Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, il teşkilatıyla yaptığı video konferansta yeni seferberlik ilan edeceğini söyleyerek, "Yarından tezi yok, yeni bir gönül seferberliği başlatıyoruz. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde telefonla ulaşarak, çarşambadan itibaren de bizzat sahaya inerek, milletimize gidecek kendimizi anlatacak, onun da derdini dinleyeceğiz" dedi.
Bul yıl Yassıada'nın Demokrasi ve Özgülükler Adası olarak açılacağını ifade eden Erdoğan, "27 Mayıs'ta bu yıl Yaslıada'yı, Demokrasi ve Özgülükler Adası olarak, açıyoruz. Öncelikle 27'sinde dar kapsamlı bir açılış töreni yapacağız. Hiç gecikmeden açılışını yaptıktan sonra teşkilatımız bence Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na gitmeli, orada yaptığımız tüm çalışmaları mimari çalışmaları olsun diğer düzenlemeleri olsun, yerinde görmeli" ifadesini kullandı.
"Değerlerin ve beklentilerin tek temsilcisi AK Parti'dir"
"AK Parti Türkiye'nin son 18 yılının mimarı olmasının yanında geleceğinin de umududur" diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, partililere yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemizde tüm farklılıkların ötesinde 83 milyon vatandaşımızın tamamının ortak paydasını teşkil eden değerlerin ve beklentilerin tek temsilcisi AK Parti'dir. Hep söylediğim gibi bu partinin sahibi kuruluşundan bu güne bizatihi milletimizdir. İnşallah hepte öyle kalacaktır. Türk siyasi hayatında kaderi ülkesinin ve milletinin kaderiyle bu kadar bütünleşmiş bir parti örneği bulunamaz. Bu tablo AK Partinin yönetim kadrolarında görev almış olan herkesin sorumluluğunu daha da ağırlaştırmaktadır. İstanbul İl Teşkilatımızın yöneticileri olarak sizlerin her biri şehirde ulaşmadık ve gönlünü kazanmadık kimse bırakmamakla mükellefsiniz. Şayet bu şehirde AK Parti il teşkilatlarımızın hala kapısını çalmadığı elini sıkmadığı, halini hatırını sormadığı tek bir kişi dahi varsa, görevimizi eksik yapmışız demektir. Biz hiçbir zaman milletimize sadece seçimden seçime giden bir parti olmadık. AK Partinin asıl gücü yılın 365 günü, günün 24 saati Hakk'ın rızasını kazanmak ve halka hizmet etmek için çalışan bir yapıya sahip olunmasıdır. Kazançlarımızın da kayıplarımızın da sebebini arayacağımız yer işte burasıdır. Beklediğimizi bulamadığımız durumlarda suçu millete yıkmayacak, faturayı başkalarına kesmeyeceğiz, dönüp kendimize bakacağız, kendimizi sorgulayacağız. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, siyasetin özü insan insana, yüz yüze, kalp kalbe iletişim olarak kalmayı sürdürecektir. Elbette devrin bütün imkanlarını sonuna kadar ve en etkin şekilde kullanacağız. Ama bu asla siyaset yöntemimizin temel ilkesini oluşturan yüz yüze iletişimi koparma pahasına olmayacaktır. Unutmayınız siyasete girmekle talip olduğumuz tek şey milletimizin hizmetkarlığıdır. Konumunu yanlış değerlendirip millete hizmet yerine tahakküme tepeden bakmaya, kayıtsız kalmaya, azarlamaya çalışan hiç kimsenin bu çatının altında yeri yoktur. Diğer partilerde bu tarz siyaset yapan ziyadesiyle kişi vardır. Milletimizin onları nerede tuttuğu ortadadır. Bunun için hemen yarından tezi yok, yeni bir gönül seferberliği başlatıyoruz. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde telefonla ulaşarak, çarşambadan itibaren de bizzat sahaya inerek, milletimize gidecek kendimizi anlatacak onun da derdini dinleyeceğiz. 29 Mayıs İstanbul'un fethi gibi önemli yıl dönümlerini bu çalışmaları daha üst seviyelere çıkarmanın vesilesi olarak görmeliyiz."