Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'nın Kepez ilçesinde bulunan Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen Antalya Toplu Açılış Töreni'ne katıldı. Yaptığı konuşmada Altılı Masa’yı hedef alan Erdoğan, “Bunlar iki de değil altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl fikir izan versin. Ortada vizyon, program, proje namına hiçbir şey olmadığı için, ‘istemezük’çülük dışında bir şey de söylemiyorlar” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ülke içindeki yatırımcıları, "bunların hesabını soracağız" diyerek tehdit ettiğini ileri süren Erdoğan, "Kafaya bak ya. Kime neyin hesabını soruyorsun? Eğitimde her türlü adımı bunlar attı. Sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda, 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı. Köprülerimiz bunlar yaptı. Neymiş onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun? Bu millet size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek" diye konuştu.
Davutoğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programında, "Altı liderden birisi cumhurbaşkanı adayı olursa beş lider başkan yardımcısı olacak mı" sorusuna, "Bu konuyu netleştirdik. Kurumsal olarak cumhurbaşkanı ve yardımcılarının bir ortak süreç ile cumhurbaşkanı ve yardımcılarının ağırlıklı olduğu bir yapı olacak. Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar doğrudan karar süreçler içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. İster içeriden ister dışarıdan olsun genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminattır" yanıtını vermişti. |
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek"
“Ülkemiz yeni bir seçimin arifesinde karşımıza yine bir yaptırmayız ittifakıyla çıktılar, üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte 10 yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların siyasi dayanıklılığın yol açtığı kayıplarla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmektir. Ama yapamayacaksınız. Türkiye size bunu yaptırmayacak."
"Altılı Masa’daki vesayetin adı; siyasi vesayet"
“Biz, milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarılmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Bu defaki vesayetlerin adı ne biliyor musunuz? Altılı Masa’daki vesayetin adı; siyasi vesayet. Biz, ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminden çıkarmakla gurur duyuyoruz; bunlar kendi kaoslarını oluşturuyor. Bunlar ülkeyi tekrar kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaretleri de yok."
"Ortada vizyon, program, proje namına hiçbir şey olmadığı için, ‘istemezük’çülük dışında bir şey de söylemiyorlar"
“Türkiye, eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl fikir izan versin. Ortada vizyon, program, proje namına hiçbir şey olmadığı için, ‘istemezük’çülük dışında bir şey de söylemiyorlar."
"Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun?"
"Yurt dışındaki yatırımcılara, 'Türkiye’ye gelmeyin' demenin manası nedir? Kim diyor bunu? Bay Kemal. Ya bunlarda utanma sıkılma yok. Ülke içindeki yatırımcılara, onlara da, 'size bunların hesabını soracağız' diyorlar. Kafaya bak ya. Kime neyin hesabını soruyorsun? Eğitimde her türlü adımı bunlar attı. Sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda, 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı. Köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun? Bu millet size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek."