Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki aday tanıtım toplantısında konuştu. Erdoğan konuşmasının büyük bir bölümünü CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye ayırarak, ilk kez doğrudan rakibi İnce'ye, "Eyy İnce" ifadesiyle seslendi.
Erdoğan Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen'le belediye başkanlığı döneminde 2 veya 3 kez görüştüğünü söyledi.
İnce'nin araba eleştirisine yanıt veren Erdoğan, "Ben Elon Musk ile görüşüyorum. Biz işi böyle götürüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un "en nazlısından" bir kadın olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki aday tanıtım toplantısında konuştu. Erdoğan açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Seçim maratonumuz 24 Hazirna akşamı zaferle neticelenecektir. İstanbul her seçimde olduğu gibi 24 Haziran'da olduğu gibi seçimlerin belirleyici şehir olacaktır. 600 milletvekilinin 98'ine tek başına karar verecektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de hedefimize ulaşabilmenin yolu İstanbul'da başarıyı yakalamaktan geçiyor. Bizim siyaset tarzımızda çok çalışmadan, terlemeden netice almak diye bir şey söz konusu değil.
"24 Haziran'a kadar durmadan çalışacağız"
6 Mayıs'ta erdem, irade ve cesaretle Türkiye Şahlanıyor diyerek seçim manifetomuzu açıkladık. Ardından 24 Mayıs'ta tüm adaylarımızın tanıtım toplantımızda seçim beyannamemizi Ankara'da paylaştık. Sabah erken saatlerden sahura kadar milletimize yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Erzurum'dan başladığımız miting maratonumuzu seçime kadar sürdüreceğiz. Sizlerin de 24 Haziran'da zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan çalışacağınıza inanıyorum.
Bugün sıradan bir gün değil. Bugün İstanbul Fethinin 565'inci yıl dönümü. Bugünün anlamı bizim için daha farklı. İstanbul'a ve tüm milletimize bir söz veriyorum. Fatih'in fethettiği bu şehre namahrem eli değmesine izin vermeyeceğim.
"İstanbul'u boynu bükük bırakmayacağız"
Bu mübarek şehrin üzerinde yayılan ezanların dinmesine asla izin vermeyeceğiz, bayrağımızın yere düşmesine asla izin vermeyeceğiz. İstanbul'un her bir tepesinde, her bir hanesinde fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanları bırakmayacağız. İstanbul'u boynu bükük bırakmayacağız.
"Türkiye 24 Haziran'dan sonra rabiasına daha sıkı sarılacaktır. Biz birbirimizi sadece yaratandan ötürü seveceğiz. Ülkemiz büyüdükçe, birliğimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi. Milli gelirimizi 3,5 kat arttırdığımızda, enflasyonu tek haneye düşürdüğümüzde ülkemizin kalkınmasına hizmet etmiş olduk. ama bunu kavramayanlar oldu. Milli olmak faize giden parayı yatırımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Şu 16 yıllık iktidarımız döneminde devlet-millet kaynaşması gerçekleşti.
"Kapalı kapılar ardında hesap yapmadık"
Yerli ve milli olanı, evrensel insanlık birikimiyle modern siyasetin gerekleriyle harmanladık. Ancak ülkemizin değişen ihtiyaçlarına ve değişen dünyaya duyarsız kalmadık. Tecrübe kazandık, güçlendik. Kuruluş hedeflerimizden, hizmetkar olma hedeflerimizden sapmadık. Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Milletimizle hep dertleştik, hep ona hesap verdik. Kapalı kapılar ardında hesap yapmak yerine muhasebe yaptık.
Kırk yıllık siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi, bunu yeni dönemde de sürdüreceğiz. Biz muhalefet gibi ikiyüzlü davranmadık. Bizim ağzımızdan bir söz çıkarsa, onu yapmak boynumuzun borcu haline gelir.
"Zaten millet sana karşılığını verecek"
Gençler, kardeşlerim. Seçim beyannamemizde İstanbul'da verdiğimiz çok söz oldu. Bunların ayrıntılarını sizler zaten biliyorsunuz. Ve inanıyorum ki milletimize satır satır anlatıyorsunuz. Sadece birkaç husus üzerinde duracağım. Ekranları başında bizleri izleyen milletime özellikle bunları duyurmak istiyorum. Çünkü cumhurbaşkanı adayı olan arkadaşlarımız için anlamı çok büyük. Yeni havalimanı sadece prestij meselesi değil, 2023 hedeflerimizin de manivelası olacaktır. Kanal İstanbul, tutturmuş bir şey. Eee, 3. köprüyü Erdoğan yaptıysa ben de 4'ü yaparım. Ya yapamazsın, senin havsalan bunu almaz. Bak biz, denizin altından Marmaray'ı geçirdik haberin var mı. Avrasya Tüneli'ni geçirdik haberin var mı. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık haberin var mı. Ya basmaz bunların kafası, basmaz. Yatırım denince akla AK Parti gelir. Bu yola çıktığımızdan beri bunu yaptık. İnşallah 29 Ekim 2018 tarihinde yeni havalimanımız hizmete giriyor. Şimdi bak, sayın İnce. Sana bir nasihatta bulunayım, Atatürk Havalimanı boşalınca burayı bir milet bahçesi haline getireceğiz. Zaten millet sana karşılığını verecektir.
"Türk'e yakışanı yapacağız"
Biz Türk'e yakışanı yapacağız. Türkiye'ye yakışanı yapacağız. Ve biliyorsunuz birçok stadyumlar yaptık. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Atatürk Havalimanı'nı biz millet bahçesi haline dönüştürdüğümüzde, geçen akşam Yenikapı'ya polislerimizle iftara geliyorum. Baktım deniz kenarında vatandaş iftar sofraları kurmuş. Ben şöyle hemen şoförüme dedim ki; bir dur. İndim, hemen vatandaşlarımızın yanına geçtim. Ve vatandaşlarımızla beraber sohbete başladık. Butik de olsa bir miting alanı oluşturdum. Vs. vs. Güzel buluşmalar oldu. Bazıları sorunlarını falan anlattı. Şimdi Allah nasip eder, inşallah 24 Haziran'da milletim bize bu görevi verdiği andan itibaren, zaten 29 Ekim'de o dev havalimanımızın açılışını yapacağız. Sayın İnce, bak bunu da öğren. İlk etapta buraya inen yolcu sayısı ne olacak biliyor musun? 90 milyon, yıl kapasiteli bir havalimanı. 100'üncü yıl dönümünde ne olacak biliyor musun, 150 milyon yıl kapasiteli olacak. 200 milyona kadar çıkma kapasitesi var. Ey İnce, sen bunu anlamazsın. Bu iş yürek işi yürek.
Siz o insanların bile önlerini kestiniz, onların attığı adımları gaz ocağı fabrikalarına dönüştürdünüz. AK Parti zihniyeti bu değil. AK Parti geldiğinden beri arayış içinde. Devamlı yeni adım atmanın gayreti içinde. Yalan üstüne yalan. Enteresan yalanların bir tanesi daha; ben AK Parti'yi Pensilvanya'ya giderek adımları atmışım. Dün akşam söyledim. Dedim ki, şimdi bak buradan sesleniyorum. Gerçi muhatap alınacak kalitede, kariyerde birisi değil. Pensilvanya'da bunun görüşmesini yaparak AK Parti'yi kurma çalışmalarını başlattığımı ispatla mükellefsin.
"Gülen'i belediye başkanlığım döneminde tanıdım"
Ben Gülen’i belediye başkanlığım döneminde tanıdım. Yüz yüze kendisiyle 2 veya 3 kere görüştüm. Parti kurmak için, dava arkadaşlarım, yol arkadaşlarım var; görüşmelerimizi yaptık, adımımızı attık. Ben niçin Pensilvanya’dan izin alacağım ki! İspat etmezse namerttir. Ben millete gittim, kamuoyu araştırması yaptım. O bilimsel görüşmenin sonucunda amblemimize varıncaya kadar, partimizin kurulması gerektiğini milletimizden aldığımız icazetle karar verdik. 16 sonra bu millet bizi nereye getirdi? İktidara. Şimdi ispat edeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsem kimle gitmişim? Yanımda birileri varmış, ispat etmezsen namertsin bak yine söylüyorum. Türkiye'nin ve İstanbul'un yalancı siyasetçilere değil, dürüst siyasetçilere ihtiyacı var. Bak çıkmış Kanal İstanbul'a karşıyım, yaptırmam diyor. Ya sen kimsin, kimsin de neyi yaptırmayacaksın. Ey benim sevgili vatandaşım, eğer Boğaz'da yeni tanker faciaları, yalı faciaları yaşamak istemiyorsak Kanal İstanbul'un niçin yapılması gerektiğini sizlere hatırlatıyorum. Kanal İstanbul'un yapımıyla birlikte biz çevre facialarına karşı biz, Kanal İstanbul'u yapıyoruz ve dünyada bir marka olacak orası. Ey İnce, bunu milli bütçeden değil, yap işlet devret'ten yapacağız. Eğer öğrenmek istiyorsan sana bunları ayrı bir ders olarak vereyim.
"Ahh İstanbul"
Cepteki parayı harcamak kolaydı. Biz, artık kendi otomobilimizi üreteceğiz. Bana 20 yıl geride kalmış diyor, ya senin havsalan almaz. Biz en ileri teknolojiyi kullanacağız. Şu anda bundan kısa bir süre önce Tesla, onun mucidi, şu an sahibi Elon... Ziyaretime geldi, kendisiyle konuştuk. İnce, biz işi böyle getiriyoruz. Ve şu anda en ileri teknoloji neyse inşallah ülkemizde yapacağız. Türkiye ve İstanbul'un öncelikleri dün farklıydı. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman biz bu belediyeyi CHP'den almıştık. Bugünkü CHP'nin ondan farkı var mı? Yok. CHP zihniyeti kirlilik demek. Şimdi İstanbul burada, İstanbul çöp tarlalarıyla işgal edilmiş miydi. Gazeteler maske dağıtıyordu. Suyumuz var mıydı. 180 kilometreden buraya suyu biz getirdik. Ah İstanbul, ah Ümraniye. Ümraniye'deki çöp dağı patladığı zaman 39 kardeşimiz öldü ya. Kim bunun faili, CHP zihniyeti.
"İnce, Osmangazi Köprüsü'nden Yalova'ya gidiyor"
Biz buyuz. Ve şu kenarında bulunduğumuz Haliç var ya, kokusundan geçilmiyordu. Biz bu Haliç'ten, burası var ya burası, burası neydi biliyor musunuz? Burası Sütlüce Mezbahane'siydi. Belediye başkanıydım, dedim ki; kaldıralım. Buraya muhteşem bir kültür merkezi yapalım. Sağ olsun benden sonra gelen arkadaşlarım devam ettirdiler ve Haliç Kongre Merkezi yapıldı. Şu Haliç'ten çıkan çamuru tahmin edemezsiniz ya. Şimdi sayın İnce, Osmangazi Köprüsü'nden Yalova'ya gidiyor vatandaşlarımız. Bunu biz yaptık, cebimizdeki parayla değil, özel ortaklığıyla. İnce, sen neyi anlatacaksın. Bunlar benim çıraklık dönemimdi hem de. Şimdi büyük ustalık dönemine hazırlanıyoruz. Bize bu diplomayı vermeye hazır mısınız?
"Bize kimse çevre düşmanı diyemez"
Bize kimse çevre düşmanı diyemez. Gerçek çevreci biziz. İstanbul'u tarihinin en büyük projesiyle, Kanal İstanbul'la buluşturmak üzereyiz. Bugüne kadar arzu ettiğimiz hızda ilerlemeyen bu projeyi inşallah yeni dönemde hayata geçireceğiz. Bu stratejik bir projedir. Bunu uygulamaya koyamazsak gözbebeğimiz İstanbul'un geleceğini tehlikeye atarız. Kanal İstanbul, ülkemizin ve İstanbul'un en büyük ikinci projesi olacak. Bu ve diğer tüm projelerimizi hayata geçirmek için 24 Haziran'dan başarıyla çıkmak zorundayız. Vakit birlik vakti demek için, vakit İstanbul vakti demek için. Vakit, Türkiye vakti demek için 24 Haziran'a kadar seferberlik ruhuyla çalışmaya hazır mıyız. Güçlü Meclis için İstanbul'da çalmadık kapı bırakmamaya hazır mıyız. Güçlü Türkiye için, İstanbul'daki her oyun peşine düşmeye hazır mıyız. İstanbul, Türkiye'dir. Sizin burada kazanacağınız her gönül, Türkiye'nin her yerinde seda bulacaktır. Burada 81 vilayetimiz temsil ediliyor. Sizin elde edeceğiniz her destek, tüm dünyada ses getirecek. İstanbul demokrasidir. Çokluk için birlik ruhunu güçlendirmek gerekiyor. İstanbul ekonomidir, sizin burada katedeceğiniz her mesafe kalkınmada, büyümede, ekonomide atılan bir adımdır.