Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün lideri Ebu Hüseyin el-Kureyşi'nin MİT'in 29 Nisan'da Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonda öldürüldüğünü söyledi. El-Kureyşi 30 Kasım 2022'de, selefi Ebu Hasan el-Haşimi el-Kureyşi'nin ölümünün ardından örgütün yeni lideri ilan edilmişti.
IŞİD henüz liderlerinin ölümünü doğrulamadı.
Ancak Erdoğan'ın açıklamasından kısa süre önce Suriye'de muhalefet yanlısı haber kaynakları, Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) ile işbirliği içinde Halep'teki Cenderes ilçesinde IŞİD'in üst düzey yetkilisini hedef alan bir operasyon düzenlediğini bildirmişti.
Mesajlaşma uygulaması Telegram üzerinde yayın yapan Suriye odaklı bazı haber kaynakları, şüphelinin kendisini havaya uçurduğunu yazmıştı.
IŞİD, lider ölümleri veya bölgesel başarısızlıklarla ilgili ana akım medya kanallarında yayımlanan haberler hakkında hemen yorum yapmıyor.
Örgütün çevrim içi destekçileri, grupla ilgili hassas haberleri, IŞİD'in resmi medya kuruluşları aracılığıyla duyurulmadığı sürece paylaşmama veya tartışmama yönündeki emirlerine genellikle bağlı kalıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylül ayında "IŞİD'in bir üst düzey yöneticisinin" Türkiye'de yakalandığını açıklamıştı. Bazı basın kuruluşları bu kişinin IŞİD'in o dönemdeki lideri Ebu el-Hasan el-Haşimi el-Kureyşi olduğunu bildirmişti.
Anadolu Ajansı'na göre Erdoğan, Eylül ayında yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve MİT Başkanlığı, DEAŞ terör örgütüne yönelik önemli bir operasyona daha imza attı ve DEAŞ’ın en önemli üst düzey yöneticileri arasında bulunan ‘Abu Zeyd/Üstad Zeyd’ kod adlı Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai adlı terörist Türkiye’de yakalandı. Bu terörist, DEAŞ terör örgütü lideri Ebubekir el-Bağdadi ve ondan sonraki lideri Abdullah Kardaş’ın öldürülmesinden sonra örgüt içerisinde en önemli üst düzey yöneticilerden biriydi.“
Ancak El-Hasan'ın Kasım sonunda öldürüldüğünün bildirilmesiyle Türkiye'de yakalandığı yönündeki iddialar yalanlanmış oldu.
IŞİD, 30 Kasım'da lideri Ebu el-Hasan el-Haşimi el-Kureyşi'nin öldüğünü duyurmuştu.
ABD'den, IŞİD'in duyurusunun ardından aynı gün yapılan açıklamada, Ebu el-Hasan'ın "Ekim ortasında" Suriye'nin güneyindeki Deraa vilayetinde "Özgür Suriye Ordusu" tarafından öldürüldüğü belirtilmişti.
IŞİD Sözcüsü Ebu Umar El-Muhacir 30 Kasım'da yayımladığı 10 dakikalık sesli mesajda Ebu Hüseyin el-Kureyşi'yi yeni liderleri olarak ilan etti.
Sözcü, yeni lider hakkında ayrıntı vermedi ve destekçilerini onu "amellerine göre" yargılamaya davet etti.
Ebu Hüseyin'i "IŞİD'in kıdemli mücahitlerden biri ve oğlu" olarak tanımladı. Destekçilerini yeni lidere resmi bağlılık yemini etmeye çağırdı.
Selefi Ebu Hasan'ın ölümüyle ilgili kesin ayrıntılar verilmedi, ancak "Tanrı'nın düşmanlarıyla" savaşırken öldürüldüğü mesajı verildi.
Ebu Hüseyin el-Kureyşi'nin bir mahlas olması kuvvetle muhtemel.
IŞİD liderlerinin gerçek kimlikleri hakkında doğrulanmış ya da doğrulanmamış istihbaratın genellikle basına yansıması bekleniyor. Ancak diğer "halifelerin" aksine, Ebu Hüseyin'in kim olduğu hakkında böyle bir speskülasyon yapılmadı. Bu durum onu tamamen anonim bir lider haline getiriyor.
IŞİD, video ve sesli mesajlarıyla profili kamuya açık olan ilk "halifesi" Ebu Bekir el-Bağdadi'nin ölümünden bu yana liderlerinin yalnızca ismini açıklamakla yetiniyor.
Örgüt bunu güvenlik nedenleriyle gerekli bir önlem olarak gösterse de, liderlerinin ölümlerinin potansiyel etkisini azaltmak ve bu tür haberler söz konusu olduğunda manevra alanını genişletmek için bu yönteme başvurduğu düşünülüyor.
Ebu Hüseyin, Kasım ayında göreve gelmesinden bu yana kamuoyuna tek bir mesaj bile iletmedi
Ölümünün doğrulanması durumunda IŞİD, 2022'de başa geçen ikinci "halifesini" kaybetmiş olacak.
Bu da örgütün, liderlerinin hayatta kalmasını sağlamak konusunda zorlandığı anlamına gelebilir.
IŞİD'in 'yüzü görünmeyen liderleri'
Ebu Hüseyin'in selefi Ebu Hasan el-Kureyşi, 10 Mart 2022'de eski lider Ebu İbrahim el-Kureyşi'nin Suriye'nin İdlib eyaletindeki ABD operasyonunda öldürülmesinin ardından IŞİD lideri ilan edilmişti.
Ebu Hasan da liderliği döneminde de benzer şekilde bir kamuoyu açıklaması yapmamış, verilen üç mesajı da IŞİD sözcüsü el-Muhacir iletmişti.
BBC İzleme Servisi'nden Mina al-Lami, "Yüzü görünmeyen liderler" analizinde IŞİD'in tamamen anonim liderlerinin, taraftarlarını etkilemekte zorlanabileceğine dikkat çekiyor:
"Militanlar ve taraftarları genellikle liderlerinin imajından -geçmişlerinden, başarılarından, savaşlarından ve alim kimliklerinden- gurur duyar ve güç alırlar. Bu olmadan, lideri tamamen anonim olan bir gruba sadakat ve bağlılık oluşturmak daha zor olabilir.
"Bunun ötesinde bir de meşruiyet sorunu var.
"IŞİD, diğer cihatçı örgütlerden liderlerinin "halife" olduğu konusundaki ısrarıyla ayrışıyor.
"Bu prestijli unvanın iki temel ön koşulu var: Kişinin Muhammed Peygamber'in soyundan gelmesi; IŞİD liderlerinin takma adlarındaki El Haşimi, El Hüseyni ve El Kureyşi buna işaret ediyor. Bir diğer ön koşulsa liderin, herhangi bir zihinsel veya fiziksel engeli bulunmaması.
"İŞİD'in rakip cihatçi örgütleri, özellikle El Kaide taraftarları, İŞİD destekçilerine tanımadıkları bir "halifeye" "biat etmenin" İslam'a aykırı olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor. Tanımadıkları bir liderin bu özellikleri taşıyıp taşımadığını bilemeyeceklerini söylüyor.
"Ancak bu bilinmezlik, IŞİD destekçilerini en azından alenen caydırmış görünmüyor. Yeni göreve gelen her anonim lidere, IŞİD aktivistleri ve destekçileri görev bilinciyle bağlılık yemini ediyor.
"Fikir ayrılıkları ya da bölünmeler olduysa bile bunların gizli tutulduğu açık."