Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmalarının son gününde yaptığı konuşmada, Suriye meselesinin 31 Mart sonrasında çözüleceğini söyledi. Erdoğan, "Mümkün olursa masada değil sahada çözeceğiz" dedi. Kendisinin iktidardan gitmesi yönündeki talepleri de eleştiren Cumhurbaşkanı, "Erdoğan gitsin, diyorlar. Tamam gitsin de milletimize kimi öneriyorsunuz? Ülkeyi, partisini bile yönetemeyen Kılıçdaroğlu'na mı teslim edeceksiniz" diye sordu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim çalışmalarının son gününde İstanbul'un 6 ilçesini ziyaret edecek. Erdoğan, şimdiye kadar Kağıthane, Bayrampaşa ve Sultangazi ilçelerini ziyaret etti.
Erdoğan'ın Sultangazi ilçesinde yaptığı konuşmanın öne çıkan bölümleri şöyle:
-Karşımızda öyle bir ittifak oluşmuş durumda ki… Bunların amacının belediyeleri yönetmek olmadığı gayet açık.
-(Sezai Temelli ile ilgili) Kendisi kalkmış, Kürt vatandaşlarımın oyuna ipotek koyuyor. Kendisi Kürt de değil, ne idüğü belirsiz.Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge yok. Ülkemizi bölemeyeceksiniz.
-İstanbul'da 3 milyon Kürt kardeşim oylarını nereye vereceklermiş? Soyadı İmamoğlu olan birisine… Sen (Sezai Temelli) ne zamandan beri benim Kürt kardeşlerimin iradesine ipotek koydun
-Fırat'ın doğusunda eğer çeki düzen vermezlerse gereken dersi vereceğiz.
-Bunların amacı belediyelerde hizmet etmek değil bizi yıkarak ülke yönetimini ele geçirmek.
-'Erdoğan gitsin' diyorlar. Tamam gitsin de milletimize kimi öneriyorsunuz? Ülkeyi, partisini bile yönetemeyen Kılıçdaroğlu'na mı teslim edeceksiniz?
"Bu partileri kim ve nasıl bir araya getirip karşımızda bir blok oluşturdu?"
Erdoğan'ın Bayrampaşa'da yaptığı seçim mitingindeki konuşmasının satır başları şöyle:
-Aramızdaki bu muhabbet birilerinin dengesini iyice bozdu. Öyle ki; akla hayale gelemeyecek ittifaklarla karşımıza çıktılar. Aslına bakılırsa bu ittifakı kurmak onların ne aklının ne de becerisinin harcıdır. O kadar maharetli olsalar bu güne kadar milletimizin gönlüne girmeyi başarırlardı. CHP'nin başındaki zat 9 seçimdir partisinin başında 9'unu da kaybetti. HDP derseniz sırtını Kandil'e dayamış. Kandil'deki patronlarından emir almadan kılını kıpırdatamaz. Hanımefendi 15 Temmuz öncesi ne diyordu? Türkiye'yi 'Yaz gelecek başbakan olacağım' diye dolaştı. Arkasından çıka çıka ne çıktı? 15 Temmuz darbecileri çıktı. Saadet'in adından başka geçmişiyle hiçbir ilgisi kalmamış. Peki bu partileri kim ve nasıl bir araya getirip karşımızda bir blok oluşturdu? Türk milletinden bu sorunun cevabını özellikle düşünmesini istiyorum.
-Şehirlerimizin belediye başkanlığı seçimi için terör baronları niye kampanya yürütüyor. İllerimizi, ilçelerimizi yönetecek belediye başkanının kim olacağı terör örgütlerini niye bu kadar yakından ilgilendiriyor. Demek ki mesele sadece belediye başkanları meselesi değil. Burada işin altında başka şeyler var.
-Bir kez daha söylüyorum belediyecilik konusunda biz rakip tanımıyoruz. Belediye hizmetleri ile ilgili rekabetten asla kaçmadık. Meseleyi Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir karar noktasına getiren biz değiliz. Sözleri ve eylemleriyle bizim karşımızdakiler. Daha seçim sonuçları belli olmadan medyada, sosyal medyada, sokaklarda, havalimanlarında, milleti tehdit etmeye taciz etmeye tahkir etmeye başladılar. Bu azgınlığı milletimiz cevapsız bırakır mı? İşte bunun için yarın mutlaka sandıklara gitmeli tercihimiz doğrultusunda oyumuzu kullanmalıyız.
"Kağıthane'yi Kağıttepe olarak bilecek kadar bu şehirden uzak olanlara derslerini bir kez daha vereceğinize inanıyorum"
Seçmenlerine oy kullanmaları ve sandığa gitmeleri yönündeki çağrısını bir kez daha yineleyen Erdoğan'ın İstanbul'un Kağıthane ilçesinde yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:
-Kağıthane'yi Kağıttepe olarak bilecek kadar bu şehirden uzak olanlara derslerini bir kez daha vereceğinize inanıyorum.
-Bizim ittifakımızın adı Cumhur İttifakı. Biz bu ittifakı 15 Temmuz'da kurduk. O günden bugüne bu ittifak devam ediyor. Bu FETÖ denilen zalim bu ülkede ümmeti böldü. Bak, kaçtılar gittiler. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Aynı şekilde PKK terör örgütünün mensuplarını Cudi, Gabar, Tendürek'te vurduk, vurmaya devam edeceğiz.
"Siz benim milletimi patlıcan, domates, biberle mi aldatacaksınız?"
-Ülkemize yönelik saldırılardaki artışın hedefi 2023 hedefimizdeki müreffeh Türkiye yolunu kapatmaktır. Siz benim milletimi patlıcan, domates, biberle mi aldatacaksınız? Bu millet Çanakkale geçilmez dediği zaman bir tas çorbaya tamah etmiştir. Bu ülkede ne patlıcan, ne domates, ne patates sıkıntısı var.
-Bizim Kağıthane ile geçmişimiz diğerleri gibi yeni değil. Bay Kemal, Meral Hanım buraların adresini bilmez. Kağıthane'nin çöp, çukur, çamur olduğu zamanlar siyasetimizi buralarda yaptık. 1994'te neydi buraların hali. Öyle aldık buraları. Şimdi böyle bir Kağıthane yok. Bu işi çok daha ileri götürmemiz lazım.
"Seçimden sonra ilk iş Suriye meselesini mümkün olursa masada değil sahada çözeceğiz"
-Savunma sanayinde 17 yıl önce yüzde 20'sini karşılıyorduk, şimdi yüzde 68'ini karşılıyoruz. Artık insansız hava aracını kendimiz üretiyoruz. Daha güçlüyüz, daha da iyi olacağız. Onun için Zeytin Dalı operasyonunu başarılı yaptık. Her türlü baskıya boyun eğeceğimizi sanıyorlar. O eski Türkiye idi. Bu Türkiye başka.
-Bu ülkenin dağlarında ve şehirlerinde terör örgütleri bir daha asla boyun gösteremeyecekler. Seçimden sonra ilk iş Suriye meselesini mümkün olursa masada değil sahada çözeceğiz.
Ayrıntılar geliyor...