Gündem

Erdoğan: Kendi kişisel ve zümrevi çıkarlarını demokrasi ve özgürlük maskesi altında pazarlayanların gerçek yüzlerini ortaya dökmeyi sürdüreceğiz

04 Şubat 2021 14:24

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, YÖK Anadolu Projesi tanıtımında yaptığı konuşmada, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki 'Melih Bulu' eylemleri sürerkeni isim vermeden, "Üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçi yapıya kavuşmalarını temin etmek için yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. Tek tipçi anlayıştan uzaklaşan üniversitelerimiz birbirinin kopyası olmaktan çıkmıştır. Gerçi hâlâ eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla devletten ve toplumdan kopuk bir şekilde inşa ettikleri hükümranlık alanlarını korumanın peşinde olanlar yok değil. Onlar da adım adım bu ülkenin üniversitesi olduklarını, bu millete hizmet etmekle mükellef olduklarını anlayacaklar. Kendi kişisel ve zümrevi çıkarlarını demokrasi ve özgürlük maskesi altında pazarlayanların gerçek yüzlerini ortaya dökmeyi sürdüreceğiz" dedi. 

YÖK Anadolu projesininde üniversite eşleşmelerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "YÖK Anadolu projesi, 2006'dan sonra kurulan üniversiteler arasından seçilen on beşinin, geleneği oluşmuş ve marka haline gelmiş kıdemli 12 üniversitemizin insan kaynağı ve altyapısından yararlanmasını hedefliyor. 15 genç üniversitemizin proje kapsamına alınan 63 bölümündeki öğrenciler bazı dersleri bu 12 üniversitenin kıdemli hocalarından alacaklar. Amaç, eğitimdeki kaliteyi artırmaktır. Buralardaki genç akademisyenlerin de kıdemli üniversitelerin altyapılarından, kütüphanelerinden yararlanabilmelerini sağlayacağız" açıklamasını yaptı. 

Erdoğan, "YÖK'ün uygulamaya koyacağı bir başka önemi projenin de müjdesini vermek istiyorum. YÖK Akademik Kariyer Liyakat Projesi'dir. Amacı, doktoralı insan kaynaklarının yüksek öğretim sistemimizde daha şeffaf ne liyakat odaklı bir şekilde istihdamına imkan sağlamaktır.  Türk veya yabancı uyruklu, doktorasını başarıyla tamamlamış, akademisyen adaylarımızla, öğretim üyesi arayan üniversitelerimiz bu platformda bir araya gelecektir. Önümüzdeki haftadan itibaren uygulamaya geçiriyoruz. YÖK Anadolu Projesi'ni de destekleyen bir proje olacaktır bu" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

"Üniversite sayımız 76'dan 207'ye, öğrenci sayımız 1 milyon 600 binden 8 milyon 400 bine yükseldi. Bu öğrenci sayısıyla ülkemiz, Avrupa'da üniversiteye erişim konusunda ilk sırada. Bu artışta kız öğrenciler önemli bir yer tutuyor. Yüzde kırk iki olan kız öğrencilerin oranı yüzde kırk dokuza çıktı. Üniversitelerde görev yapan öğretim elemanı sayımız 70 binden 180 bine ulaştı. 

Bütçeden üniversiteler için ayırdığımız payda ciddi oranda arttı. Yüksek öğretimde sadece sayısal değil, kalite odaklı yapısal dönüşümler de gerçekleşti. 

Üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçi yapıya kavuşmalarını temin etmek için yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. Tek tipçi anlayıştan uzaklaşan üniversitelerimiz birbirinin kopyası olmaktan çıkmıştır. Gerçi hala eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla devletten ve toplumdan kopuk bir şekilde inşa ettikleri hükümranlık alanlarını korumanın peşinde olanlar yok değil. Onlar da adım adım bu ülkenin üniversitesi olduklarını, bu millete hizmet etmekle mükellef olduklarını anlayacaklar. Kendi kişisel ve zümrevi çıkarlarını demokrasi ve özgürlük maskesi altında pazarlayanların gerçek yüzlerini ortaya dökmeyi sürdüreceğiz. 

Salgın döneminde sağlık alanında gelişmiş pek çok ülkeden daha kaliteli hizmet sağlayabildiysek, üniversitelerimiz de uzaktan başarılı şekilde eğitim verdi. Yüksek öğrenim faaliyetlerimiz kesintisiz olarak sürdü. 

Anadolu'nun her ilinde üniversite kurma kararı almamızın gerisinde, gençlerimize sosyal adalet ve fırsat eşitliği temelinde bir yüksek öğretim hizmeti sunma gayreti var. Buna da karşı çıktılar. Maddi, sosyal, kültürel sebeplerden kendi şehrinin dışına çıkamayan yüz binlerce gencimizi yüksek öğretime kazandırdık. 

Her ile bir üniversite projemiz, beraberinde bazı tartışmaları getirdi. Dönemin YÖK yönetimi dahi yeni üniversitelere rektör atamamak için engel üstüne engel çıkarmıştır. YÖK bu tür engellemelerle uğraşmak yerine ülkemizin kalkınması için önemli olan öncelikli alanlara yoğunlaşan, milletimizin değerlerine hizmet eden yeni bir kuruma dönüştü. Anadolu'nun ilim ve irfan yolunda kalkınma hamlesi olan her ile bir üniversite düşüncesini bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler projesiyle yeni bir safhaya çıkardık. 

Hâlâ bu üniversitelerimizin başarısız olmasını isteyenlerin bulunduğunu biliyoruz. Bu üniversitelerimizden, dünya sıralamasında ilk bin içerisine girebilenler var. Bu tür listelerde çok daha sayıda yeni üniversitemizi göreceğimize inanıyorum. 

Üniversite gençlerinin çağın en ileri bilgisiyle donanması bizler ve geleceğimiz için önemlidir. Yüksek öğrenim için belirlenen akademik ve idari kadrolarda yeni kurulan üniversitelerin desteklenmesine önem veriyoruz. 

Yüksek öğretim sistemimizin kalite eksenli büyümesinin bir başka gösterge de uluslararası öğrencilerin ilgilerindeki artıştır. Bu ilgi, küresel salgın döneminde dahi azalmamış, artmıştır. Bugün dünyanın dört bir yanından iki yüz bini aşkın öğrenci geleceğe bizim üniversitelerimizde hazırlanıyor. UNESCO'ya göre, Türkiye, uluslararası öğrenci çekmede dünyada ilk on ülke arasına girme başarısı gösterdi. Yüksek öğretimde kalite yarışı sürekli daha iyiyi arayan bir uğraştır. Anadolu'da yaktığımız meşalelerin aydınlığını her yıl artırmamız için YÖK Anadolu projesi gibi yeni atılımları önemli görüyoruz. 

Biz Cumhurbaşkanlığı olarak tüm imkanlarımızı gençlerimiz nitelikli eğitim alsın diye seferber etmiş durumdayız. Sonrası üniversitelerimize ve hocalarımıza kalıyor.

Türkiye, Polonya sürecine 2001'de üye olmuştur. Ülke karnelerini değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek için 2 3 yıl aralıklarla bakanlar seviyesinde toplantılar düzenleniyor. En son Avrupa Yükseköğretim Alanı Bakanlar Konferansı'nda ülkelerin karnelerini gösteren rapor yayınlandı. Öğrenci sayısı bakımından Avrupa'da ilk sırada yer alan Türkiye'nin yüksek öğretim sisteminde genişlemeye paralel olarak nitelik açısından da pek çok ülkeden daha iyi performans gösterdiği belirtiliyor. 

Toplam 13 başlık üzerinden yapılan değerlendirmede Türk yüksek öğretim sisteminin tam puan alma sistemi 4'ten 5'e çıkarken hiçbir alanda gerileme kaydedilmedi. Bu tablo yüksek öğretim sisteminin doğru yolda ilerlediğinin tespitidir.

Geçtiğimiz günlerde sonuçları bizimle paylaşan YÖK Başkanımıza bir sonraki karnede daha fazla başlıkta tam not görmek istediğimiz söyledim. Bunu başaracağımıza inanıyorum. 

YÖK Anadolu projesi, 2006'dan sonra kurulan üniversiteler arasından seçilen on beşinin, geleneği oluşmuş ve marka haline gelmiş kıdemli 12 üniversitemizin insan kaynağı ve altyapısından yararlanmasını hedefliyor. 15 genç üniversitemizin proje kapsamına alınan 63 bölümündeki öğrenciler bazı dersleri bu 12 üniversitenin kıdemli hocalarından alacaklar. Amaç, eğitimdeki kaliteyi artırmaktır. Buralardaki genç akademisyenlerin de kıdemli üniversitelerin altyapılarından, kütüphanelerinden yararlanabilmelerini sağlayacağız. Proje tamamen gönüllülük esasına dayalı. Eşleşmeler şöyle:

  • Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile Ankara Üniversitesi
  • Ardahan Üniversitesi ile Selçuk Üniversitesi
  • Artvin Çoruh Üniversitesi ile Bursa Uludağ Üniversitesi
  • Bartın Üniversitesi ile İTÜ ve ODTÜ
  • Bayburt Üniversitesi ile Gazi Üniversitesi 
  • Bingöl Üniversitesi ile Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi 
  • Bitlis Üniversitesi ile Ege Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi 
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ile Hacettepe Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi
  • Hakkari Üniversitesi ile Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi
  • Iğdır Üniversitesi ile Ege Üniversitesi
  • Kilis 7 Aralık Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi
  • Munzur Üniversitesi ile Hacettepe Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi 
  • Alparslan Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi
  • Siirt Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi ve Gebze Teknik üniversitesi 
  • Şırnak Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi

Munzur Kimya'da okuyan bir öğrencimiz İTÜ'den ders alabilecek. Hakkari Üniversitesi Çocuk Gelişimi'nde okuyan bir öğrenci, Ankara Üniversitesi'nden ders alabilecek. Bartın Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi ODTÜ'den ders alabilecek. 

YÖK'ün uygulamaya koyacağı bir başka önemi projenin de müjdesini vermek istiyorum. YÖK Akademik Kariyer Liyakat Projesi'dir. Amacı, doktoralı insan kaynaklarının yüksek öğretim sistemimizde daha şeffaf ne liyakat odaklı bir şekilde istihdamına imkan sağlamaktır.  Türk veya yabancı uyruklu, doktorasını başarıyla tamamlamış, akademisyen adaylarımızla, öğretim üyesi arayan üniversitelerimiz bu platformda bir araya gelecektir. Önümüzdeki haftadan itibaren uygulamaya geçiriyoruz. YÖK Anadolu Projesi'ni de destekleyen bir proje olacaktır bu.