi yaşama Ekim 2017'de katılan Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti, geçen aralık ayında yaptığı 1. Olağan Kurultay'dan yaklaşık 4 ay sonra pazar günü 1. Olağanüstü Kurultay'a gidiyor.
İYİ Parti Sözcüsü ve Genel Sekreter Aytun Çıray, kurultayın amacının, İYİ Parti'ye yönelik 'medya ambargosunu' kırıp 2019 seçimlerine yönelik 'manifestosu'nu kamuyoyuyla paylaşmak olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral Akşener'in ikinci tura kalacağı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '5 puan farkla' seçimi kaybedeceği iddiasında bulunan Çıray, "Erdoğan yüzde 50+1'i garanti görseydi, Bahçeli'ye selam bile vermezdi" diye konuştu.
Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtlayan Çıray, şunları söyledi:
'İyi Parti seçime girme hakkını elde etti"
4 ay arayla ikinci kongreyi yapıyorsunuz… Yasal zorunluluk mu, buna neden gerek duyuldu?
1. Olağan Kongreyi yapmamızın sebebi seçime girme hakkını elde etmek içindi. Bir siyasi partinin seçimlere girebilmesi için illerin yarısında ve o illerin ilçelerinin üçte birinde örgütlenmesi gerekiyordu. Ve daha önceki uygulamalara baktığımızda da kurucu üyeleriyle de olsa, 1. olağan kongresini yapması gerekiyordu. Öncelikle biz bunları tamamladık. Hukuken seçime girme hakkını elde etmiş olduk. O kurultaydan sonraki 6 ay içinde yani haziran ayından itibaren İYİ Parti seçime girme hakkını elde etmiş oldu. O arada, partide hem bir heyecan yaratılması, hem de sahada çalışmalara neden olması için il ve ile kongrelerini başlattık. Atanmış olan kurulların seçimle rekabet ederek tekrar göreve gelmeleri için. Onlar da bitti. Şimdi de yeni yönetimlerle 1. Olağanüstü Kurultay'ı yaparak, Türkiye'ye yeni mesajlarımızı vermek, adeta bir manifesto sunmak istiyoruz. Bunun dışında İYİ Parti'ye karşı medyada büyük bir ambargo var. Bunu delmenin yolu; sahaya gitmek —ki genel başkanımız 50 dolayında ile gitti- ikincisi de böyle büyük toplantılarla mesajlarımızı kamuoyuna iletebilmek.
YSK'nın "seçime katılma yeterliliği taşıyan partiler" listesinde yer almadığı için olağanüstü kurultay kararı alındı gibi bir algı var…
6 ayda bir listeleri açıklıyor YSK. Ocak ayında listeyi açıkladığında, biz henüz aralık ayında kongremizi yaptığımız için doğal olarak o listede olamadık. Şimdi 6 ay dolduğundan itibaren biz doğal olarak o listelerde olacağız. Ayrıca bir erken seçim ilan edilmesi halinde 6 aylık süreleri beklemeye de gerek yok. Hatta hukukun üstünlüğü konusunda derin kuşkularımız olduğu ve YSK'ye güvenmediğimiz için il ve ilçe kongrelerimizi biraz da bunun için yaptık. Düşünebiliyor musunuz, devletin bir siyasi partiye hile yapmasından korkuyoruz. YSK'nin 16 Nisan referandumunda tam kanunsuzlukla aldığı kararla Türkiye'de referandumun sonuçları değiştirildi ve geçenlerde çıkardıkları bir kanunla, o tam kanunsuzluğa af yasası çıkardılar. Mühürsüz oyları meşru hale getiren bir yasa çıkardılar.
Hâlâ seçime sokulmayacağınız endişesi taşıyor musunuz?
Hayır, bizde böyle bir şey yok. Çünkü kurulamaz dediler, İYİ Parti kuruldu başaramaz dediler, ikinci kurultayımızı yapıyoruz. 5 milletvekili ve oy oranı yüzde 22 olan bir partiyi seçime sokmamak kimsenin haddi olamaz.
Kendi anketleriniz mi bunlar, yoksa bağımsız araştırmacıların sonuçları mı?
Yüzde 22 oy oranımız, yüzde 15.5 de "Ne olursa olsun Meral Akşener'e oy vereceğim" diyenler var. Biz 3 kamuoyu şirketine aboneyiz. Kendimize özel çalışmalar da yaptırıyoruz. Biliyorsunuz artık ölçümler çok önemli, bunların ortalamasını söylüyorum. Zaten İYİ Parti bu kadar büyümemiş olsaydı, Sayın Erdoğan yüzde 50+1'i garanti görseydi, Sayın Bahçeli'ye selam bile vermezdi. Bütün bu ittifak arayışları, BBP'nin peşinde koşmalar, o da yetmedi Saadet Partisi'ne yalvarıp yakarmaların altında yatan gerçek, seçimi kazanamıyor olmalarıdır. Aksi halde, burnundan kıl aldırmayacak Sayın Erdoğan'ın bütün bu insanlarla bir görüşmesi dahi olmazdı.
Seçim ittifakı yasalaştı. Sayın Akşener de SP ve DP ile ittifak istediğini söylemişti. Bu konuda bir girişim başladı mı?
Nasıl bir seçim stratejisi izleyeceksiniz? Bizim görüşümüz cumhurbaşkanlığı seçimi için her partinin kendi adayını çıkarması yönünde. Nitekim, biz yetkili organlarda da tartıştık ve Sayın Akşener'i cumhurbaşkanı adayımız olarak ilan ettik. Diğer partiler de herhalde böyle yapacak, sadece MHP bir aday çıkarmayıp mevcut Cumhurbaşkanı'nı destekleyecek. Ve siyasetin gerçekleri, geçmiş deneyimler bugün, bunun böyle olması gerektiğini bize gösteriyor. Bizim Sayın Akşener'in ikinci tura kalacağı konusunda en ufak kuşkumuz yok. İkinci tura kalması halinde bizim yaptırdığımız anket çalışmasına göre Sayın Erdoğan ile Sayın Akşener arasıdaki oy farkı yüzde 1'e inmiş durumda. Sayın Erdoğan yüzde 42, Akşener yüzde 41 görünüyor, geri kalan oylar da kararsız görünüyor. Biraz önce söz ettiğim, anket yapma koşullarını göz önüne alırsak, Tayyip Bey bu seçimi ikinci turda kesinlikle kaybedecek. Tayyip Bey'in Meral Akşener'e karşı 5 puan farkla kaybedeceğini bekliyorum. Ama eğer CHP adayı veya muhalefetin herhangi bir adayı ikinci tura kalırsa, İYİ Parti onu kayıtsız şartsız destekleyecek.
Yerel seçimde de ittifak olacak mı?
Hiçbir partiyle hiçbir ittifak görüşmesi yapmadık. Ama mahalli seçimler özelliği itibarıyla ittfak yapmaya açık seçimlerdir.