Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son açıklanan enflasyon verisinin tek hane olduğuna dikkati çekerek, eski Merkez Başkanı Murat Çetinkaya'ya ilişkin olarak birtakım açıklamalarda bulundu. "Laf dinlemiyordu, görevden aldık ve yeni arkadaşımızla yola devam ettik" diyen Erdoğan konuşmasının devamında, "Bu adımları atınca hava değişti, enflasyonda tek haneye düştük. Şimdi faizlerde ardı ardına indirimler yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Sözlerinin devamında, "Her gün birileri çıkıyor bizi tehdit ediyor, hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar, kalemlerinden kim damlayan yazılar yazıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor?" ifadelerini kullanan Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump'ın tartışma yaratan mektubuna üstü kapalı bir şekilde değindi. Erdoğan, "Duymayan kulaklar duysun, görmeyen gözler görsün, nasırlaşmış yürekler artık bunu anlasın; Türkiye, Suriye topraklarında tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelesini sürdürecektir" dedi.
Cumhurbaşknı ve AKP Genel Başkanı, grup toplantısı konuşmasını, "Ülkemizin ve milletimizin istiklaline, istikbaline, onuruna halel getirecek her türlü teklifi ve her türlü ifadeyi peşinen reddediyor, sahiplerine iade ediyoruz. Evet, bugünkü mektubumuz bu kadar" sözleriyle noktalaması da dikkati çekti.
Öte yandan Erdoğan, 2020 itibarıyla lisans öğrencilerinin aldığı öğrenim kredisi ile bursun 500 liradan 550 liraya çıkarıldığını duyurdu. Düzenlemeyle bu rakam yüksek lisansta bin 100 lira, doktorada bin 600 lira olacak.
Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Trump'la yüzyüze görüşmek için ABD'ye gidip gitmeyeceğini Donald Trump'la yapacağı telefon görüşmesi sonrasında karara bağlayacağını söyledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"17 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğimize baktığımızda gerçekten göz kamaştırıcı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Bu dönemde Türkiye vesayetle mücadeleden terör saldırılarına, ekonomik sabotajlara kadar pek çok sıkıntıyla da yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bugün ellerine imkân geçse AK Parti'yi yerle yeksan etmek isteyeceklerinden hiç şüpheniz olmasın. Vesayet güçleri ülkeyi yönetmemizi engellemenin yanı sıra bir engel olarak gördükleri Cumhurbaşkanını da bize seçtirmek istemediler. Milletimizi hakem tutarak bunu aştık."
"Sokakları vandallardan temizledik"
"Türkiye'nin başarılarının belirginleştiği 2013'ten itibaren kesintisiz bir saldırı sürecini hep birlikte yaşadık. Gezi olayları döneminde mantıkla izahı olmayan bir kampanya başlatıldı. Bu vandallara eyvallah etmedik ve sokakları onlardan temizledik. Ardından FETÖ'nün 17 Aralık emniyet ve yargı girişimiyle hükûmetimize ilk darbesi geldi. Çukur eylemleri meydana geldi, bunu da boşa çıkardık. Her girdiğimiz seçimden birinci parti olarak çıkmaya da bu sırada devam ettik. Bu defa doğrudan silaha başvurdular. 15 Temmuz darbe girişimi dünya demokrasi tarihinin en şanlı direnişi olarak kayıtlara geçmiştir. Türkiye'yi terör örgütleri vasıtasıyla kuşatmaya çalışanlara yanıtımızı teröristlerin dorudan inlerine girip tepeleyerek verdik."
"Eski dönemin vesayet ününü kesintisiz eğitim ününü bir yana bırakarak 12 yıllık kademeli zorunlu eğitime geçtik. Kat sayı eğitimi başta olmak üzere gençlerimizin haksızlığa uğradığı uygulamalara son verdik. Meslek ve imam hatip liselerini yeniden cazip hale getirdik. Öğretmen sayısını 652 bin ilave ile 947 bine yükselttik."
"2020 Ocak ayı itibarıyla lisans öğrencilerimizin öğrenim kredisi veya burs rakamları 500 liradan 550 liraya çıkıyor. Bu rakam biz hükümete geldiğimizde 45 liraydı. Yüksek lisansta 1100 lira, doktorada 1600 lira olarak uygulanacak."
"Hastane ve diğer yataklı tedavi kuruluş sayımızı 5 bin 500 düzeyine çıkardık. Hastane nitelikli yatak sayısını 145 bine yaklaştırdık. Doktor sayımızı 161 bine yükselttik."
"Rahmetli Savaş Ay'ın programını hatırlayın. Hastanelerimizin halini hatırlayın. Affedersiniz o galoşları tekrar tekrar sattıkları dönemleri hatırlayın. Banyolarda tuvaletlerde adeta çöp sepetlerinde kanlı serum hortumlarının olduğu dönemleri hatırlayın. Buralarda hastaların tedavi edildiği dönemleri hatırlayın. Bu Bay Kemal işte buralardan geldi. Bundan bir şey olmaz. Bu ülkenin sağlını buna teslim edildi ama maalesef sağlıksız bir Türkiye ortaya çıkardı. Çoğu kaporta motordan ibaret 600 küsür ambulans devralmıştık. Bugün her biri en ileri donanıma sahip 5 bin küsür ambulansa sahip bir Türkiye var."
"Her kesimi kuşatan bir sosyal yardım sistemi kurduk."
"Yargı sistemine sızan FETÖ'cüler kuyumcu titizliğiyle temizledik. Mahkeme sayılarını iki kat artırdık, yargının işleyişin kolaylaştırdık. Bireysel başvurudan HSK'nın yapısına temel kanunlardan infaz sistemine kadar pek çok yenilikler yaptık. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki maddeler paket paket Meclis'e getiriyoruz. Amacımız 780 bin kilometrekare vatan toprağında insanlarımızın güvenliği, huzurunu sağlamak. Kademeli olarak hayata geçirdiğimiz reformlarla tüm belediyeler sorumluluk alanlarında en güzel hizmet verebileceği seviyeye çıkarmak. Organize sanayi bölgeler sayısını artırdık. KOBİ'lere en büyük destekler hükümetlerimiz döneminde verildi. Savunma sanayi göğüs kabartan bir alan. Şimdi yüzde 70'e varan yerli üretimi yakaladık. Kendi savaş uçağımızdan her türlü motora kadar kendi imkânlarımızla üretebilmemiz çok yakındır."
"Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar, her alanda gelirleri buna bağlı olarak da refah seviyesini fiilen yukarı çıkardık. Bugün Türkiye düşük ve orta gelir düzeyini geride bırakmıştır."
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi eleştirilerine: Laf-ü güzaf
"Biz Atatürk'ün partisiyiz diyorlar. Acaba Gazi, parlamenter demokrasi ile mi idare etmişti ülkeyi? Şu anda gelişmiş ülkelere bakınca ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi var, bunlar ön gelen sistemler olarak yer buluyor. Dert başka. Dert kiminle geldiği. Bu rahatsız ediyor. Sonunda nereye gidildi? Millete. Millet ne dedi? Evet, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ne evet dedi. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindir? Hazırlanan bu sistemi milletimize götürdük mü? Götürdük. Milletimiz buna evet dedi mi, dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız laf-ü güzaftır."
"Ülkemiz diğer alanlarla birlikte ekonomide de fevkalade ileriye taşıdık. 2013-2018 arasında yüzde 5 üzerinde büyüttük. Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 13'üncü ekonomisi konumundayız. 20 dünya ülke arasındaki Türkiye içinde. Bu bir şey ifade ediyor. Küçük bir hamleyle bu listede birkaç basamak yükselebilecek bir yerdeyiz. İhracatımızı 36 milyar dolardan 171 milyar dolara yükselttik. Cari dengemiz tarihimizde ilk defa 5 milyar dolar fazla verir hale geldi. Turizmde 42 milyona ulaştık, yıl sonuna kadar 50 milyona ulaşacağız."
"IMF 5 milyon Avro borç istedi, arkadaşlara verin dedim"
"Geçenlerde Ana Muhalefet Partisi'nin başı çıkmış IMF ile ilgili konuşuyor. Biz bunu sıfırladık. Bizim IMF ile bir ilgimiz yok. Yine oradan 'ne edip yapıp nasıl iftira atarım'ın derdinde. Atamazsınız. çünkü sizin buraya ne diliniz ne ağzınız ulaşamaz. Haddinizi bileceksiniz. Niye? Bunları sizin yapacak gücünüz, takatiniz yok. Zaten IMF'i bu ülkenin başına dert eden sizsiniz. Şimdi Türkiye'nin IMF'e borcu yok. IMF bizden 5 milyar dolar veya Avro borç istedi. Arkadaşlara dedim ki, verin. Sonra baktılar ki bu çılgın Türklerin sağı solu belli olmaz, herhalde verecekler, almaktan vazgeçtiler. Son dönemde yaşadığımız sıkıntılara rağmen gerek kamu borç oranında, gerek diğer borç kategorilerinde gelişmiş ülkelerden çok daha iyi bir durumdayız."
Eski Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'ya: Laf dinlemiyordu, görevden aldık
"Kamu borç oranında, diğer borç kategorilerinde gelişmiş ülkelerden de çok iyi durumdayız. Döviz kuru, faiz, enflasyon üçgeninde kurulan oyunu bozduk. Bu faiz düşürmekten başka çare yok. Bunu düşürdükçe enflasyon düşer dedim. Bakın şimdi bu sistem değiştirince Merkez Bankası'nın görevden alma yetkisini aldık. Laf dinlemiyor, görevden aldık ve yeni arkadaşımızla yola devam ettik. Faiz bir ülkenin kalkınmasında en büyük zulümdür. Faiz üretimi durdurur, sizin büyümenizi engeller. Bu adımları atınca hava değişti, enflasyonda tek haneye düştük. Şimdi faizlerde ardı ardına indirimler yapılıyor."
"Tüm batıya sesleniyorum; Asala terör örgütü 100 civarında saldırı gerçekleştirmişti. Bu sözde Ermeni terör örgütü karşısında gerek ABD gerek Batı dünyasının en ufak bir tavrını duyduk mu? Hayır. yine 1970'li yıllar boyunca yaşanan terör olaylarında acılar çektik. Türkiye'nin bu süreci takdir edilmek yerine üzerimizde hesapları olanlar tarafından kullanışlı bir malzeme olarak görülüyor. Nitekim terör tehditleri yoğunlaşınca tüm dünyadan yardım istedik, tüm liderlere gelin Suriye sınırlarımız boyunca güvenli bir bölge oluşturalım dedim. Herkes olumlu karşıladı ama kimse kılını kıpırdatmadı. Teröristler sınırlarımızı havanla taciz etmeye başlayınca bize destek vermek yerine ülkemizdeki hava savunma sistemlerini geri götürdüler. çeşitli terörist unsurlar olup biterken hepsi seyirci kaldılar. Milletimizin huzurunu tehdit eden her olayda bizim değil vandalların yanında saf tuttular. Arap ülkelerinde bazıları sabaha beklemeden darbecilere desteklerini ifade ettiler. Ancak hayal kırıklığına uğradılar ve terbiyesizleştiler. "
"Terörist başı bir projedir ve şu anda Amerika'da yaşamaktadır. Öbür taraftan bizde bir şey olunca bize bunu gönderin diyorlar. E kusura bakmayın. Malum DEAŞ'ın başı kendini öldürdü. İntiharını yaptı. E iyi güzel de bunun dışında olanlar gerçekleştiğinde niye acaba sizler gerekli desteği vermiyorsunuz? O ne kadar sizin için önemliyse FETÖ denilen bu terörist başı da bizim için önemlidir. Atmış olduğu adımlarla bu adam benim 251 kardeşimi şehit etti. 2 bin 193 vatandaşımı şehit ettiler. Bunun bir bedeli olmayacak mı? Bu adamı Türkiye'ye teslim etmeliler. "
"Zeytin Dalı Harekâtı ile Afrin bölgesini temizledik ve DEAŞ tehdidinden kurtardık. Bu defa sessiz kaldılar, ülkemizi eleştirmeye çalıştılar. Önce söylenenlere sonra söyleyenlere baktık ve hiçbirini kale almadık. Bu arada hiç olmadık bahanelerle ülkemizi uluslararası alanda köşeye sıkıştırma çabası sürdü. Bizi güvenli bölge konusunda razı etmekti. Bu koridor ülkemiz için bir tehdit oluşturacaktı. Buna fırsat vermedik. Savunma sanayi alanında tam anlamıyla bir örtülü ambargoya maruz kaldık. Her türlü mühimmatın bize satışını engellediler. Bunlar bizim için leblebi çekirdek, ya biz bunu zaten üretiyoruz. Bunu benim Karadeniz'deki vatandaşım zaten yapıyor. Bunlar problem değil fakat madem stratejik ortağız bunlar nedir? Bu engelleri birer birer aştık. Acil ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemlerini bize satmadıkları için gidip Rusya'dan aldık. Üreticisi konusunda bulunduğumuz, parasının da bir kısmını ödediğimiz F35'leri bize teslim etmek istemediler. Alternatif tedarik yollarını araştırmaya başladık biz de. Yeter ki paran olsun, alternatifi var, para verirsin, alırsın."
"Her gün birileri çıkıyor bizi tehdit ediyor, hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar, kalemlerinden kin damlayan yazılar yazıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor? Siz PKK'yı terör örgütü diye yazmayınca bunlar ibra mı oluyor? Artık ipinin elinizde olduğunu itiraf ettiğini YPG'nin katlettiği yüzlerce kişinin vebalinden kurtulamazsınız. "
"Çanakkale'de 7 düveli dize getirmiş İstiklal Harbi'nde yeni devletini kurmuş bunca yıldır terör örgütleri vasıtasıyla vurulup da ayakta kalmış Türkiye bunlara mı eyvallah edecek! Bizi yaptırımla korkutanlar bizim için tek yaptırım mercinin Allah olduğunu bilmiyorlar galiba. Bize kendi isteklerini dikte etmeye çalışanlar bizim sadece milletimizden emir alacağımızı da bilmiyorlar galiba."
"Duymayan kulaklar duysun, görmeyen gözler görsün, nasırlaşmış yürekler artık bunu anlasın; Türkiye, Suriye topraklarında tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelesini sürdürecektir. Amerika ve Rusya ile vardığımız bir mutabakat var, biz buna bir şartla bağlıyız. Muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmeleri halinde bu geçerlidir. Hâlâ teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Bizi teröristleri buralardan çıkarttık diye aldatamazlar. Daha arındırılmış değil. Ne tel Rıfat'ta ne Mümbiç'te teröristler çıkarılmış değil. Aynı şekilde Rensulanyn'ın güneyi teröristlerden arındırılmış değil .Bir taraftan ben petrolü severim derse. Ne var orada petrol. Oraları kim işliyordu, bu teröristler.
"Ülkemizin ve milletimizin istiklaline, istikbaline, onuruna halel getirecek her türlü teklifi ve her türlü ifadeyi peşinen reddediyor, sahiplerine iade ediyoruz. Evet, bugünkü mektubumuz bu kadar."