Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken emeklilik sisteminin Türkiye'nin zararına olacağını ileri sürerek, "Bizim başımıza bu erken emekliliği dolayanlar bunu bedelini ödeyecekler. Milletimin faydası neredeyse varım, milletimin ve ülkemin zararına olan bir şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum" diye konuştu.
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 980 bin kişi artarak 4 milyon 650 bin kişi oldu. Artan işsizlik rakamlarına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşsizlik rakamlarının yeniden düşmesini bekliyoruz. Türkiye büyüyerek istihdamı geliştirecek" dedi.
TIKLAYIN - TÜİK, ağustos ayı işsizlik rakamlarını açıkladı: Genç nüfusta işsizlik yüzde 6 arttı
Dört SGK binasının açılışında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanları şöyle:
"Hiçbir emekli, maaşını bin liranın altında kalmamasını sağladık. Emeklilerimize bayramlarda biner lira ikramiye vermeye başladık."
"Ödeme listesindeki ilaç sayısını iki katından fazla artırdık. Evde verilen sağlık hizmetlerinin masraflarını üstlendik. Artık evlere de sağlık hizmeti veriyoruz. Tüp bebekten kalıtsal hastalıkların tedavisine, psikososyal hastalıklara kadar pek çok hastalığı ödeme kapsamına aldık. Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan üretimine önem verdik. Bu konuda yaşanan tüm sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Kısa sürede hepsini, aşacağız."
"Ateşli silah ve trafik kazaları kaynaklı üç boyutlu protez ihtiyaçlarının bedellerini de karşılamaya başladık. Bunlar kolay işler değildi. Şimdi protez olayında da biz anne ve babaların yanındayız. Gerekirse devlet olmasın ama benim vatandaşım sağlıklı olsun diyor Kanuni Sultan Süleyman. Hiç endişeniz olmasın, dik duruyoruz, dik durmaya devam edeceğiz. Hangi şartlarda olursa olsun aynen böyle devam edeceğiz.
"İşsizlik oranının artması faiz, kur, enflasyon saldırısı..."
Gençlerimizin okullarından mezun olduktan sonra iki yıl daha ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanabilmelerini temin ettik. İstihdamı ekonomik boyutunun yanında sosyal yönüyle de hep destekledik. Kayıt dışı istihdamı yüzde 52 seviyesinden yüzde 36'ya kadar indirdik. Kayıt dışı ile birlikte toplam istihdam 29 milyonun üzerine kadar çıktı. İstihdamda son dönemde yaşadığımız kayıpları da hızla telafi ediyoruz. Daha önce yüzde 8,4 seviyesine kadar düşürdüğümüz işsizlik oranı geçtiğimiz yılın ağustos ayında maruz kaldığımız kur, enflasyon, faiz saldırısının ardından yüzde 14'e kadar çıktı. Bu oranın özellikle eylül verisinin belli olmasıyla birlikte yeniden düşmeye başlamasını bekliyoruz. İş gücü arzı sürekli artan Türkiye daha çok yatırım yaparak daha çok üretip, ihraç ederek istihdamını geliştirecektir.
"Ekonomideki genel toparlanma ve yeniden büyüme süreci..."
Hatırlayın 17 yıl önce göreve geldiğimizde ihracatımız 36 milyar dolardı. Şimdi 171 milyar dolara çıktık. İnsanlarımıza sadece iş değil aynı zamanda yüksek bir hayat standardı sağlamayı da amaçlıyoruz. Bunun için dünyanın ve ülkemizin değişen ihtiyaçlarına uygun istihdam politikalarının geliştirilmesine özel önem veriyoruz. Hedefimiz çalışan herkesin kayıt altında olmasını sağlamaktır. Kayıtlı istihdamı teşvik etmek için farklı proje ve desteği hayata geçirdik. Kadınlara ve gençlere özel istihdam programları geliştirdik. İş verenlere ve çalışanlara sağladığımız desteklerle istihdamın güçlü bir biçimde büyümesini sağladık.
Ekonomideki genel toparlanma ve yeniden büyüme sürecinin etkisiyle önümüzdeki yıl çok daha sevindirici bir istihdam oranı bekliyoruz. Cari işlemler hesabının eylül ayı itibariyle verdiği fazla 5,9 milyar dolara çıktı. Eskiden açık veriyordu, şimdi fazla veriyor. Altın ve enerji hariç tutulduğunda bu rakam 47,7 milyar dolar fazlaya kadar çıkıyor.
"Merkez Bankası Başkanı'nı görevden aldık, faiz indi"
Bay Kemal ne diyordu? Bunlar şimdi IMF'e gidecekler diyordu. Bay Kemal IMF'in kapısını CHP zihniyeti açtı, biz değil. Mayıs 2013'te 23,5 milyar doları sıfırladık, artık bizim IMF ile bir işimiz yok. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyardı. Şimdi ham olsun 105 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar çıkmıştık. Tekrar oralara çıkacağız. Yine eylül ayında sanayi üretiminin yıllık yüzde 3,4 artış göstermesi yıl sonu büyüme rakamının artı olacağını işaret ediyor. Turizmde gerçekten bereketli bir sezon geçiriyoruz. Şu anda görünen o ki bu yıl turist sayısı 50 milyonu aşacak. Türkiye artık önemli bir destinasyon oldu dünyada. Açılan şirket sayısı yüzde 22'ye yakın arttı. Ana muhalefet yalan söylüyor. Diyor ki azaldı. İşlerine gelmiyor. Bunlar hesabı kitabı da bilmiyor. Bak faiz maalesef yüzde 30'ların üzerine gitmişti. Ne oldu? Bir merkez bankası başkanını görevden aldık, yeni merkez bankası başkanımızla beraber hamd olsun faiz oranımız yüzde 13,5'a kadar indi. Daha da inecek. Enflasyon da 2020'de tek haneli rakama inecek. Yatırımda girişimcinin kredi faizi tek haneliye girdiği anda, istihdam, üretim, rekabet gücü de artacak demektir.
"Ekonomik güven endeksi son 15 ayın zirvesine çıktı"
Ülkemizin risk birimi dolaysıyla borçlanma maliyetimiz sürekli azalıyor. Enaflasyon az önce söyledim, aylık enflasyon yüzde 8,6 ile son bir buçuk yılın en düşük seviyesine indi. Ekonomik güven endeksi son 15 ayın zirvesine çıktı. Faizlerin gerilemesinden konuttan otomobil satışına kadar her alanda gözle görülür bir hareketlenme başladı. Araçta da konutta da. İnşallah bu hareketlenme devam edecek ve Türkiye hak ettiği seviyeye ulaşacak.
Türkiye'nin gerçekleştirdiği sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri reformu tüm dünyaya örnek olmuştur. Pek çok devlet benzer bir sistemi kurmak için harekete geçmiş, ama çoğu bunu başaramamıştır, ABD de dahil. Bu konuda hedeflerine ulaşamamışlardır. Nüfusunun neredeyse tamamını sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri şemsiyesinin altına almayı başaran Türkiye'nin farkı, kurduğu sistemin sürdürülebilirliğini sağlamasıdır.
"Savaş Ay'ın programını hatırlayın"
Emekli sayımız da 6,5 milyondan 12,9 milyon seviyesine ulaştı. Buna rağmen sosyal güvenlik sistemimizin kendi kendini finanse etme oranı çok yüksektir. Geçmişte ülkenin diğer tüm hizmet alanları gibi sosyal güvenlik sistemini de çökertenler bugün yüzleri kızarmadan karşımızdaki bu tabloyu küçümsemeye çalışıyorlar. Hatırlayın Savaş Ay'ın o programını. (Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Başkanı olduğu dönemde Savaş Ay'ın programına çıktığı videoyu izletti) Bay Kemal'e beş tane koyun teslim edin, kaybeder gelir. Kendini güçlü hissettiği zamanda kendisine SSK'yı verdiler, hal ortada.
"Halkıma hizmette zarar ediyorsak edelim"
Halkıma hizmette zarar ediyorsak edelim. Ama bunlar götürdüler hep götürdüler. Onun için halka hizmet veremediler. Kirli poşetleri tekrar vatandaşıma sattılar. Kan revan içindeki o serum şişeleriyle ne yazık ki tuvaletleri doldurdular. Sağlam girsen hasta çıkarsın. O hale getirdiler.
"Ülkemin zararına olan bir şeye asla yokum, seçim kaybetsek de yokum"
SGK'ya yapılan bütçe transferlerine yapılan eleştirilerin çoğu bunların ne anlama geldiği dahi bilinmeden yapıyor. Birileri Türkiye'nin sosyal devlet alanında geldiği seviyeyi anlamakta zorluk çekiyor. Geçmişte faizi ödenen paraların doğrudan millete hizmet için kullanılmasından rahatsız oluyor. SGK'ya 30 yıl boyunca niçin geçilemediğini izah edemeyenler yapılan hizmetlere kulp takmakta yarışıyor. Geçmişte SSK'yı iflas ettirenlerin bugün erken emeklilik başta olmak üzere teklif ettikleri her uygulamayla aynı amacı güttükleri bir gerçektir. Tutturmuş bir EYP, İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı. Bizim başımıza bu erken emekliliği dolayanlar bunun bedelini ödeyecekler ve ödediler. Niçin erken emeklilik? Bırakalım ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman olsun. Hem erken emekli olduğu zaman ideal olan ücreti alamayacak hem de ikinci bir iş aramak suretiyle de ikinci iş de Sosyal Güvenlik Sistemimizin çökmesini istemelerinin tek sebebi böylece oluşan kaos ortamından kendilerine siyasi rant devşirme hesabıdır. Bu hesap kötü, şer, zararlı bir hesaptır. Biz bunu politik hesaplarla yapmayız, yapmayacağız da. Arkadaşlarıma söylüyorum beni bu yola asla teşvik etmeyin. Milletimin faydası neredeyse varım, milletimin ve ülkemin zararına olan bir şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum. Bütün dünya bizim sistemimizi kendine uygulamaya çalışıyor bizdeki bazı köhne zihniyetler sistemi çökertmek için hinlik peşinde koşuyor. Halbuki rakamlar ortada, yapılan işler ortada, sonuç ortada.
" İstanbul İzmir arasını 4 saat 15 dakikaya biz indirdik"
Milletimiz evinde, iş yerinde her yer bu gerçekleri bizzat görüyor. Allah bir daha bize o günleri göstermesin. Elimizdeki imkanlarla sıkı sıkıya biz inşallah istikbale sahip çıkacağız. Gençlik ikinci köprüyü daha yeni yeni, hatırlıyor. Üçüncü köprüyü zaten hatırlamaz, öyle mi? Marmaray, e gençlik bilmez. Avrasya Tüneli'ni bilmiyor. Daha yeni yeni buları şey yapıyor. Daha 14 yaşında olanlar bunları bilir mi? Bunları biz yaptık. Söyledim ama. İstanbul İzmir arasını 4 saat 15 dakikaya biz indirdik. Büyük ve güçlü Türkiye böyle kurulur. Dünyanın sayılı, ilk üçü içerisindeki havalimanını kurduk. Şu anda dünyanın değişik yerlerinden gelip bizim havalimanımızı geziyorlar. şimdi bağlantıları yapılıyor. Mecidiyeköy'den oraya raylı sistem kuruluyor."
"Avrupa Kupası^'na gidiyoruz, başaracağız, inanıyorum"
"Avrupa Kupası'na gidiyoruz. İnşallah Avrupa Kupası'ndan da başarılı bir netice ile çıkmayı gençlerimizden istiyoruz. Duamız bu. Olmaması için hiçbir sebep yok. Yeni bir tarihi inşallah gerek Şenol hocamız gerekse ekibi yazacaklar, ben bunu görüyorum. Bu millete bu yakışır. Bu millet bunu da başaracak, inanıyorum."
"Bay Kemal'in teröristlerle yürüdüğü belgeleriyle elimizde"
"Amerika ziyaretini izlediniz. Yaptığımız görüşmeler, orada vardığımız neticeler ve barış Pınarı Harekâtı ile ilgili mehmetciğimizin özellikle Suriye'nin kuyeyinde aldığı başarı ve kazandığımız mücadele bir şeyi ortaya koyuyor. Bu millet bir şeye inandım mı bunu başarır. Enteresan bir şey var, şimdi mehmetimiz orada şu ana kadar 11-12 şehit verdi. Ama orada mehemtimizle beraber bu mücadelenin içinde olan Suriye Milli Ordusu var, onlar da 160-170 civarında şehit verdi. Beraber yürüyerek bu mücadeleyi evriyorlar. Onlar için ana muhalefet terörist diyor. Onlar o toprakların sahibi. Onlar mehmetimizle beraber yürüyorlar. Sen nasıl oluyor da onlara terörist diyorsun? çünkü Bay kemal teröristlerle beraber yürüdü, PKK ile beraber yürüdü, PKK'nın destekledikleriyle beraber yürüdü. Bu belgelerle, filmlerle her şeyle elimizde. Ülkemizin son 6 yılda ardı ardına maruz kaldığı saldırıların gerisinde gücümüzü kısıtlayarak hedeflerimize ulaşmamızın önüne geçme amacı vardır. Sokaklarımız bunun için karıştırılmak istendi. Ama artık terörü güney doğuda, doğuda büyük oranda hallettik.
Ne diyorlar. Kürtler. Kardeşim öyle bir şeye getiriyorlar ki YPG ile PYD'yi Kürt diye tanımlıyorlar. Bu bir defa benim Kürt vatandaşlarıma saygısızlıktır. Saygısızlığın daniskasıdır. Teröristlerle Kürt kardeşlerimi birbirlerine karıştırmayalım. Hep söylüyorum, 50 Kürt milletvekilim var. Bizim ayrımımız yok. Çünkü biz Kürtüyle, Abazasıyla, Çerkeziyle yaratanı yaratandan ötürü sevdik. Güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurma projesi bizi kendi içimize hapsetme projesidir. Tehditleri sınırlarımızın dışında bertaraf edecek adımlar attık."