Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nin, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Medya Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Samanyolu TV dizisi “Tek Türkiye”nin yapımcı, yönetmen ve senaristlerinin de gözaltına alındığı 14 Aralık operasyonuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bugün Samanyolu TV’ye, Zaman gazetesine yapılan harekâtın, yarın AKP’ye biat etmeyen diğer yayın organlarına, öbür gün muhalefet partilerine, AKP’ye muhalif örgütlere, kişilere yöneleceği apaçık ortaya çıktı” denildi.
Gülen Cemaati’nin KCK operasyonları başta olmak üzere, Devrimci Karargâh, Ergenekon, THKP-C davaları, Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tutuklanması ve basılmamış kitapların toplatılması… gibi 'operasyon'larda oynadığı rolün hatırlatıldığı açıklamada, "Erdoğan Rejimi, 'koynunda beslediği yılan'ı boğarken, korkunç bir iktidar tarzının 'yol'unu döşüyor. Beğenmediği, onaylamadığı, kendisine muhalefet eden medya organlarını keyfî, uyduruk gerekçelerle sindirip, ardından kendi denetimi altına almak istiyor" ifadelerine yer verildi.
Rahip “Martin Niemöller Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı” sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada, “Erdoğan Rejimi otoriterlikten totaliterliğe yürüyor. Özetle, bu artık bir kaos ortamıdır; bundan sonra her şey mümkündür!” denildi.
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nden yapılan açıklama şöyle:
Artık her şey mümkündür!
Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
Rahip Martin Niemöller
Beklenen oldu. Birkaç gündür Twitter âleminde Fuat Avni imzasıyla duyurulan “operasyon” gerçekleşti; 14 Aralık 2014 sabahı, cemaate yakın medya organlarının yöneticileri, kimi gazeteciler, eski emniyet mensupları, Erdoğan’ın “Bunlar peygamberimizi miraçtan indirip kamyona koyacak kadar ahlaksız bunlar. Bu millet bunlara asla geçit vermeyecek, fırsat sunmayacak" diye tepki gösterdiği TV dizisinin senarist ve yapımcıları gözaltına alındı…
Reza Zarrab dahil bakan çocuklarını tahliye eden ve Facebook sayfasında Erdoğan için “Allah uzun ömür versin uzun adam” diye övgü yazan hakim İslâm Çiçek’in imzasını taşıyan karardaki suçlamalar şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenliğini ele geçirmek amacıyla baskı, yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanarak örgütsel yapı oluşturarak bu yapılanma altında iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, belgede sahtecilik.”
Bir zamanlar AKP iktidarıyla iç içe olan ve hem adalet hem de emniyet teşkilatları içerisinde -yine bizzat AKP iktidarının koşulsuz teşviki ve desteğiyle- önemli mevziler kazanmış olan Gülen Cemaati’nin KCK Operasyonları başta olmak üzere, Devrimci Karargâh, Ergenekon, emniyetin yeniden dirilttiği, THKP-C davaları, Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tutuklanması, basılmamış kitapların toplatılması… gibi “operasyon”ların mimarı olduğunu unutmadık.
Fakat durumun, “yesinler birbirini” diye geçiştirilemeyecek bir yönü var:
Erdoğan Rejimi, “koynunda beslediği yılan”ı boğarken, korkunç bir iktidar tarzının “yol”unu döşüyor. Beğenmediği, onaylamadığı, kendisine muhalefet eden medya organlarını keyfî, uyduruk gerekçelerle sindirip, ardından kendi denetimi altına almak istiyor.
Bugün Samanyolu TV’ye, Zaman gazetesine yapılan harekâtın, yarın AKP’ye biat etmeyen diğer yayın organlarına, öbür gün muhalefet partilerine, AKP’ye muhalif örgütlere, kişilere yöneleceği apaçık ortaya çıktı.
Erdoğan Rejimi otoriterlikten totaliterliğe yürüyor.
Özetle, bu artık bir kaos ortamıdır; bundan sonra her şey mümkündür!
Açıklamaya imza atmak isteyenler, gercekinatcidir@gmail.com adresine e-posta göndererek isimlerini ve isteğe bağlı olarak mesleklerini yazabilir.