Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Büyük devlet zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilen devlettir. Tüm dünyayı olumsuz etkileyen Koronavirüs salgını bu açıdan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görme imkanı bulmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Açılış öncesi açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Biz birileri gibi yaptıklarımızı ya da yapacaklarımızı sağa sola değil yabancı medya organlarına hiç değil, doğrudan milletimize anlatıyor, milletimizin icazetini alıyoruz. Ülkemiz ile ilgili meselelerimizde yine milletimize danışıyor, onlarla istişare ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastane açılışı öncesi yaptığı açıklamada, “Biz birileri gibi yaptıklarımızı ya da yapacaklarımızı sağa sola değil yabancı medya organlarına hiç değil, doğrudan milletimize anlatıyor, milletimizin icazetini alıyoruz. Ülkemiz ile ilgili meselelerimizde yine milletimize danışıyor, onlarla istişare ediyoruz. Seçim meydanlarında ne söz verdiysek, göreve geldiğimizde onları tek tek hayata geçirmenin çabası içerisindeyiz. Girdiğimiz her seçimde bize görev veren, bize yetki veren, bize sorumluluk yükleyen vatandaşlarımızın güvenine layık olmak için ter döküyoruz” dedi.
"Milletin takdirine mazhar olamayanlar, milleti tahkir ediyor"
"Ülkemizin 81 vilayetine giderek, insanımızla gönülden gönüle kurduğumuz o yolu hep canlı hep diri tutmanın derdindeyiz" diyen Erdoğan, "Girdiğimiz her seçimde, bizi zafere taşıyan, 18 yıldır bizi iktidarda tutan sır, 83 milyonun her biri ile tesis ettiğimiz işte bu sarsılmaz bağdır. Ancak 18 yıllık iktidarlığımız döneminde elde ettiğimiz başarıları kömüre, makarnaya, bir torba pirince bağlayanlar oldu. Milletten teveccüh göremeyenler, milletin takdirine mazhar olamayanlar, milleti tahkir ederek kendilerini avutmaya çalıştılar. Bunlar emek vermek, gayret etmek üretmek yerine, çalışana, üretene, hizmet götürene çamur atmayı marifet zannettiler. Milleti anlamak, milletin derdine ortak olmak yerine Ankara’daki sırça köşklerinden, gazetelerdeki köşelerinden milleti aşağılamayı tercih ettiler. 15 Temmuz gecesi iradesini korumak için tanklara meydan okuyan bu milletin oyunu bir torba kömüre, bir paket makarnaya satmayacak kadar şerefli, onurlu, haysiyetli bir millet olduğunu bir türlü anlayamadılar" ifadelerini kullandı.
“Eski Türkiye bakiyesi bu elitist, bu kibirli zihniyet yeniden hortladı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Eski Türkiye bakiyesi bu elitist, bu kibirli zihniyetin son günlerde yeniden hortladığını görüyoruz. Unvanı kimi zaman gazeteci, kimi zaman sanatçı, kimi zaman akademisyen, kimi zaman da siyasetçi olan bu kifayetsiz muhterisleri artık biz de milletimiz de çok iyi tanıyoruz. Biz bunlara rağmen ülkemize hizmet vasıtası olarak gördüğümüz siyaseti, milletin arasında yine milletimiz ile birlikte yapmayı sürdüreceğiz.”
“İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi her bakımdan şehrinizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir “Uykumuzdan, ailemizden, vaktimizden fedakârlık yaparak, 81 vilayetimizin tamamını kalkındırmak için daha çok çalışacağız. Az önce il kongremizi başarıyla gerçekleştirdik. 2023 senesine kadar şehrinize hizmetkârlık yapacağımız kadroları tespit etmiş olduk. Şimdi ise İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi her bakımdan şehrinizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir. Kendisi doktor ve siyasetçidir. Çok iyi tanıdığımız, tanıştığımız değerli bir büyüğümüz, ağabeyimiz. Çalışma Bakanlığı yapmış, partinin en üst kademelerinde görev yapmış bir ağabeyimiz. 1912 doğumlu, İstanbul Tıp Fakültesi mezunudur. Allah rahmet eylesin, hem siyaset hem de devlet adamlığının yanında aynı zamanda da iyi bir şairdir. Onun adını vererek, burayı ölümsüz hale getirmiş oluyoruz."
“Adeta takke düştü kel göründü”
Büyük devletin zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilen devlet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Tüm dünyayı olumsuz etkileyen Koronavirüs salgını bu açıdan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görme imkanı bulmuştur. Salgın sürecinde adeta takke düştü kel göründü misali yüzlerdeki makyajlar akmış hakikatler ortaya dökülmüştür. Maskeden, solunum cihazına sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Kağıt üzerinde maddi bakımdan zengin görünen ülkelerin ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayılarının ne de sağlık sigortası sistemlerinin böyle bir yükü taşımada yetersiz olduğu ortaya çıktı. Biz ise İstanbul Atatürk Havalimanı’nı bin 6 odalı bir hastaneyi 45 günde bitirdik. Bin 6 yataklı bir hastaneyi de Sancaktepe’de aynı sürede bitirdik. Bunların içerisinde 16’şar tane ameliyathane ve bütün donanımları ile mükemmel iki hastane yaptık. Bu zor dönemde bunları yaptık” dedi.
“Çok ciddi bir sağlık ordumuz var”
Erdoğan, ülke olarak çok ciddi bir sağlık ordusuna sahip olduğumuzu belirterek, “Çok ciddi bir sağlık ordumuz var, bu süre içerisinde çok ciddi bir savaş veriyoruz. Tabi sağlık ordumuz içerisinde ölenlerimizde oldu, mekanları cennet olsun. Çekinmediler, mücadele ettiler, halen de mücadele veriyorlar. Kolay bir iş değil. Bu mesleğin zaten güzelliği, cazibesi burada, inanıyorum ki sağlık personelimize karşı haysiyetsiz, terbiyesiz saldıranlar ama bu dünyada ama ebedi dünyada ödeyecekler. İnsanların dünyada ilgisizlikten öldüğü, sağlık çalışanlarının maske dahi bulamadığı durumlarla karşılaştık. Türkiye sahip olduğu güçlü sağlık alt yapısı ve sağlık sistemiyle dikkat çeken bir ülke olmuştur” şeklinde konuştu.
"Allah rızası için sigara içmeyin"
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonunun kendileri döneminde gerçekleştiğini hatırlatan Erdoğan, “Birçok ülkenin geçici sahra hastaneleri ile işi idare ettiğini gördük. 141 ülkeden 100 binden fazla vatandaşımızı ailesi ile kavuşturduk. 233 vatandaşımızı ambulans uçakla ülkemize getirdik. Mücadelemizin bitmeyeceğini biliyoruz, Koronavirüsün ilacı ya da aşısı bulunmadan rehavete kapılmadan mücadelemiz devam edecek. Allah rızası için yok dışarı, yok kafeterya, sigara içmeyi lütfen bırakın. Kendi kendimizin katili olmayalım. En önemli vurgun noktası akciğer, akciğerin de en önemli vurgun yeme aracı sigaradır. Sağlık Bakanlığımız da diğer ülkelerin aşı çalışmalarını yakından takip ediyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dünya genelinde, rant ve kâr hesabının yapılması utanç vericidir. Üretilen aşı tüm insanlığın ortak malı olmalı. Zengin fakir demeden tüm ülkelerin aşıya erişimi çok önemli. Vatandaşımızın sağlığından taviz vermediği gibi üretimin, istihdamın, eğitimin aksamaması için mücadelemiz devam edecek. Kendi özgün politikalarımız ile mücadelemiz devam edecek. Bundan sonra da ihtiyaç duyulması halinde gereken tedbirleri almaktan çekinmeyeceğiz. ‘Tamam’ diyene kadar temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyulması şarttır. Kurallara uyulmasına riayet etmeye davet ediyorum. Milletimin bu konuda gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”