Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Siz 'Hayır' diyenlere terörist mi diyorsunuz." sözleriyle ilgili olarak "Ben hiçbir yerde böyle bir şey söylemedim. 'Evet diyen de saygındır, hayır diyen de saygındır' dedim. 'Hayır diyenleri de anlayışla karşılarız' dedik." yorumunda bulundu.
Erdoğan, muhalefetin milletvekilliğinin yaşının 18'e düşürülmesine yönelik " Biz seçilme yaşının 18'e düşürülmesine karşı çıkmıyoruz, askere gitmemesine karşı çıkıyoruz" eleştirileriyle ilgili de "Parlamento üyeliği de en az askerlik kadar saygındır. Gençlerimiz orada ne yapmaya geliyor? Bir vatani görevi yapmaya gelmiyorlar mı? Bu şekilde bir yaklaşım doğru mu? Bunun için bir düzenleme yapılabilir. Bedelli askerlikle ilgili nasıl bir bedel ortaya koyduysak, buna yönelik de bir düzenleme yapılabilir. " değerlendirmesinde bulundu.
Balıkesir'de toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
(Recep Tayyip Erdoğan sesleri) Bakalım bayanlar mı daha ileri siz mi? Ha, bayanlar daha ileri. Toplu konutta Bandırma ve Gönen ilçelerimizde tamamladığımız 6 bin konutu bugün hizmete açıyoruz. Kardeşlerim, enerji iletim hatlarını, müftülük binalarını, futbol sahalarını resmen sizlerin istifadesine sunuyoruz.
Belediyelerimizin kazandırdığı toplam bedeli 850 trilyon olan köprüleri, yolları, spor tesislerini, atık su artırma tesislerini, içme suyu iletim hatlarını resmen bugün açıyoruz. Balıkesir için bunlar yeterli mi? Tabii ki değil. Bugün size iki büyük müjdem var; doğalgaz olmayan ilçelerimize önümüzdeki yıl doğalgazı veriyoruz. İkinci müjdemiz sağlıkla ilgili. Bugün toplam yatırım bedeli 250 trilyon lira olan bin yataklı şehir hastanesinin açılışını gerçekleştiriyoruz.
"O kara günleri yaşı 35'in üzerinde olanlar çok iyi hatırlar"
Bu hastanemizle birlikte Balıkesir inşallah sağlıkta çağ atlayacak. Tabii gençler, siz eski günleri bilmezsiniz. Ah, ah, biz bu hastanelerde neler çektik. O kara günleri yaşı 35'in üzerinde olanlar çok iyi hatırlar. Ben bugün ekranlarda, Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın başında olduğu zaman hastanelerimizin durumunu göstermek istiyorum. Buyurun izleyelim.
Görüyor musunuz? Şu anda böyle bir hastanemiz var mı? İşte 16 Nisan'da, bunları zate tamamen sildik süpürdük de, daha iyisiyle uğraşmak için "Evet" mi? İşte bugün ultra modern bir hastaneyi açıyoruz. Daha anlatılacak çok şey var mı? Savaş Ay zaten burada hepsini ortaya koydu.
"Sen hangi yüzle meydanlara çıkıyorsun be"
Hangi yüzle bu milletin içine çıkıyorsun be? Muayene sırası almak için gece yarısı kuyruğa girmek gerekiyordu. Bu ülke, hastaların tedavi ücretlerini ödeyemediği için hastaların hastanede rehin aldığı dönemi yaşadı. Diyelim ki öldü. Ölünü bile alamazdın. Ödeyeceksin parayı, anca öyle. Ya öldü işte be. Kimler vardı? İşte bunlar vardı.
Tüm Balıkesirli kardeşlerime dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabileceğiz. Onu burada şu anda açılışta mı göstereceğiz yoksa sonra mı? Şu anda gösterebilir miyiz? (Balıkesir'e yapılan hastanenin görüntüleri) Biz size aşığız, biz bu millete aşığız. Biz dertliyiz dertli. Zira biz, Kanuni'nin torunlarıyız. Bir sağlıklı nefesi, devlete değişmeyen liderlerin torunlarıyız. Elhamdülillah, Türkiye genelinde bir devrim yapıyoruz. Bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum.
Kardeşlerim, Balıkesir tarihi bir şehirdir. Balıkesir, milli mücadelenin işte şu üzerinde toplandığımız meydana adını veren Kuvayi Milliye'nin şehridir. Balıkesir, geçtiğimiz iki senede terörle mücadelede 26 askerini ve polisini yitirmiştir. Balıkesir, 15 Temmuz'da üç kardeşi darbeciler tarafından şehit edilmiş bir şehirdir.
" 14 yıldır bu güzel insanlara layık olmanın mücadelesini veriyoruz"
Allah yolunda öldürülenlere, ölüler demeyiniz. Onlar birdirler, ancak siz bilemezsiniz. Siz "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diyerek bunu söylüyorsunuz. Biliyorum ki ülkemizin başı ne zaman sıkışsa Balıkesirli gözünü kırpmadan vazifeye koşacaktır. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
Biz de 14 yıldır bu güzel insanlara layık olmanın mücadelesini veriyoruz. Balıkesir'i bölgenin parlayan yıldızı yapmak için çalışıyoruz. 23 katrilyon liralık yatırım yaptık Balıkesir'e. Dedim ya, dertliyiz, aşığız. Az önce Basketbol Federasyonu Başkanımız Hidayet Bey, baktım burada. "Nereden geldin?" dedim. İstanbul'dan gelmiş. "1.5 saatte geldim" dedi. Bana bak, İstanbul - Balıkesir 1.5 saat. Ah, bakın ne rahat. Yollar artık jilet gibi, sıcak asfalt, köprüler, hizmetler...
Ne kadar bölünmüş yol vardı biliyor musunuz? 76 kilometre. Şimdi bunu 547 kilometreye çıkardık. Biz yaptık. Dünyanın sayılı projelerinden olan İstanbul - İzmir otoyolu, aynı zamanda Balıkesir'in projesidir. 433 kilometre uzunluğunda, içinden ne geçiyor? Osmangazi Köprüsü geçiyor. Yapımı tamamlanan kesimlerini de etap etap açıyoruz.
Yağmur geliyor yağmur. Ama biz dağılmayacağız değil mi? Beraber ıslanacağız yağan yağmurda. Şimdi bana diyeceksiniz ki; sen tabii ıslanmıyorsun, sizlere dağıttılar mı yağmurluk? (Evet sesleri) Kardeşlerim istihdamda güzel gelişmeler var. İnşallah sizlerin çalışmasıyla bunları sürdüreceğiz. Kardeşlerim, 16 Nisan yaklaşıyor. 10 gün kaldı. 16 Nisan yaklaştıkça hem Avrupa'nın hem terör örgütlerinin elleri ayakları birbirine dolaşıyor. Tarihimizin en büyük reformunu önleyemediklerini gördükçe ne yapacaklarını şaşırdılar. Milletimizin dirayeti sayesinde bombaları ellerinde patladı.
"Hayır' diyenlere terörist demedik; hayır diyenleri de anlayışla karşılarız"
Kandil "Hayır" diyor. İmralı "Hayır" diyor. Pensilvanya "Hayır" diyor. Kardeşlerim, onlar "Hayır" dediğine göre burada bir sıkıntı var değil mi? Sevgili peygamberimiz ne buyuruyor; kişi, sevdikleriyle beraberdir. Bütün bunlardan hareketle, biz, onlarla beraber yürüyemeyiz. Kılıçdaroğlu, "Siz, 'Hayır' diyenlere terörist mi diyorsunuz?" diyor. Ben hiçbir yerde böyle bir şey söylemedim. "Evet diyen de saygındır, hayır diyen de saygındır" dedim. "Hayır diyenleri de anlayışla karşılarız" dedik.
Gençler, ben de sizleri seviyorum. Şimdi FETÖ, yurt dışındaki militanları vasıtasıyla tüm imkanları bu yolda seferber etti. Taşeronları beceremeyince kendileri devreye girdi. Yurt dışına giden milletvekillerimize, bakanlarımıza olmadık terbiyesizlikleri yaptılar. Kim yapıyor bunu? Almanya yapıyor başta. Hollanda, atlarını itlerini benim oradaki soydaşlarımın üzerine salıyor. İsviçre'de bir pankart, şakağıma silah dayamışlar.
İşte sizler de gördünüz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı, bir hanımefendiyi, arabanın içine hapsettiler. Avrupa Birliği bitti, tükendi. Bedelini çok ağır ödeyecekler. Kardeşlerim, bu süreçte yüz yıllardır savundukları ne varsa yerle yeksan oldu. Bugün milyarlarca insanın gözünde Avrupa, baskının, şiddetin, Nazizmin merkezidir bunu böyle biliniz. Irkçı liderler, Avrupalı yönetimleri adeta parmaklarında oynatıyor.
Türk ve İslam düşmanlığı üzerinden asıl sorunları perdelemeye çalışıyorlar. Şahsımı hedef gösteriyorlar, önemli değil. Yurt dışındaki vatandaşlarımız oylarını kullanmaya başladılar. Aman ha, bu süre içinde de kullanmaya devam edin. Kardeşlerim, sizler de oy kullanmayanları öyle ya da böyle sandığa götürün. Aman provokasyona gelmeyin. Avrupa'da rekor düzeyde katılım var. Bu azmi, bu tavrı alkışlıyorum.
Erdoğan'dan "18 yaşındaki vekiller askere gitmeyecek" eleştirilerine: Gerekirse bedelli gibi düzenleme yapılabilir
Şimdi ne diyor? "Biz seçilme yaşının 18'e düşürülmesine karşı çıkmıyoruz, askere gitmemesine karşı çıkıyoruz" diyor. Ya insan burda parlamento üyeliğine saygısızlık yapıyor. Parlamento üyeliği de en az askerlik kadar saygındır. Gençlerimiz orada ne yapmaya geliyor? Bir vatani görevi yapmaya gelmiyorlar mı? Bu şekilde bir yaklaşım doğru mu? Bunun için bir düzenleme yapılabilir. Bedelli askerlikle ilgili nasıl bir bedel ortaya koyduysak, buna yönelik de bir düzenleme yapılabilir.
Bizim kızlarımız da Meclis'e gidecek. Torpil yok, milletimiz kimi seçerse o Meclis'e girecek. Sandıktan çok güçlü bir 'evet' çıkacağı netleştikçe, ana muhalefetin de muhasebeyi yitirdiğini görüyoruz. İçlerinde ne kadar kin varsa, nefret varsa ortaya koyuyorlar.
Biri çıkmış diyor ki evetçileri denize dökeceğiz. Diğeri de, hem de CHP'nin eski Genel Başkanı, "Hayır" çıkarsa düşmanı denize dökmüşüz gibi sevineceğiz diyor. Pensilvanya'dan kulağına fısıldanan safsataları iddia diye ortaya atıyor. İnsanda biraz ahlak olur, akıl olur.
"İdam konusundaki tavrımı biliyorsunuz"
İdam konusunda işte 16 Nisan'da. Evet, evet, evet, parlamentoya gelecek. Kılıçdaroğlu diyor ki "Evet" derim. Güzel. İnşallah orada da çakmaz.
Biliyorsunuz, sayın Bahçeli zaten kanaatini açıkladı. Sayın Yıldırım'ın da kanaatini biliyorum. Ana muhalefetin başındaki zat, "15 Temmuz olayını örtmek istiyorlar" diyor. Ben sana avukatlık vekaleti verdim mi? Sen benim meydanlarda yaptığım konuşmaları dinlemiyor musun? Bu kadar insanı aldık, tutukladık, bunlar cezaevinde.
Bunları sen mi aldın içeri, biz mi aldık. İşte bunlar yargılanacaklar, yargı bunlar hakkında ne karar verirse bunlar bedelini ödeyecekler. Biz bu yolda kararlıyız ey Kılıçdaroğlu. Ben o gece 1.30'da havalimanına geldim. Bana dediler ki "Kılıçdaroğlu da geldi ama ayrıldı". Dün akşam ne diyor, bak. "Sayın Cumhurbaşkanı madem geliyordu bana haber verseydi ben de meydana gelirdim" diyor.
"Ey Kılıçdaroğlu..."
Ey Kılıçdaroğlu be. Ben milletime çağrımı yaptım. Sen de milletimin bir ferdi olarak, nasıl benim halkım o meydanlara dolduysa niye oradan ayrıldın da gittin oradaki vatandaşlarımızla birlikte olmadın?
Dürüst ol dürüst, yalan makinesisin sen. Siyasette dürüst olmak adam olmaktır. Her eline tutuşturulan kağıdı belge zannedersen mahçup olursun. Daha önce de "Belgem var" deyip iftira attı insanlara.
Bundan kazandıkları parayla arkadaşlarımız şehir meydanlarında ziyafet çekti. Ben de Kılıçdaroğlu'ndan kazandığım tazminatları bir televizyon programında açıklayacağım. Bir kez olsun özür diledi mi? Her seçim döneminde böyle kuyruklu bir yalan uyduruyor, sonra kayboluyor.
"Bunlar ağızlarını her açtıklarında "Biz Atatürk'ün partisiyiz" diyorlar; sağ olsa gidecek yer ararsınız"
Bunlar ağızlarını her açtıklarında "Biz Atatürk'ün partisiyiz" diyorlar. Sağ olsa gidecek yer ararsınız. Layık değilsiniz. Atatürk'e saygısızlık yapıyorsunuz. Bunlar milleti aşağılıyorlar, tehdit ediyorlar. Cumhuriyetle yaşıtız diyorlar, ama 249 vatandaşımızı şehit edenlerin, cumhuriyetin kanına girenlerin avukatlığını yapıyorlar. Bunlar mirasyedi. Atatürk'ün mirasını yemekten başka bir şey yapmadılar. "Evet" diyerek cumhuriyete ve cumhuriyetin değerlerine sahip çıktığınızı göstermeye hazır mısınız (Evet sesleri)
Bunların yalanları, iftiraları hakikatleri örtmeye yetmeyecek. Bunlar kaybetmeden kurtulamayacaklar. Biz dertliyiz, biz hizmet yolculuğuna devam ediyoruz. Suriye'de kimyasal silahlarla 150'ye yakın insanı öldürdüler.
Bu katil Esed. Bir babanın kucağındaki ikizleri gördünüz değil mi? "Yavrularım, sizi Allah'ın evine gönderiyorum" diyor. Kendi elleriyle gömüyor. İnşallah, aziz-ül intikam olan Allah, bunların intikamını alacaktır. Biz başımızı yastığa koyduğumuzda "Bugün millet için ne yaptık" diyerek sineye çekiliyoruz. Verecek cevap bulamazsak sabah olmuyor.
16 Nisan çok önemli. 16 Nisan'da dosta güven verecek, hasıma korku salacak bir oranla bu paketi geçirmemiz gerekiyor. Sadece 'evet' yetmez, çok güçlü bir 'evet'e ihtiyacımız var. Şimdi soruyorum sizlere, hazır mısınız? Tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak..."