İstanbul Valisi Davut Gül, 9 gencin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto ederken valinin önünde işkence ve kötü muamele edilerek gözaltına alındığı iddiasıyla ilgili suç duyurusu üzerine soruşturma izni vermedi.
Erdoğan'ın TRT World Forum etkinliğindeki konuşması sırasında protesto ettikleri sırada gözaltına alınan dokuz kişi, gözaltı sırasında ve emniyette işkenceye maruz kaldığını iddia ederek Cumhurbaşkanlığı Koruma Personelleri ve çok sayıda polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, gözaltına alınan altısı kadın, üçü erkek, dokuz kişinin çıplak arama, şiddet ve işkenceye maruz bırakıldığı öne sürüldü.
Duvar'dan Tuğba Özer'in haberine göre; gözaltında darp edildiklerini, nezarette yemek, su ve sabuna ulaşmada zorlandıklarını, çıplak ve elle aramaya maruz bırakıldıkları söyleyen gençler, İstanbul Valisi Davut Gül'ün önünde de şiddet gördüklerini öne sürdü.
Gözaltına alınanların avukatları, Cumhurbaşkanlığı Koruma Personelleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünde görevli R.T. isimli polis memuru ile Marmara Kapalı Kadın Ceza İnfaz Kurumunda görevli infaz memurları ve emri veren amirler hakkında, ‘İşkence, Nitelikli Kasten Yaralama, Cinsel Taciz, Hakaret, Tehdit, Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi, Görevi Kötüye Kullanma’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.
"Meşru..."
Soruşturma sürerken, İstanbul Valiliği hakkında suç duyurusunda bulunulan polis ve kamu görevlileri hakkında “soruşturma izni verilmemesi” yönünde karar aldı.
İstanbul Valisi Davud Gül imzalı kararda "uygulamanın meşru bir amaç taşıdığı" savunularak, şunlar dendi:
"4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin yargılanması Hakkında Kanun ve 6713 sayılı Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkında Kanunun ilgili maddelerince 'kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi veya olay belirtilmesi iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, bu şartları taşımadığı doğrudan veya yapılan soruşturma sonucu anlaşılan ihbar ve şikayetler ilgili soruşturma izni vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum ihbar veya şikayette bulunana bildirilir' hükmüne yer verildiği, müdahalenin anayasanın ilgili maddeleri gereğince kişilerin can ve mal güvenliğini, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin koruması amacıyla yapıldığı, kamu düzenini korunmasına yönelik önlemlerin bir parçası olduğu ve meşru bir amaç taşıdığından müdürlüğümüz kadrosundaki görevlilerin kusurunun bulunmadığı kanaatinin oluştuğu anlaşılmaktadır."
Avukatlar itiraz etti
Gençlerin avukatı Adem Bingöl, Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurarak Valilik kararının iptalini ve soruşturma izni verilmesini talep etti. Dav dilekçesinde gençlerin uğradığı işkence detaylıca anlatılırken, hastaneden alınan darp raporları da dosyada sunuldu.
Ayrıca dilekçede, "Yaşanan bu şiddete İstanbul Valisi Davut Gül de tanıklık etmiş, ancak kolluk ya da CB koruma personeline mâni olmamıştır. Bu yönü ile sorumluluğu bulunmaktadır" denildi.
Şakir Paşa Ailesi: Aile albümü mü, yasak aşk arşivi mi? |