Taner YENER-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL,(DHA)-CUMHURBAŞKANI ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar 6. Olağan Genel İlçe Kongresi\'nde konuştu. Vakıfbank Spor Salonu\'nda düzenlenen Üsküdar 6. Olağan İlçe Kongresi\'ne Enerji ve Tabii Kaypaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakana Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mehdi Eker, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, milletvekilleri, il ve ilçe yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda partili katıldı.
ÜSKÜDAR BİR MERKEZ KONUMUNA GELDİ
Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca Üsküdar\'da ikamet etmiş biri olarak, kendisini hep bu ilçenin bir parçası olarak gördüğünü ve görmeye devam ettiğini ifade etti. Üsküdar\'ın 16 Nisan halk oylamasında yüzde 47\'lik \"evet\" oranıyla İstanbul ortalamasının altında kaldığını hatırlatan Erdoğan, yıllarca Tayyip Erdoğan\'a ev sahipliği yapmış Üsküdar\'a bu sonucun yakışmadığını, 2019 seçimlerinde Üsküdar\'da çok farklı bir manzarayla karşılaşacaklarını ifade etti. Hem belediye başkanlığında, hem milletvekilliğinde, hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Üsküdar\'ın tarihe geçecek oranlarla, şanına yakışanı yapacağına inandığını dile getiren Erdoğan, \"Üsküdar gibi tarihin, kültürün, eğitimin, manevi rehberlerin yuvası bir ilçemizin sesi çok farklı çıkmalı. Üsküdar hizmetlerde öyle bir çekim alanı oluşturdu ki Marmaray nerede? Üskadar\'da. Avrasya nerede? Üsküdar\'da. Bütün bu yatırımlarla birlikte Üsküdar bir merkez konumuna geldi.\" dedi.
ÜSKÜDAR MEYDANI EN PRESTİJLİ MEYDAN OLACAK
Sahil düzenlemesinin de bu yıl tamamlanarak hizmete gireceğini anlatan Erdoğan, \"Bu projenin inşasının beklenenden uzun sürdüğünü biliyorum. Sabırları için İstanbullulara teşekkür ediyorum. Çalışmalar tamamlandığında Üsküdar Meydanı, İstanbul\'un en kullanışlı ve en prestijli meydanı olacak. Bu meydan, üstündeki 125 bin metrekarelik alanı ve altındaki otoparkıyla, Üsküdar\'ı adeta gelecek 100 yıla hazırlayacaktır.\" diye konuştu. Erdoğan, Üsküdar\'ın boğaz mahallelerinde 30 yılı aşkın süredir devam eden imar planının sona erdirildiğini, böylece Üsküdar\'ın mahalli dokusunu bozmayacak şekilde, kentsel dönüşüm uygulamalarına geçilmesinin önündeki en büyük engelin ortadan kalktığını vurguladı. Erdoğan, Türkiye\'nin her yerinde olduğu gibi Üsküdar\'da da 2B tapu sorununun tamamına yakınının çözüldüğünü belirtti.
“O HENDEKLERİ TERÖRİSTLERİN MEZARLARI HALİNE DÖNÜŞTÜRDÜK\"
Erdoğan, Orta Asya\'dan Afrika\'ya, Güney Asya\'dan Doğu Avrupa\'ya kadar nice değişimlerin rüzgarının bir şekilde hep Türkiye\'yi etkilediğini ifade ederek, \"Aynı şekilde Irak\'a 1990\'da ve 2003\'te yapılan müdahalelerin insani yükünü biz üstlendik. Geçtiğimiz 7 yıldır hem Irak hem de Suriye\'de yaşanan büyük yıkımın sonuçlarını nereyse tek başımıza biz üstlendik. Bunca zamandır bölgesinin sıkıntılarıyla cebelleşen Türkiye, ilk defa etkilenen değil, etkileyen konumuna geldi. Üstelik bu provokaktif siyaseti; vesayetten darbelere, bölücü terörden dinimizi istismar edenlerin ihanetlerine kadar içeride yaşadığı ince saldırılara rağmen uygulayabilmiştir. Terör örgütleriyle, siyaset mühendisliğiyle, ekonomiyi silah olarak kullanma çabalarıyla bizi ne kadar durdurmaya çalışırlarsa çalışsınlar, doğru bildiğimiz yoldan asla şaşmadan işte bugünlere geldik. Hele bir 15 Temmuz destanımız var ki, ülkemizin tarihinde bir dönüm noktası olarak nesiller boyunca anlatılacağına inanıyorum. Böyle bir milletin evladı olduğum, böyle bir milletle yürüdüğüm için Rabbime binlerce kez hamdediyorum. Bugün artık maruz kaldığı saldırılar karşısında sinip alttan alan değil, saldırıları bizzat kaynağında yok etmeyi siyasetinin temeline oturtmuş bir Türkiye var. Biz karşımıza çıkartılan terör örgütleriyle isimlerine bakmadan hepsiyle de aynı kararlılıkla mücadele ediyoruz. Bölücü terör örgütü önce sınırlarımız içinde, şimdi de sınırlarımız boyunca hendeklerle kendine alan açmaya çalışıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Bize karşı kazılan o hendekleri teröristlerin mezarları haline dönüştürdük.\" diye konuştu.
“MİLLETİMİZ OSMANLI TOKADI VURDU Kİ SESİ PENSİLVANYA\'DAN DUYULDU\"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin\'de etkisiz hale getirilen terörist sayısının 4 bin 163 olduğunu aktararak, \"Bunlar Afrin ama bir de Kuzey Irak\'ta etkisiz hale getirilen teröristler var. Onların sayısı 337. Yetmedi, bir de içeride var. Cudi\'de, Gabar\'da, Tendürek\'te vesaire buralarda var, onların sayısı 190 da bu teröristler. Ne dedik? İnlerine gireceğiz. Girdik mi girdik. Bitmedi, FETÖ\'den da alıyoruz. Şu an itibarıyla FETÖ\'den yurt dışından getirdiğimiz teröristlerin sayısı 80. İşte en son Gabon\'dan 3 tane getirdik. Ondan önce 6 tane Kosova\'dan getirdik. DEAŞ eliyle de oynamaya kalktılar. Hemen sınırlarımızı kapattık. İçeridekileri yakalayıp hapse attık. Fırat Kalkanı Harekatı ile de dışarıdakilerin üzerine gidip 3 binini imha ettik. FETÖ ihanet çetesini kullanarak 17-25 Aralık\'ta emniyet-yargı mensupları, 15 Temmuz\'da ordumuzun içine sızmış çete elemanları vasıtasıyla ülkemize malum el koymaya teşebbüs ettiler. Milletimiz bir oldu, FETÖ ihanet çetesine öyle bir Osmanlı tokadı vurdu ki sesi Pensilvanya\'dan duyuldu.\" dedi.
“EY BAY KEMAL, SEN TERÖRİSTLERLE BERABER GİDİYORSUN\"
15 Temmuz\'da 251 vatandaşın şehit, 2 binden fazla kişinin de gazi olduğunu ifade eden Erdoğan, \"Şimdi PKK\'nın ve FETÖ\'nün hainleri adalete hesap veriyor. Bununla da kalmadık güvenlik güçlerimize, devletimizle vatanlarını kurtarmak için adeta ölümü öldürmüş Suriyeli kardeşlerimize destek veriyoruz. Geçen Özgür Suriye Ordusunun komuta takımı bana geldi. Komutanlarla beraber şöyle bir sohbet yaptık. İçlerinde bir tanesi var ki arkadaşları onu bana şöyle takdim etti; \'Bu komutan var ya başkanım bunun midesi yok. Bunun midesini aldılar.\' \'Yok ya, aç bakayım fanilanı.\' Açtı, gerçekten bütün bu bölge ameliyat, ameliyat, ameliyat... Omuzdan, kalçadan aldığı kurşunlar ve bizim tarafta ameliyatını, her şeyini oluyor ve durmuyor tekrar cepheye gidiyor. Ya sen ne mübarek insansın ya. İşte bunlara Bay Kemal terörist diyor. Ey Bay Kemal, sen teröristlerle beraber gidiyorsun ama Özgür Suriye Ordusu benim Mehmedim ile beraber yürüyor. Sen adresi şaşırdın adresi. Sen Cudi\'ye, Gabar\'a, Kandil\'e komşusun. Ama onlar şehadete yürüyenlere komşu, onlarla da beraber Mehmet ile komşu. Bize karşı inanılmaz muhabbetleri var. Türkiye\'ye karşı, Türklere karşı inanılmaz muhabbetleri var. Sen bunlara nasıl bunu dersin ya. Onlar gerçek manada, \'Ancak inananlar kardeştir\' hükmünün gereğini icra ederler, onlar o şekilde ve bizlerle kime karşı savaşıyorlar? Teröristlere karşı, Allahsızlara, inancı olmayanlara karşı... Nerede? Kuzey Suriye\'de. Bunlarda inanç minanç böyle bir şey var mı? Yok ve beraber yürüyorlar.\" dedi.
“AFRİN\'DEN SONRA İDLİP, İNŞALLAH TEL RIFAT, MÜMBİÇ, BERABER YÜRÜYECEĞİZ\"
Kendilerini birebir tanıdığı zaman huzur bulduğunu, mutlu olduğunu aktaran Erdoğan, \"İnşallah, şu anda Afrin, Afrin\'den sonra İdlip, inşallah Tel Rıfat, Mümbiç, beraber yürüyeceğiz. Mesele ne? Oradaki teröristler ülkemizi taciz etmekten çıkıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü bize oralardan taciz olamaz, olursa hesabını verecekler. Biz burada bir mutluluk daha yaşıyoruz. Nedir o? Ensar olup milyonlarca kardeşimizi bağrımıza basarak, sınır ötesi operasyonlarımız ile Suriyeli kardeşlerimizin yurtlarını özgürleştirerek, bölgemizde oynan oyunları tersine çeviriyoruz. Onlar mülteci biz ensar. Sevgili Peygamberimiz mülteci değil miydi? Muhacirdi. Bir muhacir olarak o ensar topluluğun içerisinden tekrar Mekke\'ye döndüğünde işte oradan aldığı güçlü hiç gürültü, şu, bu olmadan ne yaptı, Mekke\'nin fethini gerçekleştirdi.\" şeklinde konuştu.
“SURİYE HALKINA GÜVENLİ BİR GELECEK VAAT EDEN HİÇBİR GÜÇ YOK\"
Suriye\'de yaşanan son gelişmelere değinen Erdoğan, “Artık Suriye\'de Türkiye\'nin olmadığı hiçbir adım atılmasının mümkün olmadığının altını çizen Erdoğan, \"Amerika\'nın, İngiltere ve Fransa ile birlikte rejimin kimyasal silah tesislerini hedef alan son saldırısında bir defa daha gördük ki bu iş öyle pansuman tedbirlerle olmuyor. İşte dün, Sayın Putin, Fransa Başkanı, öbür tarafta İngiltere Başbakanı, üçüyle de görüşmelerim oldu. Gerek Macron, gerek May onlarla yaptığım görüşmeler, Sayın Putin ile yaptığım görüşmeler, bütün bunlarla birlikte havayı şöyle bir koklayalım istedik. Değerlendirmeleri yapalım istedik ve yaptığımız değerlendirmelerde bölgenin huzuru için artık şöyle daha yumuşak, muhteris bir havada değil bölgedeki bu sıkıntıları aşmamızın gereği için neler yapabiliriz, bunları konuşalım istedik ama dostlar alışverişte görsün diye bir adım atılmamalı ama biz şunu biliyoruz ki Esed, kim ne derse desin zalimdir. Kim ne derse desin. Kaldı ki bu müdahale illa kimyasal olması şart değil, konvansiyonel olduğu zaman bir kenara mı koyacaksınız. Konvansiyonel silahlarla olduğu zaman dokunma, kimyasalla olduğu zaman dokun. Yüz binlerce insan bu Suriye\'de öldü. Bunları kim öldürdü? Önce bunun hesabını bir soralım. Hep birlikte soralım. Türkiye\'den başka bu ülkede faaliyet gösterip de Suriye halkına güvenli bir gelecek vaat eden hiçbir güç yok.\" dedi.
“SURİYE ÜZERİNDE HESAP YAPANLAR PETROL ÜZERİNDE HESAP YAPIYOR\"
Erdoğan sözlerine şöyle devem etti: \"Peki biz ne diyoruz? \'Suriye\'deki tüm terör örgütlerine karşıyız\' diyoruz. Ne diyoruz? \'Suriye\'de kadınlar, çocuklar, mazlumlar katledilmesin, etnik temizlik yapılmasın, kimse inancından dolayı zulme maruz kalmasın\' diyoruz. Ne diyoruz? \'Suriye sorununa siyasi çözüm bulunabilmesi için bu ülkenin gerçek sahibi olan Suriyeli muhaliflerle oturulup konuşulmalı\' diyoruz. Ne diyoruz? \'Suriye\'de güvenli bölgeler oluşturup, milyonlarcası ülkemizde olan mültecilerin evlerine, yurtlarına dönmeleri sağlanmalı\' diyoruz. İşte Fırat Kalkanı Harekatı\'nda bakınız, 160 bin mülteci geri döndü. Aynı şekilde inanın Afrin\'e de en azından 200 bin dönüş olacak. Ben bunu görüyorum. Suriye halkının üzerine atılan bombalar, füzeler, yöneltilen silahlar, kullanılan mühimmat, yine söylüyorum, para olarak bölgeye aktarılsa tüm sığınmacıların yaşayabileceği o şehirleri kurabiliriz. Bunu yıllardır tüm Batılı liderlere, Suudi Arabistan başta olmak üzere, Almanya ve diğerlerine, Amerika, hepsine söyledim. Arap ülkelerinin yöneticilerine teklif ettim. Maalesef bu kaynaklar hala Suriye\'yi imar etmek için değil yıkmak için gelenlere aktarılıyor. Biz kendi kontrolümüz altındaki yerlerde bu projeyi uyguluyoruz ama neyle? Konteyner kentlerle. Ben diyorum ki konteyner kentler olmasın, çadır kentler olmasın, bir an önce normal şehirler yapalım. Cerablus\'ta, El-Bab\'ta, Azez\'de, şimdi Afrin\'de ve çevresindeki şehirlerde temel hizmetler için gereken altyapıdan yönetim yapısına kadar her konuda Suriyeli kardeşlerimize yeni bir gelecek inşa etmenin adımlarını atalım. Türkiye\'ye, Suriye\'den çıkma çağrısında bulunanlar, bu çağrıyı yapanlar herhalde bu durumdan rahatsız. Çünkü Türkiye\'nin olduğu yerde terör olmaz. Sadece huzur kök salabilir. Terör olmayınca da Suriye ve bölgeyle ilgili hesaplar tutmuyor. Pusulalar şaşıyor. Suriye üzerinde hesap yapanlar petrol üzerinde hesap yapıyor ve bu oyunu da biz bozacağız. Suriye halkıyla el ele vererek, bu ülkeyi yeniden ayağa kaldırarak onları şaşırtmaya inşallah devam edeceğiz. İnşallah Münbiç\'ten Haseke\'ye kadar olan diğer bölgeleri de Suriye halkı için özgür ve müreffeh yerler haline dönüştüreceğiz. Bu mücadelede yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. Tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye\'ye karşı hala terör örgütlerinin ve zalim rejimin yanında yer alanların da en kısa sürede hakikatleri göreceklerine inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.\"
(FOTOĞRAFLI)