Gündem

Erdoğan: Türkiye'nin IMF'ye olan borcu bitiyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun biteceği tarihi verdi

21 Mayıs 2012 15:48

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin IMF’ye olan borcun 23.5 milyar dolar olduğunu belirterek borcun bitiş tarihini verdi: IMF’ye olan borç Nisan 2013’te temizlenecek.

Bu yıl kuruluşunun 60’ıncı yılını kutlayan TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) 67’nci Genel Kurulu dün Ankara’da yapıldı. Genel Kurula Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım katıldı.

Pelin Cengiz'in Taraf'ta yer alan haberine görer, Genel Kurulda konuşan Erdoğan, iktidara geldiklerinde IMF’ye olan borcun 23.5 milyar dolar olduğunu belirterek, “Şimdi IMF borcumuz 2 milyar doların altında düştü. Toplam borcumuz 1.9 milyar dolar ve dört yıldır da stand by antlaşması yapmadık. Gelecek yıl nisanda hedefimiz IMF borcunu sıfırlamış olmak ve Merkez Bankası döviz rezervini de 100 milyar dolara çıkarmak” dedi.

 

Açıkta aylık veriye bakmayın

 

En kötü günlerin geride kaldığını savunan Erdoğan, cari açığın da aşağı doğru seyredeceğini söyledi. Erdoğan, “Aylık değerlendirmeler yanıltıcı olabilir, zaman zaman inişler çıkışlar olabilir, ama yıllık bazda cari açık öngördüğümüz gibi geriye doğru gidiyor. Teşvik sistemiyle yatırımlar ilerledikçe bir müddet sonra olumlu etkilerini de inşallah birlikte göreceğiz. Enerjide, petrol fiyatlarında olağanüstü bir artış olmazsa, 2012’de de cari açıkta düşme eğilimi sürecektir. Olumsuz senaryolar karşısında da tedbirlerimiz var” dedi.

 

Bankacılar nazlı davranmasın

 

TOBB üyelerini Doğu ve Güneydoğu’ya yatırıma davet eden Başbakan Erdoğan, “Yeni teşvik paketini hazırladık. Yatırım sırası sizde. Bu yatırımları yapalım, göreceksiniz terörün belini iyice kırarız” diyerek, şunları söyledi: “Girişimci kardeşlerimden hayırlı haberler bekliyorum. Çok iyi bir ivme yakaladık. Yere sağlam bastık, disiplinli davrandık. Artık dünya ticaretine entegre olmuş bir ekonomimiz var. Dünyada bankalarda rasyo yüzdesi 8’dir. Türkiye de ise yüzde 18’dir. Avrupa şu anda II. Dünya Savaşı’ndan daha büyük maliyetlerden geçiyor. Bankalar girişimcilere kredi vermekte nazlı davranıyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ama benim girişimcim güçlendikçe, yarın kim yanındaysa onu destekleyecek. Kriz öncesi bankacılık sistemimizi elden geçirdik. Türkiye’de krizde hiçbir sorun yaşamadık.”

 

Hisarcıklıoğlu formülü

 

TOBB’un 60’ncı yılı dolayısıyla bu yılki Genel Kurulun ayrı bir önemi olduğunu ifade eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Sadece geçen yıl, Avrupa ekonomilerinin ardı ardına krize girerken, Ortadoğu’da ciddi çalkantılar yaşanırken, Türkiye ekonomisi özel sektör öncülüğünde yüzde 8.5 büyüdü. Aynı dönemde krizin göbeğindeki Avrupa’da 5 milyon kişi işsiz kaldı. Türkiye’de ise kayıtlı çalışan sayısı tam 1 milyon 62 bin kişi arttı. Türkiye’deki faal işyeri sayısı 109 bin artışla 1 milyon 398 bine yükseldi” dedi. Hisarcıklıoğlu’nun verdiği rakamlara göre, özel sektörün makine ve teçhizat yatırım harcamaları reel olarak yüzde 25 büyüdü ve 158 milyar lirayı geçti. İhracat yapan TOBB üye sayısı yüzde 8 artarak 54 bine, Türkiye’nin ihracatı ise yüzde 18 artarak 135 milyar dolara ulaştı. Hisarcıklıoğlu’nun ifadesine göre, Avrupa yerinde sayarken Türkiye koşmaya devam etti.

Genel Kurulda reel sektörün sıkıntılarına da dikkat çeken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 10 büyük ekonomi arasına girmesi için gerekli formülü de verdi:

“Her yıl 700 binden fazla istihdam. Yıllık yüzde 7’nin üzerinde büyüme.” Fakat bunu yaparken, rehavete kapılınmaması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, bu noktada da içeride cari açık kaynaklı risklere; dışarıdaysa Avrupa’daki borç krizine dikkat çekti.

 

Pedalı tefeciler çevirirse siz de düşersiniz

 

TOBB’un Genel Kurulu’nda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Ekonominin asli unsurunun üreten olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan çok güzel bir örnek verdi dedi ki: Bir bisikletin üzerinde pedalı düzenli çevirirseniz, düşmezsiniz ve yolunuza devam edersiniz. Ama o pedalı üreten kişi çevirirse düşmezsiniz ve yolunuza devam edersiniz. O pedalı uluslararası tefeciler yani sıcak para getirenler çevirirse, sıcak para gittiği zaman siz de düşersiniz. Onun için işin özünde üretim vardır. Üretimi destekleyeceksiniz” dedi.
Dili sürçtü galiba...

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın konuşmasına da alaylı bir dille değindi: Sayın Başbakanın sanıyorum ki yine dili sürçmüş olacak. Burada dedi ki, ‘Uçağa biniyor vatandaşlarımız.’ Tabii bu çok güzel. Ama dedi ki, ‘O ilkel otobüslerle artık seyahat etmiyoruz.’ Türkiye Avrupa’nın en büyük otobüs üretim merkezidir. Bütün dünyaya otobüs ihraç eder.” Türkiye’de sanayicinin kaliteli otobüsler ürettiğini ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hollanda’dan otobüs satın aldığını anımsatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, böylece “pahalı bir hurdalık” oluşturulduğunu söyledi.

 

Özel sektör olmazsa bu maya tutmaz

 

Hisarcıklıoğlu, konuşmasında yaşadıkları zorluklara şöyle özetledi: “Yatırım teşvik sisteminin yenilenmesi, yapısal reformların yerini tutmaz. İyileştirmelere rağmen iş ve yatırım ortamı hala rakip ülkelerin gerisinde. İş yapma kolaylığı endeksinde 183 ülke arasında 71’inci sıradayız. İçerideki üretim maliyetlerini düşürmeli, iş ve yatırım ortamını geliştirmeliyiz. Bölgesel kalkınma ajanslarında özel sektör ikinci planda bırakılmamalı. Özel sektörün içinde olmadığı bir yapı, bürokratik bir kurum olmanın ötesine geçemez, başarılı olamaz.”

 

Finansçılara kredi eleştirisi

 

Hisarcıklıoğlu, cari açık riskine karşı özellikle üç sektöre özel önem vermenin şart olduğunu belirterek, bu sektörleri şöyle anlattı: “Dünya nüfusu artıyor, gıda talebi artıyor. Konya kadar Hollanda’nın tarım ürünü ihracatı 80 milyar dolarsa, biz daha iyisini yapmalıyız. Finansçıların baskın olacağı farklı bir yapılanmaya gidilmek istenmesini doğru bulmuyorum. Reel sektörün dışlandığı bir yapı, çiftçimize ve tüccarımıza zarar verir. Turizm ise, sağladığı katma değer ve döviz kazandırma açısından altın değerinde. KDV indirimi, turizmin gelişmesine büyük katkı sağladı. Dış ticarette büyük hedeflerimiz var. Deniz taşımacılığı ve gemi inşa sanayimizi geliştirmeliyiz. Bu sektörü yalnız bırakmayalım.”

 

Yeşil pasaport bizi engelliyor

 

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Başbakanımız talimat vermişti. Oda ve borsa başkanlarımız ile işadamlarımıza yeşil pasaport verecek çalışmalar yapıldı. Hayata geçiremedik. Elinde yeşil pasaportu olan zihniyet önümüze duvarlar ördü. Kendi ayağımıza pranga vurdurmayalım. Ülkemizi sadece bürokratlarımız değil, işadamlarımızın da temsil ettiğini unutmayalım” dedi.

 

Sönük geçen Genel Kurulda üyelere iPad2 hediye edildi

 

Katılımın yüksek olmasına rağmen TOBB Genel Kurulu, bu yıl geçen yıllara oranla sönük geçti.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş dünyasının temsilcilerinden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğu ile Başbakan Erdoğan’a ilgi ve iltifatı çok fazlaydı, konuşmaları zaman zaman alkışlarla kesildi.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından dinleyicilerin büyük kısmı dışarı çıkarken, geçen yıl alkışlarla karşılanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu üçte ikisi boş olan salona hitap etmek zorunda kaldı.

Geçen yılki genel kurulda 1000 küsur TOBB delegesine Blackberry telefon edilmişti. Bu yılın hediyesi ise iPad 2 oldu.

Geçen yıl Kemal Kılıçdaroğlu ile Kürşad Tüzmen arasında geçen yıl bir tartışma geçmişti. Bu yıl, hem iktidar hem de muhalefet temsilcilerinin Tüzmen ile mesafeli oldukları gözlendi.

60’ıncı yıl için PTT’ye özel pul bastıran TOBB, bu yıl için özel logo da tasarladı. Yeni logo yıl kullanılacak.

 

Rakamlarla 60 yılın durumu

 

60 yıl önce 1500 üyesi bulunan TOBB’un şu anda 1 milyon 420 bin üyesi var.

60 yıl önce kişi başına 200 dolar olan mal-hizmet üretimi, bugün 10 bin doları geçti.

60 yıl önce 1000 civarındaki taşıt üretimi, bugün 1 milyon oldu.

60 yıl önce ülkeye gelen yabancı turist sayısı, 32 binken şimdi 32 milyona ulaştı.

60 yıl önce 260 milyon dolar olan ihracat, 135 milyar doları geçti.

60 yıl önce sanayi ihracatının payı sadece yüzde 1 iken, bugün yüzde 94 oldu.