Gündem

Erdoğan: İhsanoğlu ben CHP'nin adayı değilim diyor

Erdoğan Yozgat'taki cumhurbaşkanlığı seçim konuşmasında, "İhsanoğlu'nun babasını CHP iktidarları bu ülkeden sürdü" dedi

10 Temmuz 2014 23:11

Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenen Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu'na CHP ve MHP üzerinden yüklendi. Erdoğan yaptığı konuşmada, "İhsanoğlu'nun babasını CHP iktidarları bu ülkeden Mısır'a sürdü, ürdüğü için ki orada kendisi de doğdu" dedi.

AA'da yer alan haberde Erdoğan, "Hiçkimse Yozgat'ı, Yozgatlıyı kandırmasın, burası yiğidin harman olduğu yerdir, burası Bozok Ovası'dır" şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:

Bilboardlara 'Bozok Yaylasının Yiğidi' demekle yiğit olunmuyor. Sormak lazım, sen Bozok Yaylası'na kaç kere geldin, öyle mi, sormak lazım kaç kere geldin? Acaba Bozok Yaylası'nın yolunu biliyor musun? diye sormak lazım. Burası CHP'nin, İsmet İnönü'nün zulmünü iliklerine kadar yaşamış bir şehirdir. İşte onun için Yozgat'tan Pensilvanya partilerine inanıyorum ki inşallah oy çıkmayacaktır."

 

"Bu sefer seçimi değil izzetlerini yitirecekler"

 

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, "10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçeli'nin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar" dedi.

Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi kampanyası kapsamında Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslendi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, kimlerin cumhurbaşkanı adayı kimler olamayacağına ilişkin değerlendirmelerini ve "Yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olmaz" sözlerini anımsatan, Erdoğan, şunları söyledi:

"Zaten yalan söylediğin için başbakan dahi olamıyorsun, geldiğinden beri oyların hep düşüyor. 'Ahlaki değerleri yüksek olmayan kimseden cumhurbaşkanı adayı olmaz' dedi, 'Dünyada saygınlığı olmayan birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi, 'Geçmişi şaibeli olan cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi. Daha sonra birçok şey saydı. Sonra da dediklerinin arkasında durdu. Gerçekten de cumhurbaşkanı adayı olmadı. Doğru söylüyor: yalancıdan cumhurbaşkanı adayı olmaz, nitekim kendisi olmadı. Doğru söylüyor: geçmişi şaibeli olandan cumhurbaşkanı adayı olmaz,  nitekim SSK'nın genel müdürüyken sosyal Sigortalar Kurumunu nasıl dolandırdığı, nasıl berbat ettiği, kuyruklarda benim vatandaşımı nasıl inim inim inlettiği bilinen bir gerçek. Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerinde, kuyruklarda az mı bekledik. İlaçları alabiliyor muyduk? Hastanede sıralarda sefalet içinde değil miydik? Bu çıkmış bunları anlatıyor. Kendisi olmadığı gibi şimdi Bahçeli'yi de cumhurbaşkanı adayı yapmak istedi o da olmadı. Buradan soruyorum, kardeşlerim, yahu diyorum: 'Ey CHP, siz CHP'nin içinde bir tane yalan söylemeyen adam bulamadınız mı ya! Ey bahçeli sizin içinizde bir tane yalan söylemeyen adam yok muydu, niye onlardan bir tanesini aday yapmadınız? CHP içinde geçmişi şaibeli olmayan bir tek aday bulamadınız mı? Dünyada saygınlığı olan bir tek kişi bulamadınız mı?"

 

"CHP de bu MHP de tir tir titriyor"

 

"Ne diyor bunların adayı, 'Ben CHP'nin adayı değilim' diyor" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğru diyor, çünkü babasını CHP iktidarları bu ülkeden sürdü Mısır'a, sürdüğü için ki orada kendisi de doğdu. Dışarıdan aday ithal ettiler o adayı da hem CHP'ye hem MHP'ye dayattılar. Buradan MHP'ye de soruyorum, Genel Başkan Bahçeli'ye soruyorum: 'Ülkücü camia içinden, MHP milletvekilleri arasından cumhurbaşkanı adayı yapacak, hadi sen olamadın, onlar arasından bir tane bulamadın mı? Hatırlarsanız, Bahçeli geometrik şekiller çizmede maharetlidir. Üçgenler çizer hesapları onun üzerinden yapar. Ortaya çıka çıka ne çıktı, paralel çıktı. Kendilerine paralel bir çatı kurdular çok tabii olarak da şu anda çatı akıyor. Şimdi bakın sahada yoklar, adaylarının dahi arkasında durmuyorlar. Önümüzdeki hafta çıkacaklarmış. Ankara'da ellerinde dilekçe o mahkemeden, o mahkemeye koşuyorlar. Bizimle sandıkta mücadele etmek yerine her zaman yaptıklarını yapıyorlar mahkeme kapılarını aşındırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını mahkemeler belirlemeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını artık vekiller belirlemeyecek, cumhurbaşkanını asıllar belirleyecek, millet belirleyecek. Kardeşlerim bunu daha anlayabilmiş kavrayabilmiş değiller. Bakın sandık bu CHP için, bu MHP için büyük bir dert her zaman bunu söyledim. Ne zaman sandık milletin önüne gelse bu CHP de bu MHP de tir tir titriyor. Çünkü her sandık sonucunda millet bunlara ne diyor, 'Git, gidin ya, sizden bir şey olmaz' diyor."

30 Mart seçimlerinde AK Parti birinci olamadığı takdirde görevini bırakacağını söylediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Fakat dedim, 'Bu genel müdür, Kılıçdaroğlu bırakıp gidebilecek mi? Bahçeli bırakıp gidebilecek mi?' Ne oldu? Bak oyları ortada. İkisinin oyunu toplayın yüzde 45,5 yapmıyor. Biz ikisinin toplamından daha fazla oy aldık. Siz verdiniz. Siz bize 'yürü' dediniz, biz de yürüyoruz. Ne dedik biz: durmak yok yola devam" diye konuştu.

"10 Ağustos'tan korkuyorlar" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçelinin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar. Onun için ben özellikle Yozgat'ta MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum: Yozgat'ta Pensilvanya adayına oy vermeyin. Yozgat'ta iradesi esir alınmış, Bahçeli'nin anlayışına artık destek vermeyin. Bahçeli yönetimi öyle bir ders istiyor ki yaptıkları hatayı anlasınlar. Ben inanıyorum ki Yozgat'ta CHP'ye gönül veren kardeşim de MHP'ye gönül veren kardeşim de, diğer partilere, Saadet Partisine, Büyük Birlik Partisine gönül vermiş kardeşlerim de Allah'ın izniyle bizi tercih edecekler."

Yozgat'tan çok farklı bir sonuç beklediğini anlatan Erdoğan, "2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yüzde 84'le 'evet' diyen Yozgat'tan şahsıma böyle yüksek bir oy bekliyorum" dedi.

Anayasa'da cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğinin yer aldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı kime karşı tarafsız olacak, millete karşı, millete karşı tarafsız olacak. 77 milyon arasında ayrım yapmayacak, siyasi görüşler, ideolojiler, etnik kökenler, mezhepler arasında ayrım yapmayacak. Devletin kurumları arasında ayrım yapmayacak ama mesele milletin çıkarlarıysa mesele bayraksa vatansa mesele istiklalimizse cumhurbaşkanı taraf olacak. Ülkesinin, milletinin, bayrağının tarafında olacak. Bugüne kadar birkaç istisna dışında hiçbir cumhurbaşkanı tarafsız olmadı. Soruyorum: İsmet İnönü tarafsız mıydı? Cemal Gürsel tarafsız mıydı, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Bunlar siyaset üstü müydü? Hepsinin de tarafı vardı, hepsinin de siyaseti vardı. Hatırlayın, başörtü meselesinde millet özgürlükten yana oldu, devlet yasaktan yana oldu. millet milli ve manevi değerlerine özgürlük istedi, saygı istedi devlet her zaman baskıyla geldi, yasakla geldi, zulümle geldi. vatandaş görüşlerine, inançlarına, kültürüne, diline, özgürlük istedi, devlet her zaman inkar etti, reddetti, asimile etmeye çalıştı. Tarafsız göründüler, hep statükonun, vesayetin yanında oldular."