Gündem

Erdoğan: Şimdi gideceğiz, evleri yıkacağız

Başbakan Erdoğan, kentsel dönüşüm kapsamında gereken evlerin derhal yıkılacağını ve huzurlu şehirler inşa edileceğini söyledi

02 Nisan 2012 17:25

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Şimdi gideceğiz gerekirse evleri yıkacağız. Bunun yetkisini aldık mı aldık. Yasal düzenlemeleri buna göre, kentsel dönüşüm değişimle beraber yaptık, yapıyoruz, yapacağız' dedi.

Partisinin genel merkezinde düzenlenen Yerel Yönetimler ve Aile Sempozyumu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen ve büyük bölümünün Meclis'te onaylandığı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümüne İlişkin Yasa Tasarısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Ustalık dönemine girerken çok önemli bir adım attıklarını, bu çerçevede Çevre ve Şehircilik Bakanlığını kurduklarını ifade eden Erdoğan, ''Şimdi gideceğiz gerekirse evleri yıkacağız. Bunun yetkisini aldık mı aldık. Yasal düzenlemeleri buna göre, kentsel dönüşüm değişimle beraber yaptık, yapıyoruz, yapacağız" dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun için diyoruz ki bizim işimizi, tüm milletime sesleniyorum, kolaylaştırın. Biz sizleri sokakta bırakmayız ama işimizi kolaylaştırın. Çünkü biz sizin yavrularınızın ayaklarının toprağa, çime değeceği parklar yapabilelim. Biz çocuklarımıza huzurlu şehirler emanet edeceğiz. Güvenli şehirler, yeşille bezenmiş şehirler, insana dost iller emanet edeceğiz. Aile huzurunun, aile saadetinin sokağa kadar taştığı şehirler inşa edeceğiz. Aile huzuruyla birlikte kardeşlik hukukunun egemen olduğu şehirleri imar edeceğiz.

Hiç kuşkumuz yok burada belediyelerimize, belediye başkanlarımıza, büyük sorumluluk düşüyor. AK Parti'li her bir belediye başkanı, belde belediyesinde tutunuz, büyükşehir belediyesine kadar her bir başkan arkadaşımız öncelikle böyle bir ufka, böyle bir vizyona, misyona kesinlikle sahip olmalıdır.''

Konuşmasında şehirlerin bozulduğunu ve modern şehirlerin insana hükmettiğini de belirten Erdoğan, "Medenileşme insanı merkeze alan, insan odaklı, insana göre kalıba girmiş bir şehrin şekillenmesidir. Bizim inşa ettiğimiz tarihteki şehirlerimize baktığınızda hep önce insanı görürsünüz. İnsanı yutan değil, insanı yücelten, öne çıkaran bir mimari tarzla karşılaşırsınız. Minareler, kubbeler rastgele değil; şehre bir estetik, bir muhabbet kazandırmak kaygısıyla adeta göğe yükselmiştir. Çeşmeler, sebiller su ihtiyacını karşıladığı kadar şehre güzellik katmak amacıyla tasarlanmıştır. Ne zaman ki kendi medeniyetimize, kendi tarihimize, kendi mimari anlayışımıza sırt çevrilmiştir işte o zaman hem şehirler bozulmuş hem de şehirde yaşayan insanlar yıpranmaya başlamıştır. İşte biz bunu tersine çevirmek, en azından bunu tersine çevirecek, gelecek nesillere örnek teşkil edecek bir tarzı, anlayışı hakim kılmak mecburiyetindeyiz"  dedi.