Denizli'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, isim vermeden gazeteci Fatih Portakal'a tepki gösterdi. "Edep fukarasının bir tanesi çıkmış sokağa davet ediyor, ahlaksıza bak, yargı gereken cevabı verecektir" diyen Erdoğan, "Sen en yapıyorsun, burası Paris mi? Gezi olaylarında zaten herkes dersini aldı. 15 Temmuz'da herkes dersini aldı. Bunun bedelini ağır öderler" ifadelerini kullandı.
Fransa'daki "Sarı Yelekliler" eylemlerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eylemlere ilişkin değerlendirmesini yorumlayan FOX TV Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal, şunları kaydetmişti:
Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğal gaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına söyler misiniz? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar. En doğal hak ama uygulanamıyor. Fransa olmuş, Türkiye olmuş çok da fark etmiyor açıkçası."
TIKLAYIN - Fatih Portakal: Toplumsal muhalefeti baskı altına almaya, yıldırmaya çalışıyorlar
Öte yandan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, Kılıdçaroğlu'nun '20 Temmuz darbesi' elştirisine, "Bu en büyük gaflettir. Darbe girişiminin ardından TBMM toplanmış OHAL'i uygulamıştır. Bu kararı TBMM aldı. Ne oldu işine mi gelmedi? Sana mı soracaktım? Kararı veren kim? Türkiye büyük Millet Meclisi. Bu zat kendisinin de içinde bulunduğu TBMM'nin kararını darbe olarak niteliyor" sözlerini sarf etti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm cumhurbaşkanları, başbakanları arasında ülkemizin şehirlerinin tamamını ziyaret eden başka kişi bulamazsınız, çünkü biz milletin iradesinden başka irade tanımıyoruz.
"Kendi sırça köşklerinde siyaset yapanlar milletin ne düşündüğünü bilemezler.
"40 yıldır siyaset yolunda milletimizle birlikte yürüyoruz. Allah nefes verdiği sürece aynı şekilde bu yoldan birlikte yürüyeceğiz. Bundan taviz yok. Tabii Denizli'ye de elimiz boş gelemezdik. Çeşitli bakanlıklarımızın, ilçe belediyelerimizin tamamladığı yatırımların açılışını gerçekleştiriyoruz.
"Belediyecilik Ak Parti'nin işidir. CHP bu işten anlamaz. Ben İstanbul'u CHP'den aldım. İstanvbul'da CHP'den belediyeyi aldığımız zaman İstanbul neydi bliyor muydunuz? Susuzdu, çöp dağları vardı. O susuzluğun olduğu İstanbul'a dağları delerek su getirdik. Ve 2040'a kadar İstanbul'un su sorununu çözdük. Bundan sonra da oldukça çözmeye devam. İstanbul'da artık su sorunu yok. Yahu İzmir'de bile susuzluk vardı. İzmir'in su sorununu da biz çözdük. Baraj yapmak Büyükşehir belediyelerinin görevidir ama yapamadılar. Bir Denizliliyle inşallah Denizli'yi de alacağız. Ümraniye belediyesinde çöp vahşi depolama patladı, 39 vatandaşımız öldü. Maskeler maske dağıtıyordu maske. Orada belediye başkanlığım sürecinse 1 milyon 250 bin eve doğalgaz bağlattım. Bir anda İstanbul'un hava kirliliği temize dönüştü. CHP demek çöp demektir, susuzluk demektir, hava kirliliği demektir, yolsuzluk demektir, yasaklar demektir. İşte biz bunları kaldırdık.
"Önümüzde 3,5 ay var, gençler sandıkları patlatıyor muyuz? Bu işi gençler bitirir.
"İki tane dev proje dedim. Biri millet bahçeleri. Başlattık mı millet bahçelerini? Başlattık.
"Geçmişteki 14 seçimde olduğu gibi 31 Mart seçiminde de tek bir projeleri var Erdoğan'a ve AKP'ye çamur atmak. Bunun için ülkede kaos çıkartma çağrısından Türkiye'yi dünyaya rezil etme çabasına kadar hiçbir şeyden geri durmuyorlar. Bak Bay Kılıçdaroğlu terörle mücadelede neler yapıyoruz, gördün mü? İftihar etmen lazım be. Unutma Bay Kemal o kol kola gezdiği terör örgütlerinin mensupları var ya o açtıkları çukurları kendilerine mezar edeceğiz. Sen hâlâ kimin yanında olacağını öğrenemedin, sen onlarla yola devam et, biz yola milletimizle devam ediyoruz. V e ne dedik? Bir gece ansızın gelebiliriz. Nerede bir sıkıntı varsa orada biz olacağız.
"Bölücü terör örgütünün başıyla ilgili yaptık-ları ortada. Hale bak, hâlâ durdukları yok. PKK'si PYD'si FETÖ'su bunların hepsi aynı. Bütün bunalrla beraber bunlar halkımızı böldüler, parçaladılar. Kardeşlerim mileltimize göğüslerini gererek idfade edebilecekleri hayalleri, hedefleri olmadığı için işi yüzsüzlüğe vurdular. Geçen sefer bütçe görüşmelerinde CHP'nin başındaki zat kürsüde hepsi de yalan bir sürü şey zırvaladı.
"Bay Kemal senin genel müdürlüğün dönemindeki hastaneler yok onlar mazi oldu. Artık benim halkım gerçekleri biliyor. Ölyle senin dönemindeki gibi kuyruklarda ölenler yok.
"Şimdi bir de şehir hastanelerini yapmaya başladık, modern bir yapılanmayı getirdik sağlıkta. İnşallah da bütün hastalarımız bu şehir hastanelerindeki huzuru yaşayacakalr. Şimdi size CHP'nin başıdnaki zatın yalanlarını bazı örneklerle açıklayacağım. Bu zat Türkiye'de yargıya olan güvenin düştüğünü söylüyor. İhtiyari atrabuluculuk sistemlerini hayata geçirdiğimiz halde vatandaşalrımız hala yargıya başvuruyor. Yargıya güven düşmüş olsaydı bu uygulamalara başvuru olmazdı.
"Bu zat Meclis kürsüsüne çıkıyor. Türkiye'de bir darbe varsa o da 20 Temmuz'dur diyor. Bu en büyük gaflettir. 15 Temmuz'da Bay Kemal Atatürk Havalimanı'na indi, oradan tanklara sığındı, oradan da Bakırköy Adliye'sine indi. Ondan birkaç saat sonra da ben Atatürk Havalimanı'na indim. Diyor ki haber verselerdi beklerdim. Biz çağrımızı telefonla yaptık. Ve on binler sokaklara döküldü. Bay Kemal senin kulağın vardı ama işine gelmediği için duymadı. Sen korkaksın korkak, sende millet perverlik yok. 20 Temmuz’da ne olmuş onu da söyleyeyim. Darbe girişiminin ardından TBMM toplanmış OHAL'i uygulamıştır. Bu kararı TBMM aldı. Ne oldu işine mi gelmedi? Sana mı soracaktım? Kararı veren kim? Türkiye büyük Millet Meclisi. Bu zat kendisinin de içinde bulunduğu TBMM'nin kararını darbe olarak niteliyor.
"Bölücü terör örgütünün partisiyle koyun koyuna seçime gidenler tabii ki de buna darbe diyecek. Şimdi bunların koalisyonunda ne var, tabii bir de terör örgütünün beslemesi olan parti var. Biz MHP ile bir Cumhur İttifakı oluşturduk ve bir seçime gidiyoruz. Bizim MHP ile azami müştereklerimiz var. Onun için de Cumhur İttifakı'nı oluşturduk.
"(Cemal Kaşıkçı cinayeti) Amerika'dan geldiler dinlettik, S. Arabistan'dan İngiltere'den Fransa'dan Kanada'dan gelenlere istedikelrini verdik. Hakikat yerini bulsun diye. Dün İslam Teşkilatı vardı, orada bunu etraflıca anlattım. Ardından Kudüs Zirvesi vardı orada da anlattık. Bak sonunda ne oldu. Amerika senatosu kararını verdi. Bunun arkasında filanca var dedi. Katillerin ülkemizi terk ettikelri saatlerde daha ne olduğu bilinmiyordu. Bu işi sıkı bir şekilde takip etmemiş olsaydık cvinayetin ortaya çıkması mümkün olmayacaktı. Ne oldu 22 kişi gözaltına alındı da. Kovalıyoruz hala, kovalayacağız. Dünyanın takip ettiği bir olayı Bay Kemal görmüyor.
"Kardeşlerim CHP'nin başındaki zat pek çok mesele gibi burada da aynı şeyi yapıyor. Terör örgütleriyle birlikte oluyor. Onlara sıcak mesajlar gönderiyor. Bütün bunların karşısında biz terör örgütleriyle mücadelemizi Gabar'da Cudi'de hiç aralık vermeden devam ettiriyoruz. Kılıçdaorğlu'nun önümüze getirdiği bilmem ne kadar gazetecinin hapiste olmasıdır. Bunlar gazeteciliği bırakıp terör örgütleriyle birlikte olanlar Bunların adı gazeteci değil. İddianın gerisindeki gerzeklere baktığımızda mesleğini gazeteci olarak belirtenlerin bir kısmının adli suçlar bir kısmının da terör örgütleriyle ilişkilerinden dolayı cezaevinde olduğunu görüyoruz. Türkiye’de gazeteciler cezaevine atılıyor demek ülkemize husumettir.
"Nerede Türkiye'ye karşı bir girşim varsa, saldırı varsa CHP orada. Nerede Türkiye'yi akralamaya yönelik bir kampanya varsa CHP orada. İşte Fransa'daki eylemelre CHP, PKK orada. Şimdi bunların ahzırlığı içerisindeler. Boşuna bekliyorsunuz. Bunlara teşebbüs ettiğiniz zaman bunların
"Edep fukarasının bir tanesi çıkmış sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak. Zaten bunlara yargı gereken cevabı verecektir. Sen en yapıyorsun, burası Paris mi? Gezi olaylarında zaten herkes dersini aldı. 15 Temmuz'da herkes dersini aldı. Bunun bedelini ağır öderler. Biz Türkiye'yi bu günlere terör örgütlerine, CHP'ye rağmen getirdik.
"Kılıçdaorğlu'nun tahrik etmeye çalıştığı bir ksıım da emeklilerimiz. Biz iktidara geldiğimizde bu ülkede emekli maaşı neydi biliyor musunuz? 66 lira emekli maaşı alan emekli vardı. Son düzenleme ile bin liranın altında emekli maaşı bırakmadık. 66 lira nere, bin lira nere? Temmuz ayı itibariyle en düşük emekli maaşları emekli sandığında 2 bin 300 liradır. Bay Kemal senin bu rakamlardan haberin var mı? Üstelik bu rakamlara banka promosyonları dâhil değildir. Onlar ilave edilince yükseliyor.