Gazeteci- yazar
Yinanç Yetkin Report'ta kaleme aldığı yazıda, "Aslında TMK süreci ile asıl hedeflenen tercihini o yönde kullanan Rumlara tazminatlarını ödeyip mallarını mülklerini Türk tarafında bırakmaları idi, zira böylece Kıbrıs’ta en çetrefilli konuları oluşturan toprak ve mülkiyet sorunlarının çözümü kolaylaşmış olacaktı.Kuzeyde mülkleri olan Rumların çok büyük bir bölümünün TMK ile el sıkışıp 'helalleştiğini' düşünün. Çözüm için yapılacak müzakerelerde mülkiyet sorunu bayağı bir hafiflemiş olurdu. Başka bir örnek verelim. Türk tarafı Annan planında Yeşilyurt’u Rum tarafına bırakmayı kabul etmişti. 2005’ten bu yana geçen süre içinde TMK işletilse ve Yeşilyurt’a öncelik verilse, Rumların Yeşilyurt’taki mal ve mülklerine ilişkin talepleri karşılanmış olsa, Türk tarafının müzakere masasına oturduğunda Rum yönetiminin Yeşilyurt’u kendi topraklarına geri almak yönündeki ısrarını kırması daha kolay olurdu." düşüncesini dile getirdi.
Yinanç, "Ancak TMK’nın etkin işletilmesi için Ankara’nın çok ciddi bir kaynağı KKTC’ye aktarması gerekiyordu ki böyle bir kaynak aktarımı yapılmadı ya da yapılamadı. Geçen haftaki ziyarete dönersek, gerek Erdoğan gerekse Tatar’ın TMK’ya yönelik açıklamaları, bu kaynağın önümüzdeki dönemde akıtılmaya başlanacağı yönünde yorumlanabilir." ifadesini kullandı.