Başbakan Tayyip Erdoğan, Samsun’da yaptığı mitingde Gezi Parkı eylemcilerine polis müdahalesine dair “Rahat dur biber gazı sıkmasın polis. Polis su sıkmayacak, biber gazı sıkmayacak da ne yapacak? Onun görevi önce su, sonra biber gazı. Bu, onun asli görevi” dedi. Eylemlere destek için atılan tweetler için “Onlar milyonlarca tweet atsın, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar” diyen Erdoğan, “Toplumu tahrik etmek için bikinili çılgınları Taksim Meydanı’na çıkarıyorlar” ifadesini kullandı. “Üç hafta boyunca süren eylemlerden Türkiye’nin ekonomisinin kaybettiğini, faiz lobisinin kazandığını” belirten Erdoğan, duran adam eylemleri için de “Onlar durmaya devam etsinler.2023 hedeflerine doğru biz emin adımlarla koşuyoruz” dedi.
Akil İnsanlar Heyeti ile Çarşamba günü final toplantısı yapacaklarını söyleyen Erdoğan’ın mitingdeki konuşmasından satırbaşları şöyle:
‘Karadeniz vandallara söyleyeceğini söyledi’
Güneşin doğduğu Samsun’dan, kurtuluş mücadelesinin başladığı Samsun’dan tüm Türkiye’yi gönülden selamlıyorum.
Şu aşkınıza, muhabbetinize en çok da ahde vefanıza tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Karadeniz söyleyeceğini kemençeyle söyler, sazla, türküyle söyler, tulumla söyler.
Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi İskoçya gaydası ile söylemez.
Karadeniz vandallara söyleyeceğini çoktan söyledi. Ne diyor bizim uşaklar: Devirdik biraları, yaktık arabaları, cam çerçeve indirip kandırdık insanları, ağaç mağaç diyerek kandırdık biz onları.
‘Karadeniz doldu ama taşkınlık yapmadı’
Karadeniz haftalardır doldu doldu ama taşmadı. Doldu ama taşkınlık yapmadı.
Siyasette söyleyeceğini sandıkta söyledi. İnşallah yine sandıkta söyleyecek.
Cumartesi Ankara’dan, Pazar İstanbul’da 1,5 milyon insan seslerini dünyaya duyurdu. Şimdi sıra Samsun’da. İşte Samsun’un cumhuriyet meydanı tıklım tıklım dolu.
Sizlere sesleniyorum bakalım ne diyeceksiniz? Taksim, Ankara, Türkiye, dünya duyar mı? Samsun demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığa, milli iradeye, Türkiye’ye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Samsun? Bir miyiz, kardeş miyiz? Hep birlikte Türkiye miyiz Samsun? Allah’ın izniyle bu iş bitmiştir.
Sizin şu gür sesiniz var ya Türkiye üzerinde hesabı olanların planlarını bozmuştur.
TV’lerdeki yayınları falan hiç kafanıza takmayın. Bunlar İstanbul'daki muhteşem karşılaşmayı görünce oyunları bozuldu, hesapları alt üst oldu.
‘Onlar milyonlarca tweet atsın, bir besmelemiz yeter’
Ben Ankara mitingimizde ‘Biz sabırla direniriz, itidalle direniriz, ellerimizi semaya açıp duamızla direniriz’ dedim. Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar.
Onlar yıksınlar, bizim tek bir la havlemiz bütün tuzağı bozar.
Onlar camiye ayakkabıyla girsinler, camilerimizde içki içsinler, başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar, bu milletin bir duası onların bütün hesaplarını alt üst eder.
Bu milletin sabrı her şeye galip geldi, kurulan tüm tuzakları alt üst etti.
‘Sanatçılar ağaç dedi, yakılan otolardan bahsetmedi’
Olaylar başladığında içerdeki bazı medya, sanatçılar sözüm ona, yazarlar sözüm ona, bazı sözüm ona aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri ‘ağaç, Gezi Parkı, polis şiddeti, demokrasi, hukuk, özgürlük’ dediler.
Yakılan polis otolarından bahsetmediler, yakılan araçlardan bahsetmediler, kamu kurumlarına yapılan saldırılardan bahsetmediler. Utanmadan hala bunları kalkıyorlar Gezi Parkı’na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunların derdi ağaç mıydı? Derdi ağaç olan ağaçları devirir miydi?
‘Bunu Erdoğan’a karşı yapıyorsunuz’
Bunu Erdoğan’a karşı yapıyorsunuz.. Erdoğan’ın başında olduğu iktidar 10 yılda 2 milyar 800 milyon ağaç dikmiş. Sizin nerede bir dikili ağacınız var.
‘Gezi Parkı eylemcilerden başörtülü biri sizden sonra ülkeye döndüm, dedi’
Kanlarında CHP’lilik olanlar utanmadan bize çevrecilik dersi vermeye kalkıyorlar.
Bu CHP zihniyeti çöptür, kirliliktir, susuzluktur, hava kirliliğidir, bereketsizdir.
Onlar iktidarken bu ülkede yağ, ekmek kuyrukları vardı. Şu anki genç kardeşlerim Ak Parti iktidarında tokluğu gördüler. Yokluğu bilmiyorlar. O yüzden ayırt edemiyorlar.
O gençlere seslendim: Bu AK Parti iktidarında göremediğiniz ne? Söyleyemediler bir şey. Hatta bir tanesi başörtüsü yüzünden yurtdışına çıktım. Ülkeye sizden sonra döndüm dedi.
Hani özgürlüktü? Bu sabah bir baktım. CHP’liler toplanmış bir araya özgürlükten bahsediyor. Ne özgürlüğü ya. sizin olduğunuz yerde özgürlük mü olur?
Özgürlük Ak Parti iktidarında başladı. Karşımızda CHP, MHP vardı. Onlara rağmen bu mücadeleden millet olarak galip çıktık.
‘Toplumu tahrik etmek için sipariş bikiniliyi Taksim Meydanı’na çıkardılar’
Elinde molotof olan, taş olan teröristi bunlar sempatik gösterdiler. Ama Samsunlu bacılarım, ninelerim bunlar Zahide ninenin kahramanca haykırışını hiç dile getirmediler.
Yakıp yıkanları afacan çocuk gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını, milletin vakarını hiç ama hiç göstermediler.
Olayın başından itibaren sürekli yalan söylediler, manipülasyon yaptılar, hukuku ayaklar altına aldılar.
Şimdi Taksim'e bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu ya. Sipariş bikiniliyi Taksim meydanına çıkarıyorlar.
Tahrik etmek için, bu toplumun sabrını taşırmak için bunu yapıyorlar.
‘Genç kızlarımıza örnek Zahide nineler'
Zahide nineye para teklif ettiler. Ama o ne dedi? ‘Benim maaşım var’ dedi. Ben zannettim ki ‘Benim sadakalarım sizi doyurur’ diyecek sandım.
O anaların eli de öpülür, ayaklarının altı da.
Genç kızlarımıza diyorum ki sizin için örnekler onlar... Zahide nineler örnekleriniz. Bu duruşta birlik, beraberlik, bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak var
CHP’liler ne kadar ilkesiz. Biri utanmadan çıktı ‘müftünün karısıyım’ diye ortaya çıkıyor, başına da örtü takmış.
Aman bu oyunlara gelmeyin. CHP’nin geçmişinde çoktur bu oyunlar
Bu kadının iki yüzlülüklerini gördük. Şişli Belediyesi’nde çalıştığını gördük.
Bunların ne kadar çaresiz olduklarını gördük. Polise eylemde küfreden, gençlere para veren CHP örneklerini de gördük.
‘Eylemlerden faiz lobisi kazandı, Türkiye ekonomisi kaybetti’
3 hafta devam eden bu gösterilerden kim kazandı? Sandık olarak söylemiyorum. Faiz lobisi, Türkiye’nin hasımları, rant lobisi kazandı.
Bu gösterilerde kim kaybetti? Az da Türkiye ekonomisi, turizmi, imajını, uluslar arası gücünü lekelediler.
‘Brezilya’da da aynı oyun oynanıyor’
Brezilya’da da aynı oyun oynanıyor. Semboller, afişleri Twitter, uluslararası medya aynı.
Türkiye’de başaramadıklarını Brezilya’da başarabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
‘Bu ülkede giyimine karışılan varsa başörtülü kardeşlerimdir’
Şimdi özgürlük diyorlar. Türkiye’de hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürlük var.
Kimin giydiğine, içtiğine, nerede gezdiğine tozduğuna karışıyor? Herkes istediği gibi giyiniyor.
Bu ülkede giyimine karışılan varsa benim başörtülü kardeşlerimdir.
Şu olayda bile başörtülü kızlarımız taciz edildi.
Sen ne giyiyorsan giy ama başkasına saldırma. O da istediği gibi giyinsin. Bu ülkede başı açık, başı kapalı omuz omuza dolaşın. Biz rahatsız olmuyoruz, sen neden rahatsız oluyorsun?
‘Gençler aldatıldınız’
Farkına varamadığınız bir oyunda hepiniz gönüllü bir nefer olarak kullanıldınız gençler, aldatıldınız.
Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye yola çıktılar faiz lobisinin neferi oldular.
Ulusalcıyız diye yola çıktılar, Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar.
‘Neredesiniz ulusalcılar’
AKM’nin üzerinde teröristlerin posterleri var, illegal örgütlerin paçavraları var, bizi hakaret içeren pankartlar var, ulusalcıyız diyenler, CHP’liyiz diyenler ne oluyor diyemiyorlar.
3 gün yurtdışındaydım. Bunu görünce tahammül mümkün değildi. 24 saat indirin dedim. Polisimiz indirdi. Şafak operasyonu dediler. Bir de anıt var. Terör örgütünün posteri, yanında Mustafa Kemal’in resmi, yanında Türk bayrağı var. Neredesiniz ulusalcılar? Polisimiz onları da temizledi.
Ne yapacaktı polis? Temizlemeyecek miydi?
‘Polisimizin hataları da olabilir, ama onlara bu kadar vurmak ihanettir’
Polisimiz görevini yaptı. Polisimize bu süreçte çok zulmettiler. Hataları da olabilir. Bakanlığımız bu konuda çalışma yapıyor. Ama polisimize bu kadar vurmak, dünyaya böyle göstermek ihanettir. Sen de yarın dara düştüğünde müracaat edeceğin yer polistir, gel beni koru diye. Polisimiz olmadan mı bir devleti yöneteceğiz?
‘Kılıçdaroğlu milletle konuşmak yerine Almanya’ya ağlıyor’
CHP Genel Başkanı kalkmış, Almanya Başbakanı Merkel’e mektup yazmış, kendi ülkesini şikayet edemiyor. Hala genel başkan olamadı, genel müdürlükte kaldı.
Milleti ile konuşmak yerine gidiyor başka ülkenin liderine ağlıyor.
Reyhanlı’da 53 kardeşimiz şehir oldu. Bu tezgahtan CHP çıktı, CHP’li vekiller çıktı. Bu genel müdürün hiç sesini soluğunu duydunuz mu? Dünya 53 şehirle ilgili açıklama yaptı mı? Hayır.
‘Kimin ne yaptığı belgeleriyle elimizde, hukuka teslim ediyoruz’
Ama Gezi Parkı ile ilgili düğmeye basıldı ve hepsi yaygaralarını kopardılar.
53 kardeşimi şehir eden Suriye’de CHP’li vekillerimizi ağırlayanlardır.
Tüm bu ahlaksızlıkların, hukuksuzlukların hesabını teker teker soracağız.
Bu olayları başlatanlara, kışkırtanlara sandıkta milletim gereken cevabı verecektir.
Milletin hesabı hukuk ve demokrasiyle sorulur. Kimin ne yaptığı belgeleriyle elimizde. Hepsini hukuka teslim ediyoruz.
Bu oyunlar, bu tuzaklar bizi yolumuzdan alıkoymayacak.
Türkiye’nin milli gelirini 10,5 yılda 3 katına çıkardık, önümüzdeki 10 yılda bir 3 kat daha arttıracağız.
‘Duran adamlar durmaya devam etsin, biz koşuyoruz’
Bu süreçten güçlenerek çıktık. Şimdi her zamankinden daha güçlüyüz. Öz daha güçlü, kabuk daha güçlü.
Bazıları duran adamlar üretmişler. Hepiniz durun. Biz ise durmak yok yola devam diyoruz. Onlar da durmaya devam etsinler.
2023 hedeflerine doğru biz emin adımlarla koşuyoruz.
‘Akil İnsanlar’la final toplantısı Çarşamba günü’
Reyhanlı saldırısı ve son gösterilerle çözüm sürecini de sabote etmek istediler.
Aylardır terör nedeniyle şehir haberi gelmiyor. Türkiye 30 yıllık bir meseleyi çözme noktasına geldi.
İnşallah Çarşamba günü akil insanlarla final toplantısı yapacağız.
Akil insanlar şehirlerimizi dolaşırken bazı gruplar gösteri yaptılar... Kimdi onlar? Ulusalcılar. İşte o ulusalcılar Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldı.
Çözüm sürecine kim karşı çıktı? CHP. O CHP Taksim’de her türlü paçavraya göz yumdu.
Mücadelemiz demokrasi mücadelesidir.
Milletim bunların ne denli samimiyetsiz olduğunu gördü.
‘Bu iktidarı yıkamayacaklar’
Bu oyun tutmadı, bu oyun bozuldu. Şimdi onlar bu bozulan oyunu başka yerden nasıl tuttururuz hesabında. Ama o hesap da tutmayacak.
Eğer biz bu olayda başarılı olamazsak bu iktidar bundan sonra kolay kolay yıkılmaz dediler. Günaydın. Yıkamayacaklar.
Bu oyunun tamamından ülkemin dört bir yanı rahatsız oldu.
‘Vatandaşım caminin içini çöplüğe çevirenden rahatsız olmaz mı’
Benim vatandaşım camide içki içen, ayakkabıyla camiye girenden, içerisini çöplüğe çevirenden benim milletim rahatsız olmaz mı?
‘Rahat dur, polis biber gazı sıkmasın’
Polisimize yapılan şiddetten bu millet rahatsız olmaz mı? Onlara kaldırım taşlarıyla saldırdılar. Mecidiyeköy’de silahla ateş ettiler, bir polisimi midesinden, birini ayağından yaraladılar. Polisim ateş etti mi? Biber gazı sıktı.
Rahat dur biber gazı sıkmasın polis. Sen rahat durdun da polis gaz mı sıktı?
Polis su sıkmayacak, biber gazı sıkmayacak da ne yapacak? Onun görevi o. Önce su, sonra biber gazı. Bu, onun asli görevi. AB müktesabatında var. Batı’nın polisleri ne yapıyor görmediniz mi? Yunanistan, Fransa, İngiltere ne yapıyor görmediniz mi?
Bizde biber gazı sıkıyor diye birileri akıl veriyor bize. O aklı kendine sakla. Yeter ki o insan hukuk içinde ne yapmak istiyorsa yapsın.
Kalkıp da oturma evinde, kendi evimizde mahremimize girecekse, belediyeye saldıracaksa kusura bakmasın orada da güvenlik güçlerimizi karşısında bulur.