Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının etkisiyle küresel çapta bir sosyoekonomik krizle karşı karşıya olunduğunu söyledi. Erdoğan salgın sonrası için de hazırlık yapılması gerektiğini belirtti.
Türk Konseyi Zirvesi'nde konuşan Erdoğan, "Tüm insanlık olarak şu an görünmez bir düşmana karşı zor bir savaş yürütüyoruz. Türk Konseyi’nin bu olağanüstü zirvesi Koronavirüs salgınıyla mücadelemizde aramızdaki dayanışmayı perçinleyecektir. Türk dünyası olarak Allah’ın izniyle bu sıkıntılı süreçten de güçlenerek çıkacağımıza tüm kalbimle inanıyorum." dedi.
Erdoğan, "Salgın nedeniyle hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türkiye olarak virüsün yayılmaya başladığı ilk günden itibaren gerekli tedbirleri süratle hayata geçirdik. Sağlık Bakanlığımız bünyesinde tesis ettiğimiz Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri temelinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Salgının toplum psikolojisi üzerindeki etkilerini göz önüne alarak bu konuda değerlendirme ve önerilerde bulunacak ayrı bir mekanizmayı “Toplum Bilimi Kurulu” adıyla tesis ettik." diye konuştu.
Erdoğan, "Son 17 yılda sağlık alanına yaptığımız yatırımlar sayesinde hamdolsun salgına nispeten daha hazırlıklı yakalandık. Aynı şekilde sağlık malzemelerinin üretimi ve tedariki konusunda şu ana kadar ciddi bir sıkıntı yaşamadık. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanı sıra tüm imkanlarımızı zorlayarak kardeşlerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Sizlerden gelen talepleri öncelikli olarak değerlendiriyoruz. Konsey üyeleri arasında da gerekli dayanışma ve yardımlaşmanın tesis edildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türk Konseyi, bu alandaki iş birliğimizi daha verimli kılmak için faydalı bir platform olduğunu şimdiden ispatlamıştır. Sağlık Bakanlarımızın da ihtiyaç halinde video konferanslar gerçekleştirerek görüş alışverişinde, bilgi, veri, tecrübe paylaşımında bulunabileceklerini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Salgının etkisiyle aynı zamanda küresel çapta bir sosyoekonomik krizle de karşı karşıyayız. Aldığımız tedbirler aramızdaki ticareti olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle ulaştırma, gümrük, sınır geçişleri gibi alanlarda halk sağlığını gözetmek suretiyle, olabilecek en pratik çözümleri en kısa zamanda hayata geçirmeliyiz. Serbest, açık ve kurallara dayalı bir anlayış çerçevesinde uluslararası ticaretin ve kargo taşımacılığının sürdürülmesi, tedarik zincirinin sürekliliği açısında hayatidir." düşüncesini dile getirdi.
Erdoğan, "Alacağımız ulusal tedbirleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri ve Dünya Ticaret Örgütü kuralları temelinde ticari iş birliğimizi adeta kollar maiyette olması dayanışmamızın gereğidir. Gelişmeler, Hazar geçişli orta koridorun güçlendirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu ulaştırma koridoruna temassız dış ticaret ve çok modlu taşımacılık sistemlerinin geliştirilmesini teminen somut adımlar atmak için iş birliğimizi yoğunlaştırmamız gerekiyor." görüşünü savundu.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye ile Azerbeycan ve Gürcistan arasında yük taşımacılığı için kullanılan demiryolu taşımacılığını Orta Asya’ya uzatabiliriz. Bakü-Tiflis-Kars hattı üzerinden mevcut yüke ek günlük 3500 tonun taşınabilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Kapanan karayolu geçişleri nedeniyle Azerbaycan ve Kazakistan Türk taşımacıları arasında önemli bir transit güzergâh haline gelmiştir. Bu bağlamda konsey üyelerimizden geçiş belgesi kotası, geçiş ücretleri, sürücü vizeleri gibi konularda kolaylık sağlamalarını bekliyorum. Ücretlerde indirime gidilmesi özellikle önem arz ediyoruz. Malum salgının önlenmesi amacıyla yolcu taşımacılığına kısıtlamalar getirdik, ancak karşı taraf izin verdiği sürece hiçbir kargo seferimizi aksatmadık. Bu çerçevede tüm dostlarımızın gerekli esnekliği göstermesini bekliyoruz. İletişim sektörü de bu salgın ile önemli bir sınavdan geçiyor. Salgın, acil durumlarda bu alanın kesintisiz bir şekilde işletilmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Ulaştırma ve Ticaret Bakanlarımızın video konferans yöntemiyle bir araya gelmesini teklif ediyorum.
Salgın başladığından bu yana 64 ülkeden 25 binden fazla vatandaşımızın ülkemize geri dönüşlerini temin ettik. Sizlere de Türkiye’de bulunan vatandaşlarınızın tahliyesi için uçak seferleri noktasında gerekli kolaylıkları gösterdik, gösteriyoruz. Vize ve ikâmet izni ihlali yapan yabancılara tedbirler süresince cezai işlem uygulamama kararı aldık. Türk vatandaşlarının olabilecek tahliyeleri kapsamında sizlerden de benzer esneklikleri sağlayacağınıza inanıyorum.
Allah’ın izniyle Koronavirüs’le savaşı elbette kazanacağız, ardından da yeni bir dünya gerçeği ile karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle mücadelemizi sürdürürken diğer taraftan da salgın sonrasına hazırlık yapmalıyız.