Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörün her türlüsüne karşı yürüttüğümüz mücadelede maalesef müttefik ve ortaklarımızdan beklediğimiz destek ve dayanışmayı göremedik" dedi.
Erdoğan, , NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi marjında düzenlenen Brüksel Forumu etkinliğinin "İstikrara Katkı" başlıklı oturumunda video mesaj yoluyla konuştu.
Erdoğan, "Dünyanın asimetrik tehditlerle yüzleştiği sancılı bir dönemde düzenlenen sempozyumun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, teknolojik gelişmeler, demografik baskılar, iklim değişikliği, terör, düzensiz göç ve Koronavirüs salgınının, yeni sınamaları beraberine getirdiğine işaret etti. Bu durumun zorunlu olarak güvenlik ve istikrara dair bakışı da etkilediğini dile getiren Erdoğan, bu konuların bütüncül bir vizyonla ele alınması gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin bu anlayışla, bölgesinde ve ötesinde güvenilir bir müttefik olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir." diye konuştu.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Sahadaki sorunların çözümünde inisiyatif alan, insani boyutu öne çıkaran, yapıcı ve aktif bir siyaset uyguluyoruz. Irak'tan Afganistan'a, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Karadeniz'den Akdeniz'e, Afrika'ya kadar istikrarın tesisine yönelik tüm girişimlere öncülük ediyor, katkı sağlıyoruz. Komşularımızla ilişkilerimizde uluslararası hukuka, adalet ve hakkaniyete, karşılıklı hak ve çıkarlara saygıyı gözetiyoruz. Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan'la aramızdaki diyalog kanallarının canlandırılmasının, ikili meselelerin çözümünün yanında bölgemizin istikrar ve refahına da hizmet ettiğine inanıyorum.
Günümüzde istikrarın tesisinin önündeki en büyük engellerden biri terördür. Türkiye, NATO başta olmak üzere ilgili tüm uluslararası platformlarda terörle mücadelede ilk safta yer almaktadır. PKK/PYD'den DEAŞ ve FETÖ'ye kadar birçok terör örgütüyle sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadelenin içindeyiz. DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve gencecik evlatlarını şehit veren tek NATO müttefikiyiz.
Sınır ötesi operasyonlarımızda 4 bine yakın DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Terörün her türlüsüne karşı yürüttüğümüz mücadelede maalesef müttefik ve ortaklarımızdan beklediğimiz destek ve dayanışmayı göremedik. Suriye, Irak ve Türkiye'de eli masumların kanına bulaşmış terör örgütü elebaşlarının meşru bir aktör gibi en üst seviyede muhatap alındığına, desteklendiğine şahit olduk. Unutulmamalıdır ki Türkiye'nin sınırları aynı zamanda NATO'nun sınırlarıdır. Bu bakımdan, sadece kendi milli menfaatlerimiz için değil, transatlantik coğrafyasının güvenlik ve istikrarının temini için de önemli bir sorumluluk üstlendiğimizi biliyor, adımlarımızı bu bilinçle atıyoruz. Türkiye, NATO harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk 5, ortak bütçeye en fazla katkı veren ilk 8 müttefik arasında yer alıyor.
Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin komutası da bu sene Türkiye'dedir. İttifakın en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, NATO'nun güncel tehdit ve imtihanlara karşı adaptasyonu için aktif rol oynamaktadır. Hazırlıklı olabilmek bakımından müttefikler olarak atacağımız adımlar kadar, ortaklarımızın kapasite geliştirmelerine yapacağımız katkılar da önemlidir. Türkiye, dinamik ekonomisi, güçlü savunma sanayisi, ilkeli dış politikası ve müttefikleriyle iş birliği içinde, küresel barış, refah ve istikrarın tesisine yardımcı olmayı sürdürecektir. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bu zorlu süreçte dayanışma ve iş birliği içerisinde hareket etmenin önemini tekrar vurgulamak istiyorum"