Gündem

Erdoğan ve Putin, üçlü zirve öncesi buluştu

"Güvenli bölgeye Rusya'nın olumlu yaklaşmasından memnunuz"

14 Şubat 2019 13:53

ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından Türkiye, Rusya ve İran ilk kez üçlü zirvede buluşuyor. Zirve öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, heyetlerle birlikte buluştu.

Erdoğan ile Rusya Putin'in "Suriye" konulu Üçlü Zirve öncesi görüşmesi başladı. Erdoğan, görüşmede yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"Güvenli bölgeye Rusya'nın olumlu yaklaşmasından memnunuz. Güvenli bölge fikrini, milli güvenlik kaygılarımızı gidermeye hizmet ettiği ölçüde biz de destekliyoruz.

YPG temizlenmeden Suriye'de toprak bütünlüğü sağlanamaz.

İdlib'de çözüm için gayret gösteriyoruz.

İdlib'de Rusya'dan beklentimiz varmış olduğumuz anlayışa devam edilmesi. Anayasa komitesine dair tıkanıklığın artık aşılması gerekiyor."

Putin de şu açıklamayı yaptı:

Türkiye ile birlikte Suriye’de taraflar arasındaki diyaloga yeni bir ivme kazandıracağımıza eminim. Suriye’deki hedeflere aktif, kapsamlı çalışmalarla ve uzlaşıyla ulaşabiliriz. Türkiye ile yürütülen çalışmalar sayesinde Suriye’de önemli mesafe katettik.

Ruhani ile görüştü

Erdoğan, Putin'den önce İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya geldi. Sanatoryum Rus'taki görüşme 1 saat sürdü.

Soçi'de neler görüşülecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yi buluşturacak Soçi zirvesinin resmi gündemi İdlib mutabakatının uygulanması ve Suriye’de anayasa yazım komitesiyle ilgili çalışmaların gözden geçirilmesi olarak belirlendi. Ancak, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından Ankara-Washington hattındaki müzakerelerin zirvenin resmi gündeminin önüne geçmesi bekleniyor.

Bu süreçte Moskova ve İran’la diyaloğun her zamankinden yoğun olduğuna dikkat çeken Türk yetkililer Soçi zirvesinde, Türkiye-Suriye sınırında oluşturulması planlanan tampon bölge konusundan, Türk ordusunun Fırat’ın doğusuna operasyon planlarına kadar geniş yelpazede bir değerlendirme yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’den çekilme kararıyla birlikte Türkiye-Suriye sınırında bir tampon bölge kurulması konusunda Ankara ile anlaşmıştı. Ancak YPG’yi Ankara’nın istediği gibi terör örgütü olarak görmeyen ABD’nin  tampon bölge konusunda Türkiye ile derin görüş ayrılığı sürüyor.

ABD’nin bölgeyi Suriyeli Kürtler için oluşturacağını duyurması ve bölge için İngiltere ve Fransa’nın öncülüğündeki müttefik güçlerce denetim öngörmesi, Ankara-Washington hattında büyük kriz konusu. Tampon bölgenin Türkiye tarafından kurulup, denetlenmesini isteyen Ankara bir yandan Washington yönetimi ile müzakere yürütüyor bir yandan da "Kürtleri bizim düşmanımız gibi gösteremezsiniz” çıkışında bulunuyor. 

Öte yandan, Amerika’nın çekilme kararı ile birlikte Fırat’ın doğusuna düzenlemeyi planladığı operasyonu erteleyen ancak sürekli gündemde tutan Ankara için Rusya ve İran’la yürütülen diyalog da kritik önemde. Türk yetkililer, Ankara’nın terörle mücadele planlarına Rusya ve İran’ın destek verdiğini belirtirken, her iki ülkenin de Suriye’ye düzenlenecek yeni bir operasyona karşı çıkmasının da Ankara’yı zorladığına dikkat çekiyor. Ancak Ankara’nın ABD ile yaşanan uzlaşmazlığa karşın Rusya ve İran’la daha kolay işbirliği yapabileceğinin işaretleri var. 

Terörle mücadele için Adana mutabakatını gündeme getirip, Türkiye’nin Suriye’yle diyalog kurmasının yolunu açan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile birlikte Soçi zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu diyaloğun geleceğiyle ilgili planlarını aktaracağı bilgisi Ankara’ya ulaştı.

Erdoğan, 23 Ocak’ta Putin ile görüşmesinden sonra Ankara-Şam hattında istihbarat örgütlerinin görüşmelerde bulunduğunu açıklamıştı. Türk yetkililer, Soçi’de Erdoğan-Putin ve Ruhani üçlüsünün YPG’ye karşı ortak mücadeleyi değerlendirirken, bu mücadelede Esad güçlerinin rolünün de özellikle Putin tarafından hesaba katılacağını söylüyor.

Aynı yetkililere göre Suriye ile Mayıs 2012’den beri kestiği tüm ilişkileri yeniden başlatmaya ilk kez bu kadar yakın duran Ankara, ABD ile yürütülen tampon bölge müzakereleri bütünüyle çıkmaza girdiğinde Suriye’de rotasını doğrudan Rusya-İran ittifakına çevirmiş olacak.

İdlib düğümü

Peki, Ankara için ABD’ye karşı Rusya ve İran’la işbirliğine girmek kolay mı? Ankara’nın ABD karşısında bir seçim yapması kısa vadede mümkün mü?

Soçi zirvesi öncesi Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Ankara temaslarının perde arkasındaki görüşmeler, Türkiye-Rusya işbirliğinin özellikle İdlib konusunda zorlandığına işaret ediyor. Silahlı muhaliflerin İdlib’ten çıkmasını sağlayacağı konusunda Rusya’ya güvence veren Ankara henüz bu konuda bir sonuç alamadı. Cihatçı Heyeti Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün İdlib’te ilerlemesinden rahatsız olan Rusya, 3 milyon sivilin yaşadığı İdlib’e operasyon planını masada tutuyor. Bu yüzden Soçi zirvesi, İdlib’teki durumun yeniden müzakere edilecek olması açısından tüm taraflar için kritik.

TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi’nden Burak Bilgehan Özpek, özellikle İdlib sıkıntısı yüzünden Ankara’nın Rusya ile kolay bir işbirliğine girmesinin söz konusu olmadığına dikkat çekiyor. Ona göre Türkiye, hem ABD hem de Rusya ile Suriye konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşıyor. Özpek, “Ama Trump’ın Suriye’den çekilme planı, Ankara’yı Suriye politikasında bir karar verme aşamasına getirdi. Bugüne kadar ABD ve Rusya arasında bir oyun oynayan Ankara’nın günün sonunda yoluna kiminle devam edeceğini kararlaştırması gerekiyor” diyor ve Soçi zirvesinde Putin’in Erdoğan’a “Ya ABD ya Rusya” baskısını artıracağını öngörüyor.

Rusya’nın, Amerika’nın Suriye’deki varlığı ve Türkiye’nin başından beri ABD ile ittifakı yüzünden Türkiye ile işbirliğini değerli bulduğunu söyleyen Özpek, “Esad’la birlikte Suriye’de ilerleyen Putin, Batı bloğu ile Türkiye üzerinden savaştı. Bunda da başarılı oldu. Ancak ABD çekiliyor ve artık Putin için Türkiye’yi belli bir konuma oturtmanın zamanı geldi. Bu yüzden Şam’la diyalog dahil Suriye konusunda Erdoğan’a baskıyı artırması kaçınılmaz” diyor. Özpek, “Soçi, belki de Ankara’nın Suriye politikasındaki keskin dönüşlerin yeni durağı olacak. Ankara hem Rusya’nın hem de ABD’nin baskılarını ne kadar bertaraf edebilecek ya da kimi tercih edecek hep birlikte göreceğiz” değerlendirmesini yapıyor.