Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği teklifinin referandumda kabul edilmesiyle ilgili olarak "Şimdi bazı televizyonlarda filan aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın. Atı alan Üsküdar’ı geçti, haberiniz yok" diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin yüzde 51 seviyesinde oy oranıyla kabul edilmesi hakkında "Hamdolsun bu zoru başardık milletimizin desteğiyle tarihimizin en önemli reformunu hayata geçiriyoruz" diyen Erdoğan, "TBMM’nin ve milletimizin iradesi ile böylesine önemli bir değişime karar verilmiştir. Geçmişte anayasalarımızın ve onunla biçimlenen yönetim sisteminin belirlenmesi ya Kurtuluş Savaşımız ya da darbe dönemlerinde olmuştur. İlk defa sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu değişim elbette anayasa değişikliğiyle gerçekleşiyor. 16 Nisan hepsinin çok ötesinde bir anlama sahiptir" ifadesini kullandı.
Huber Köşkü'nde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarının tamamı şöyle:
Sonuçların değerlendirmesine yönelik basın toplantısını sizlerle beraber ilk defa bu mekanda yapıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bizleri televizyonları ve radyoları başında dinleyen değerli vatandaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum. Bugün yapılan anayasa değişikliği halkoylamasının sonuçlarını ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Milletimiz bir kez daha gerçekten çok çok müstesna farklı bir olgunluk içerisinde sandık başına gitmiş, hür iradesi ile TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişikliği konusundaki görüşünü ifade etmiştir. Resmi olmayan sonuçlar, yaklaşık 25 milyon “evet” oyu ile 1 milyon 300 bin farkla anayasa değişikliğinin kabul edildiğini göstermektedir. Öncelikle oyunun rengi ne olursa olsun sandık başına giderek iradesine sahip çıkan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
"Türkiye 200 yıllık kadim bir tartışma konusu olan konuda tarihi bir karar vermiştir"
16 Nisan halkoylaması, milletimizin geleceğine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir. Değerli basın mensupları ekranları başında bizi izleyen sevgili millet, bugün Türkiye 200 yıllık kadim bir tartışma konusu olan konuda tarihi bir karar vermiştir. Bu karar sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir değişim dönüşüm kararının verildiği gündür. Her zaman olduğu gibi bu halkoylamasında mevcudu savunmak kolay, değişimi savunmak zor olur. Hamdolsun bu zoru başardık milletimizin desteğiyle tarihimizin en önemli reformunu hayata geçiriyoruz. Anayasa değişikliği sadece 18 maddeden oluşmasına rağmen içeriği itibarıyla köklü bir değişim arz etmektedir. Bu mesele ülkemizin gündeminde aslında uzun zamandır konuşuluyor. Büyükşehir belediye başkanı olduğumdan bu yana sürekli medyanın bana sorduğu sorulardan biri olmuştur. Karşılaştığım sorulardan bir tanesi olmuştur. Başbakan olduğum dönemde de bu soru ile karşı karşıya oldum. Yapılan kamuoyu araştırmaları 2015 yılında başkanlığa geçiş sürecinin yüzde 25-30 düzeyinde gösteriyordu. Böyle zor bir süreç sonunda Türkiye 25 milyon evet oyuyla kararını vermiştir. Halkoylaması boyunca evet için çalışan, bu yönde kararlı bir duruş ve yoğun çaba gösteren AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım'a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, BBP Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici’ye, STK’lara teşekkür ediyorum.
Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki oyların ayrıca önemi oldluğunu vurgulamak isterim. Partilerin durumunu göz önüne aldığımız durumda 10-20 puan artışlar görüyoruz.
"Ya Kurtuluş Savaşımız ya da darbe dönemleri..."
Gerek halkoylaması sürecinde gerekse sandık başında tercihini evet yönünde koyan herkese şahsıma gösterdikleri güven için şükranlarımı sunuyorum. Bu iradenin evet yönünde çıkmış olması Cumhurbşakanlığı hükümet sisteminin kabul gördüğünü ifade etmesi bakımından değerlidir. Bugün, oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu değişiklik herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa TBMM’nin ve milletimizin iradesi ile böylesine önemli bir değişime karar verilmiştir. Geçmişte anayasalarımızın ve onunla biçimlenen yönetim sisteminin belirlenmesi ya Kurtuluş Savaşımız ya da darbe dönemlerinde olmuştur. İlk defa sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu değişim elbette anayasa değişikliğiyle gerçekleşiyor. 16 Nisan hepsinin çok ötesinde bir anlama sahiptir. Yürütme, yasama ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler birbirlerinden tamamen ayrılmıştır.
"Hükümet sistemiyle ilgili değişiklikler 3 Kasım 2019’da yapılması planlanan seçimlerle girecektir"
16 Nisan, evet veya hayır diyen herkesin 80 milyon nüfusun, 81 vilayetiyle tüm Türkiye’nin zaferidir. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da bu zaferin önemli bir parçasıdır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın ne çileler çektiğini hep birlikte yaşadık. Onlar demokrasi mücadelesini gurbette verdi. Asla demokrasiden taviz vermeden bu mücadeleyi verdiler. Nihai neticeler açıklandığında bu mücadelenin ne kadar verimli olduğunu gördük. Halkoylaması bitmiş, o süreçte yaşanan tartışmalar geride kalmıştır. Önümüzde yepyeni bir dönem vardır. Bilindiği gibi değişikliğin tüm maddeleri hemen yürürlüğe girmiyor. Özellikle hükümet sistemiyle ilgili değişiklikler 3 Kasım 2019’da yapılması planlanan seçimlerle girecektir. Pek çok iş var önümüzde. Bu tarihte milletimizin karşısına çok güçlü bir hazırlıkla çıkması gerekiyor. Sadece sloganlarla, belirli değerlerin istismarıyla yönetimi üstlenmek mümkün değildir.
Ülkemizin yönetimine talip olmak isteyen herkese hazırlık yapmak üzere 2019’a kadar önemli bir zaman var. Bununla beraber 8 halk oylaması oldu. Bütün halkoylamalarını masaya yatırıp ne getirip ne götürmüştür diye baktığımızda çok çok anlamlı olduğunu göreceksiniz. Bu Türkiye’nin geleceğine büyük önem arz etmektedir. Yarından itibaren ülkemizi gereksiz tartışmalarla yormak yerine herkesin bu hedefe odaklanmasında fayda görüyoruz. Diğer ülke ve kurumların da milletimizin kararına saygı duymasını bekliyoruz. Terörle mücadelemiz başta olmak üzere hassasiyetlerimize uygun şekilde değiştirmek üzere çaba göstermesini bekliyoruz. Bir kez daha hayırlı olmasını diliyoruz. Başta YSK olmak üzere tüm sandıklarda yer alan vatandaşlarıma, çok çok teşekkür ediyorum. Sandığa giderek demokrasiye sahip çıkan tüm vatandaşlarıma kalbi şükranlarımı bildiriyorum.
"Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'a geçti"
Erdoğan medyaya yaptığı açıklamanın ardından Huber Köşkü'nün önünde kendisini bekleyen seçmenine seslendi. Erdoğan şunları söyledi:
"Bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularımla selamlıyorum. Adete yedi düvel saldırdı. Ama bütün bunlara karşı milletim dik durdu. Eğilmedi, parçalanmadı. Yurt içi, yurt dışı. İşte sandıkları siz patlattınız. Yapacağımız çok iş var. Bu bizim yola çıkışımızın ilk anı değil. Biz şu anda zaten yoldaydık. Şimdi vites değiştirerek daha hızlı bir şekilde gideceğiz. Bunlar bize hep patinaj yaptırdılar. Her alanda Türkiye çok daha önemli adımları atacak hiç endişeniz olmasın. Kardeşlerim, işte şurada bir saat içinde toplandınız.
"Bu millete hizmetkar olmaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Biz hep söyledik ya, efendi olmaya değil bu millete hizmetkar olmaya geldik. Kardeşlerim, bugüne kadar projesi olmayanlar bizim karşımızda konuştu. Ama biz projelerimizle konuştuk. Uygulamalarımızla konuştuk. Bundan sonra da yol almaya devam edeceğiz. Bugün, yüzde 86 ile bir seçim gerçekleştirdik. Böyle bir katılım var mı? Bunun yüzde 51,5’unu aldık. Tamam, ve şimdi bazı televizyonlarda filan aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın. Atı alan Üsküdar’ı geçti, haberiniz yok.
"Millete sopa gösterilmez. Gösterenler cevabını sandıkta aldı mı? Şimdi ben diyorum ki Ak Parti’ye gönül veren, MHP’ye gönül veren, BBP’ye gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum. Özellikle Güneydoğu’da Hüda-Par’a gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum. Güneydoğu’da çok ciddi bir değişim, dönüşüm yaşandı. Bu demek değildir ki diğer siyasi partilere gönül verenlerden destek gelmedi. İnanıyorum ki onlardan da geldi. Bundan sonra dedim ya, vites büyüteceğiz. Yola öyle devam edeceğiz. Yapacağımız çok şey var bu ülkede. Yapacağımız ilk iş… (İdam isteriz sesleri) Hemen bu konuyu Başbakan ve Bahçeli ile konuşacağım. Zaten sayın Bahçeli ben desteklerim dedi, sayın Yıldırım da aynı şekilde. Kılıçdaroğlu da destekleyeceğini söylemişti. Eğer gerçekten önüme gelirse ben bunu onaylarım. Desteklemedi, o zaman yapacağımız şey ne? Bir halk oylaması da onun için yaparız.
Hiç endişe etmeyin, şimdi diyorum ki, atmamız gereken adım bugüne kadar çok hakikaten dik durdunuz. Siz, 15 Temmuz’da adeta diriliş destanı yazdınız.
Kardeşlerim, ben bu muhabbetinize aynı karşılığı verememenin mahcubiyeti içerisindeyim. Ama şunu unutmuyoruz. Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?