Hürriyet gazetesi yazarı Kenan Başaran, Ampute Milli Takım'ın Avrupa Şampiyonu olduğu maçın ardından Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın "Bir teşekkür de Beşiktaş'a etmeyelim mi?" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Ulan bizim verdiğimiz paralarla o stadı yaptılar" tepkisine "Devlet Beşiktaş’a 450 milyon lira mı verdi? Hayır. Devlet, Beşiktaş’a 50 milyon lira verdi" ifadesini kullandı.
Devletin verdiği paranın 'karşılıksız' olmadığını da belirten Başaran, "50 milyonun karşılığında Vodafone Park’ta bir tribüne 10 yıl boyunca ‘Spor Toto’ adı verildi" diye yazdı.
Başaran'ın "Beşiktaş’ın stadını kim yaptı?" başlığıyla (13 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Türkiye’de bir çok yeni stat yapıldı.
Bunlardan biri olan Vodafone Park’ta Ampute Milli Takımı tarih yazdı. Ancak sporcuları kutlayan Cumhurbaşkanı’nın “Stadı bizim verdiğimiz paralarla yaptılar” sözleri tartışma yarattı ve bir çok kişi “Hani Beşiktaş stadını kendisi yapmıştı”soruları ortalıkta gezmeye başladı.
Fikret Orman’ın kendi beyanıyla, Vodafone Park’a 450 milyon lira harcandı.
Peki devlet Beşiktaş’a 450 milyon lira mı verdi?
Hayır!
Devlet, Beşiktaş’a 50 milyon lira verdi.
Karşılıksız mı?
Hayır!
50 milyonun karşılığında Vodafone Park’ta bir tribüne 10 yıl boyunca ‘Spor Toto’ adı verildi.
Ama yine de devlet bu sponsorluğa mecbur değildi. Evet, Beşiktaş’a mali olarak sıkıştığı bir dönemde bu sponsorluk vasıtasıyla destek verilmiştir.
Aynı devlet, hâlâ daha kamu payı olan Türk Telekom vasıtasıyla Galatasaray’ın stadına sponsor olmuştur.
Bir de “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait itfaiye arazisi de Beşiktaş’a verildi” deniliyor.
Evet, itfaiye arazisiyle stat arazisi birleştirildi. Ama bu arazi Beşiktaş’ın değil ki! Tüm arazi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün. Beşiktaş, sadece stadın üst kullanım hakkına sahip. Yani kiracı. Günü geldiğinde devlet istemezse o stadı bırakıp gidecek.
Kiracı Beşiktaş ne yapmış?
Kendi yarattığı kaynakları kullanıp stadı yeniden yapmış. Bu nedenle “Beşiktaş stadını kendisi yapmadı” söylemi doğru değil.
Orman yönetimi, kendi beyanlarına göre 570 milyon, kendisinden önceki Demirören yönetimiegöreyse 430 milyon lira borçla kulübü devraldı. Bugün borç 2 milyar liraya dayanmış. UEFA ile yapılan anlaşma sayesinde son 3 yılda kulüp transferden ötürü bir gedik vermiş değil.
Her kulüpte olduğu gibi futbol takımının maaş giderleri arttı. Ama bu da borcun artışını tek başına açıklamıyor. Beşiktaş yönetimi locaları peşin satsa da stadı yapmak için kredi de kullandı. Vodafone’dan da parayı peşin almadı. Taksit, taksit alıyor.
Ve Beşiktaş’ın borcunu katlayan da kredi borçlarıdır. Hele ki finansal borçlar! Zaten borsa şirketinin son açıklanan 3 aylık verilerine göre brüt kâr 58 milyon lira olsa da finansal giderler nedeniyle net kâr sadece 2 milyon lira oldu.
Ez cümle, Beşiktaş stadı kendi yapmadıysa bu borç neden katlandı? Devlet, sponsorluk karşığlı 50 milyonluk katkının dışında izinleri vererek de büyük katkı sundu. Hatırlarsanız eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, stada karşıydı.
Galatasaray'a bedava stat mı verildi?
Benzer iddia G.Saray için de ortaya atılıyor. G.Saray, Ali Sami Yen gibi kıymetli bir arazinin üst kullanım hakkından vazgeçip karşılığında Seyrantepe’de bir stat aldı. Yani bedava değil. Sami Yen’in üst kullanım hakkı mahkemelik olmuştu ve taraflar sonunda Seyrantepe çözümünde uzlaşmıştı. Bu dava ayrı bir tartışma konusudur.
Sonuçta TOKİ, Seyrantepe’yi yaptı ama Mecidiyeköy’de de çok değerli mülklerin sahibi oldu. G.Saray Kulübü’ne yapılacak en büyük eleştiri, sorumluluğunu üstlendiği çatıyı kapatamamasıdır.
Beşiktaş da Galatasaray da yeni statlar için bedeller ödedi. Dediğim gibi, bu statlar eninde sonunda yine devletin mülküdür. Devlet, bürokratik engelleri kaldırarak, sıkıştıkları yerde kulüplere çeşitli çözümler sağlayarak destek oldu. Bu da inkâr edilemez ama devlet bunu özel teşebbüs yatırımlarında da yapmıyor mu? Yapıyor, hem de fazlasıyla.
Keşke kulüpler hep tesis yatırımı yapsa da devlet de sürekli yardım etse. Vergi aflarından çok daha faydalı olur bu...