T24- Başbakan Tayyip Erdoğan, 31 Ekim Pazar günü Taksim Meydanı'nda 32 kişiyi yaralarken kendisi parçalanan canlı bombanın saldırısının tüm boyutlarıyla aydınlatılacağını, emniyetin bu konuda mesafe aldığını söyledi. Erdoğan, saldırıyı reddeden PKK'nın adını anmadı, ancak kullandığı ifadelerle örgütü işaret etti. Taksim'deki saldırıdan söz ederken “Terör örgütünü teşvik edenlerin sonu her zaman içler acısı olmuşur... Özellikle Avrupa'da terörün kaynaklarının kesilmesi noktasında önemli gelişmeler oldu” diyen Erdoğan'ın sözleri PKK'yı işaret ettiği yorumlarına neden oldu.
Terörün siyasi çekişme ve polemik malzemesi yapılmamasını isteyen Erdoğan'ın AKP grup toplantısında yaptığı konuşmanın terörle ilgili bölümleri şöyle:
"Masum insanları katletmeyi hedefleyen, kendi yaşamına da son veren bir anlayış, büyük bir gaddarlık ve gözü dönmüşlükle ifade edilebilir. Hiçbir ideoloji, hiç bir amaç, hedef böyle bir gözü dönmüşlüğü, kanlı eylemleri meşrulaştıramaz. Bu saldırı insanlık dışı bir saldırıdır.
Hedefi Türkiye değil, milletimiz değil, bizatihi insandır. Terörün hiç bir ayrım yapmadan, insani ulvi bir değer taşımadan, nasıl insanı hedef aldığını son saldırıda bir kez daha gördük.”
'Örgütü teşvik edenlerin sonu içler acısı'
“Çocukları hedef alan bir davranış insani olamaz. 8 yıllık süreçte gittiğimiz her ülkede ziyarete gelen her yabancı konuk nezdinde bu tezlerimizi ifade ettik. Ortak mücadele vermesi gerektiğini söyledik tüm insanlığın. Özellikle Avrupa'da terörün kaynaklarının kesilmesi noktasında önemli gelişmeler oldu.
Ama bugün bile tüm uyarılarııza rağmen, gereken kararlılığı göstermeyen siyasetçilerin akan kanın üzerlerine bulaştığını artık görmelerini istiyoruz. Terör örgütünü teşvik edenlerin sonu her zaman içler acısı olmuşur. Kan dökenler, kana bulaşanlar, her zaman döktükleri kanda boğulurlar.”
'Sözlerim hem dışarıya, hem içeriye'
“Terörden medet umarak karanlık hesaplar yapanlar karanlıkta da kaybolur giderler. Bu sözlerim dışarıya olduğu kadar içeriye de yöneliktir. Hangi gerekçe ile olursa olsun terör terördür ve insanlık suçudur.
Terör üzerinden siyasi amaçlar güdenler, hükümeti ve demokrasiyi zaafa düşüreceklerini zannedenler, beyhude bir uğraş içindedirler. Terörist saldırılarla güven ve istikrarı bozacaklarını sananlar her zaman hayal kırıklığı yaşamaya mahkumdurlar.
73 milyon vatandaşımız bu tür saldırılar karşısında tek vücuttur. Bundan sonra aziz milletimiz bu tür kirli oyunları boşa çıkaracaktır. Açıkça terörü lanetlemeyenler, akan her damla kanın vicdanlarından bir şeyleri alıp götürdüğünü görmek durumundadırlar.”
'Başkasının terörünü lanetlemek yetmiyor'
“Başkasının terörünü lanetlemek yetmiyor, insanca duruş, insanca tavır, Hakkari'de imamın öldürülmesini, minibüste 9 kişinin öldürülmesini lanetlemeyi gerektiriyor.”
'Emniyet mesafe aldı, aydınlatacak'
“İstanbul'daki saldırı elbette tüm boyutlarıyla aydınlatılacaktır. Bu saldırıların önemli bir gayesi de milletin hissiyatını etkilemektir. Şu anda emniyet teşkilatımız mesafe aldı alıyor. Milleti dehşete düşürüp, korkutup, sindirip ülkenin istedikleri mecraya girmesini sağlamaya dönük saldırılardır bunlar. Biz demokrasiyle güvenlik arasındaki ince çizgiden bahsederken terör örgütlerinin bu hareketlerini bilerek bahsediyoruz.”
'Terör örgütüne rağmen AKP halkı kucaklıyor'
“Tüm siyasi partilerimize tavsiyem, terörle mücadele konusunu siyasi çekişme ve polemik malzemesi yapmamalarıdır. Hükümet olarak biz terörle mücadeleden asla taviz vermeyiz. Yatırımlar ancak güvenli bir ortamda yapılabilir. Demokratikleşme ancak güvenlik kaygılarının en aza indirildiği ortamda yapılabilir. Terör örgütünün olumsuz tüm propogandalarına rağmen halkı kucaklayan tek iktidar AK Parti iktidarıdır.
Yıllar yılı bölge halkının tepkisini çeken yanlış politikalara son veren iktidar AK Parti'dir. Eğer terörün dış bağlantılarının kesilmesi, maddi kaynaklarının kurutulması gibi konularda gereken çalışmalar yapılmasaydı, şartlar bugünkü kadar lehimize olamazdı. Demokratikleşmeye hız vermeseydik, bölgede yatırım yapmasaydık, devraldığımız kronik sorunlar daha da derinleşmiş olabilirdi. Milli birlik ve kardeşlik projesini hayata geçirmeye gayret ettik. Biz halkımızı kucakladıkça, demokrasiyi güçlendirdikçe, daha adil yaşam şartları oluşturdukça birileri bundan rahatsızlık duymaya başladı.”
'Türkiye demokratikleşirse halkımızı istismar edemeyecekler'
“Türkiye demokratikleşirse, doğudaki, güneydoğudaki vatandaşlarımızı daha fazla istismar edemeyeceklerinin farkına vardılar. Bölgenin kaderi değişiyor, çehresi değişiyor. 8 bin yıldır tarım yapılan topraklar artık Fırat'ın Dicle'nin sularıyla birleşiyor ve 8 bin yıllık susuzluk sona eriyor.
Bölgenin yoksulluğuna, umutsuzluğuna çare olacak bu yatırımlar terör örgütü tarafından kendi varlığına bir tehdit olarak görülüyor, engellenmek isteniyor. İşsizlik bitmesin ki gençleri kandıralım diyorlar. Bu yörelere insanca yaşam koşulları, demokrasi gelmesin istiyorlar. Bölge halkının, terörün bu yönünü görmesini istiyorum artık. Benim Kürt vatandaşlarım bunlara prim vermiyor, ama kafaları karışmış olanların terörün iç yüzünü görmelerini istiyorum.
Bizim yolumuz kardeşlik yoludur. Güven ve istikrar, adalet ve barış yoludur. Azmimizi ve heyecanımız kaybetmeyeceğiz. Bu oyunları bugüne kadar bozduk bundan sonra da bozmaya devam edeceğiz. Bu millet asildir, bu devlet köklüdür. Terör karşısında asla boynumuzu bükmeyeceğiz. Güvenlik güçlerimiz gerçekten son derece özverili ve hassas bir mücadele yürütüyorlar. Kendilerine başarılar diliyorum. Bir kez daha geçmiş olsun diyorum, yaralı kardeşlerimize Allah'tan acil şifalar diliyorum.”