Reuters Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terör örgütleri adına casusluk yaptığı iddiasıyla Türkiye'de 35 yıl hapis istemiyle yargılanan ABD'li Rahip Andrew Brunson davasının, ekonomiye etkisinin olmadığını belirtti. Erdoğan, "Brunson olayının bizim ekonomizle bir alakası yoktur" ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yaptırım kararının sorulduğu Erdoğan, Biz doğalgazı eğer alamazsak ben halkımı neyle ısıtacağım?" diye sordu Erdoğan, yaptırımlara rağmen İran'dan gaz almaya devam edeceğini söyledi.
Öte yandan Erdoğan, Merkez Bankası (MB) tarafından alınan faiz artırımı kararını da değerlendirdi. Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yapan Erdoğan, "Yüksek faize karşı olan birisiyim. Yüksek faiz oranları bir defa girişimcinin yatırımcının bu noktadaki adımlarının olumsuz etkileyecektir" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"MB'nin kararları tasarrufumda olan bir şey değil"
"Merkez Bankası bağımsızlığının bir ifadesi olarak faiz oranlarını buraya kadar çıkarmıştır. Bunlar Cumhurbaşkanı olarak tasarrufumda olan bir şey değil. Ben yüksek faize karşı olan birisiyim. Yüksek faiz oranları bir defa girişimcinin yatırımcının bu noktadaki adımlarının olumsuz etkileyecektir. Finans sektörü yatırımcıya girişimciye imkan hazırlaması gerekir ki üretim olabilsin. Üretim olursa istihdam olur, ihracat olur. Ama şu andaki durum bu yüksek faiz uygulamasıyla bir çözüm olacağı istikametinde bu kararı verdi. Temenni ediyorum beklentileri gerçekleşir. Çünkü bunun birde enflasyon durumu var. Yüksek faiz yüksek enflsyon getirir.
'FETÖ'
12 Ekim'deki mahkemede yargı ne kadar verir bilemem. Buna siyasilerde karar veremez. Benzer şeyler Amerika'da olmuş durumda. Örneğin Türkiye'de 251 vatandaşımın ölümüne neden olan ve devlete karşı darbe girişiminde bulunan FETO Amerika'dadır. Bu zat şu anda yargılanmıyor. Biz dosyalarını gönderdiğimiz halde yargılamamakta direnmektedirler. Suçluların iadesi anlaşması olmasına rağmen bu şahıs rahatlıkla bırakılabilecekken bırakılmamaktadır. Yargılanmakta olan bir kişiyi "Bıraktım git" deme hakkı sadece o mahkemenin hakimlerindedir.
"Brunson olayının bizim ekonomizle bir alakası yoktur"
"Brunson olayının bizim ekonomizle bir alakası yoktur. 2008 yılında ekonomik sıkınıtı yaşandığı zaman, 'Teğet geçecektir' dedim. Şu an ülkemizdeki bu ekonomik sıkıntı zannedildiği gibi abartılacak bir süreç değildir. Türkiye bunu kendi imkânlarıyla aşacaktır. Brunson'la yakından uzaktan alakası yoktur.
İdlib
"Her şeyden önce Rusya ve Türkiye arasındaki 10 maddelik anlaşma içerisinde bu muhtırayla gerek Rusya'nın, rejimi bu 15-20 kilometrelik koridora sokmaması gerekse merkezde de bu radikal grupların Türkiye tarafından Türkiye'nin kendi örgütleriyle 'istihbarat gibi' bunu kontrol altına alması. Onların buralardan çıkışının sağlanması, daha doğrusu silahlardan arınmış bir bölge haline getirilmesi bizim tasarrufumuzda olacak. Bunun için gerekli adımları atacağız. Bütün çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle de bu İdlib halkının beklentisiydi. İdlib halkı bu süreci çok huzurlu bir şekilde dönüşün başlamış olması 60-70 bin kişi geri dönmüş vaziyettedir. Onların da desteğiyle bu iş başarılacaktır.
Silahsız bölge
"Ağır silahlar olarak, sınıflandırmasını Türkiye ve Rusya çalışmalarını yaptı. Sınıflandırarak gerekli çalışmalar yapılacak. Silahlu gruplar bölgeden çıkmaya başladı.
Türkiye Esad'le yeniden bir diyoloğa girecek mi?
"Esad'in Suriye'nin başında kalmasını kabul etmek gibi bir lüksümüz yok. Yüzlerce insanını katleden bir insanı demokratik bir ülkede göremeyiz. Zaten bizi buraya sevk eden Suriye kalkının içinde olduğu durumdur.
Almanya ile ilişkiler
"Şuanda zaten Almanya seyahatimiz ilk defa resmi devlet ziyaretidir. Davet üzerine gidiyorum. Gittiğim gün Merkel'le bir görüşmem olacak. Türkiye-Almanya ilişkilerini o eski sıcak ilişkiye taşımak, güçlendirmek istiyoruz. Türkiyew'nin Almanya ile ticari ilişkisi çok güçlüydü yine o seviyeye taşımak istiyoruz.
Trump'ın İran kararı ve Türkiye-İran ilişkisi
"Gerçekçi olmak lazım her şeyden önce Sayın Obama döneminde de buna benzer bazı durumlar söz konusu olmuştu. Şu gerçeği göreceğiz, biz doğalgazı eğer alamazsak ben halkımı neyle ısıtacağım? Şuanda benim ülkemin türekktiği doğalgazın yüzde 50'sini Ruya'dan alıyoruz. Bazen Irak bazen Cezayir'den alıyoruz. Şimdi ben bu doğalgazı almadığım takdirde halkımı üşütecek miyiz? Kimse kurura bakmasın atacağımız adımları kendi tasarrufumuz içinde atarız ve bunu atarken de halkımızın huzuru ve menfaatlerini gözetmekle mükellefiz. Görevim halkın mutluluğu."