Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında ''Öğrencilerimizi yerel dil ve lehçeleri öğrenme şansına kavuşuyorlar. Yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiği takdirde Kürtçe seçmeli ders olabilecek öğretilebilecek'' dedi.
Konuşmadan satır başaları şu şekilde;
12 Haziran seçimlerinin ardından bize oy vermeyenlerin hakkını da koruyacağımızı söyledik. Yüzde ellinin oyunu almış olsak da yüzde 100’ün partisi olacağımızı söyledik. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü nasıl bir zulümse azınlığın çoğunluğa tahakkümü de zulümdür, hatta daha büyük bir zulümdür.
Onlarca yıldır millete yaşam tarzı dayatanlar şimdi farklı yaşam tarzlarının görünür olmasından rahatsız oluyorlar. Yıllarca dışlanan insanların eşit yurttaş haline gelmesini kimse farklı yerlere çekmemelidir. Türkiye’de yaşanan sadece ve sadece bir normalleşme sürecidir.
CHP bu ülkede demokrasi getirmemiştir. Hayır CHP Mustafa Kemal’e rağmen demokrasinin önünde engel olmuş. Demokrasiye geçişi geciktirmiştir.
Devlet dairelerinde Gazi Mustafa Kemal’in resimlerini indirerek kendir esimlerini asan bu zihniyettir.
Osmanlı sultanının kapısında görevlendirdiği garibe her gün bir altın verdiği gibi… “Gururlanma sultanım senden büyük Allah var”… Yaptığı iş bu. İşte bu anlayış bizi çok daha farklı noktalara götürecektir.
Bizi tekebbürle itham edenler yaşanan değişimi anlayamayanlardır. Biz kimler karşısına kirleneceğimizi, gururlanacağımızı, tekebbür göstereceğimizi çok iyi biliriz.
Biz kimseye meslek lisesi ya da imam hatip dayatmıyoruz. Tam tersine biz önü kapatılmış olan bu seçeneklerin önünü açıyoruz.
Başbakan konuşurken salondaki izleyicilerden biri bayıldı.
CHP'ye 'Doğan görünümlü Şahin' benzetmesi
Bunları alıp hem de 2 kere Anayasa Mahkemesi’ne taşımak statükocu zihniyetin açığa çıkmasıdır. Yeni CHP diyorlar bunun neresi yeni. Olsa olsa Doğan görünümlü Şahin olur bunlardan.
Kürtçe seçmeli ders olabilecek
Yeni ders çizelgesini oluştururken analizler yaptık. Türkiye’ye en uygun çizelgeyi hazırladık. 1. sınıftan 8. sınıfa kadar ders saatlerinin ağırlığını değiştiriyoruz. Farklı sınıfa farklı ders saati ağırlığı getiriyoruz.
Türkçe dersi ilk 2 yıl haftada 10 saat, 3. ve 4. sınıflarda 8 saat, 5 ve 6. sınıflarda 6 saat 7. ve 8. sınıflarda 5 saat olarak uygulanacak. Kimi sınıflarda yoğunluğu arttırıyoruz kimi sınıflarda düşürüyoruz.
Yeni ders çizelgesinde insan hakları yurttaşlık ve demokrasi dersi 4. sınıfta zorunlu ders olacak.
Öğrenciler ilgilerine göre her ders yılı 4 dersi tercih edebilecekler. Temel dini bilgiler seçmeli dersini öğürencilerin tercihine sunuyoruz.
Hıristiyan ve Musevi öğrencilerimiz de dilediklerinde kendi dinlerini buradan öğrenebilecekler.
Alevi yurttaşlarımız için ilgili konular din dersinde yer alıyor.
Seçmeli yabancı dil dersini de getiriyoruz. Dil ve anlatım konusu altında öğrencilerimiz yazarlık, anlatım, sunum becerisini geliştirebilecek.
Öğrencilerimizi yerel dil ve lehçeleri öğrenme şansına kavuşuyorlar. Yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiği takdirde Kürtçe seçmeli ders olabilecek öğretilebilecek.
Kürt kökenli vatandaşlarıma Ak Parti’nin bu adımına karşı kim ne tepki verecek ibretle izlesinler diyorum.
Partimizi kurduğumuz tarihlerde bize güneydoğuda “olağanüstü hali kaldırın sizden başka bir şey istemiyoruz deniyordu.
İktidara geldiğimizin ayında biz olağanüstü hali kaldırdık. Benim Kürt kökenli vatandaşlarım şu anda bunun farkında mı?
CHP'nin terör girşimi
CHP Genel Başkanı ve heyetiyle terör meselesini konuştuk. Bu girişim yeni bir havanın oluşmasına vesile oldu. CHP bu uzlaşı atmosferinin oluşturulmasına geç kalmıştır. Ama yine de biz bu uzlaşma arayışlından mutluluk duyarız. Böyle bir milli meselede biz kimden gelirse gelsin katkı almaya hazırız. Kapılarımızı açık tutarız. Sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz.
MHP ve BDP istismar ettikleri bu bataklığın kurutulması için ortaya bir politika koymuş değiller.
MHP’li yöneticilerin ortaya bir fikir koymak yerine hakaret etmeyi tercih etmelerini milletimin takdirine bırakıyorum.
'İmralı'ya götürmek lazım'
Şimdi de çıkmış Öcalan acaba İmralı’da mı diye soruyor. İmralı’da yaşadığını bizzat görürsen sen ne yapacaksın. O zaman beyefendiyi bir İmralı’ya götürmek lazım. Fakat o da tabi ki bu defa BDP’lilere kötü örnek olacak. Biz Sayın Bahçeli’ye de arkadaşlarına da hakaretle değil Türkçe’nin zarafetiyle cevap vermeye devam edeceğiz.