Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gündeme gelen idam tartışmalarıyla " İdam konusunda benim kaantimi biliyorsunuz.16 Nisan bunun karar günü. Kılıçdaroğlu desteklemezse bir referandum da idam için yaparız" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Urfa'nın, Urfalının mücadelesi bitmedi. Urfa, son iki yıldır terörle mücadelede asker ve polis olarak 15 şehit verdi. 15 Temmuz gecesi İstanbul'da 4 Urfalı kardeşimiz darbeciler tarafından şehit edildi. 97 yıl sonra Urfa, namusu bildiği bağımsızlığı ve özgürlüğü için şehit ve gazi vermeye devam ediyor. Ne mutlu size. Bu mübarek toprakları İngilizlere, Fransızlara bırakmayan Urfalı, terör örgütlerine de terk etmez değil mi? 15 Temmuz'da bu ülkeyi FETÖ'ye bırakmayan Urfalı, yanı başında terör örgütlerinin cirit atmasına izin vermez değil mi? Urfa dimdik ayakta mı? (Evet sesleri)
İdam tartışmaları
Aman birbirimizi üzmeyelim. Bugün üzme, üzülme günü değil. Bugün sevda günü, aşk günü. Aman ezmeyelim birbirimizi. Urfa, terör örgütlerini kullanarak yeniden topraklarına göz dikenlere dersini veriyor mu? İşte tüm bunlar için Urfa, 16 Nisan'da "evet" demeye hazır mı? Urfa, sandıkları "evet" ile patlatarak dostlarına güven, hasımlarına korku salmaya hazır mı? Şanlıurfa, 16 Nisan'da geleceğine sahip çıkmaya hazır mı? Kardeşlerim, inanın bugün bir başkasınız.
(İdam isteriz sesleri) Bu konuda benim kanaatimi bilmiyor musunuz? 16 Nisan bunun karar günü. "Evet" ile sandıklar patladığı anda, idam ile ilgili karar taslağı parlamentoya gelecek. Bahçeli "Evet" diyor, sayın Yıldırım aynı. Kılıçdaroğlu da yanlış dinlemediysem "Desteklerim" dedi. Destekler herhalde dimi? Desteklemezse ne olur? Bir referandum da onun için yaparız. Demokraside bu işin sahibi millet. Onun için de millete gideriz.
"Operasyonlar devam edecek"
Burada milletin evladı şehit oldu. Bunları bizim affetme yetkimiz var mı? Cumhurbaşkanına geldiği zaman, ben bunu onaylarım. Kardeşlerim, biz bu memleketi 81 vilayetiyle, seksen milyonuyla seviyoruz. Biz size sevdalıyız ya.
Sınırımızın ötesindeki kardeşlerimizin can güvenliği, kendimizinki ne kadar önemliyse o kadar önemli. Bizim oralarda akıtılmış alın telimiz var. Cerablus, Dabıq, El Bab'ın kurtulması harekatında 67 şehit verdik. Vatanlarını kurtarmak için mücadele eden ÖSO'nun 500'ün üzerinde şehidi var. Bu, bin yıldır verdiğimiz mücadelede ödediğimiz son bedeldir.
Terör örgütleri sınır bölgelerimizden tamamen çekilip her şehri kendi vatandaşlarına bırakmazsa, bu operasyonlar devam edecektir. Urfa için söylediğimiz türküleri, inşallah yarın "Yaşasın Tel Abyadlılar, Rakkalılar teslim olmadı" diye oralardaki kardeşlerimizle birlikte söyleyeceğiz. Şanlıurfa, 16 Nisan da sınırötesindeki kardeşleri için "evet" demeye hazır mı?
Ey Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz gecesi, saat 23.15'te ışıldaklı bir araba seni geliyor, alıyor tankların önünden geçiriyor. Darbecilerle görüşüyorsun. Sonra Bakırköy'e gidiyorsun. Ben milletimi meydanlara çağırdım, havaalanlarına çağırdım. Son anda İstanbul'a inmeye karar verdik. Sonra emniyet müdürümüz süratle kuleyi ele geçirdiler. Hemen pisti aydınlattılar ve inişi yaptım.
İndikten sonra üzerimizden F16'lar uçuyor. Ve biz orada bütün vatandaşlarımızla kucaklaştık. Dediler ki, "Kılıçdaroğlu geldi ve öbür taraftan bir yerlere gitti". E hani sen tankın önünde dururdun ya? Ne oldu? Bu iş yürek ister, yürek. Bunlar bu tür şeyleri görmemişler, yaşamamışlar. Kardeşlerim, bunlar hayatlarında üstlendikleri hiçbir görevi de başarıyla yürütmemişler. "