Gündem

Erdoğan: Biz bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz, aksine Rus şirketleri DAİŞ'le ortak!

"Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez, Sayın Putin’e hiç yakışmıyor"

27 Kasım 2015 16:02

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi ile başlayan tartışmalarda ortaya atılan "Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığı" iddiasına bir kez daha cevap verdi. "Biz bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz" diyen Erdoğan, "Türkiye, DAİŞ’ten petrol almıyor, tam aksine Rus şirketlerinin DAİŞ’le ortak Suriye’ye petrol sattığını belgelerle ispat etti Amerikan Hazine Bakanlığı" ifadesini kullandı. "Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez" diyen Erdoğan, "Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz. Şayet Rusya’nın böyle bir iddiası varsa tüm belgeleriyle bunu ispat etmek mecburiyetindedir" diye konuştu.

Bayburt'taki toplu açılış töreninde halka seslenen Erdoğan'ın konuşmasından ilgili bölümler şöyle:

Büyükelçi, askeri ateşe Dışişleri’ne çağırıldı. Her türlü teknik bilgi verildi. Rusya’nın tepkisini yine anlayışla karşılamaya çalışıyoruz, ancak meseleyi asıl mecrasından çıkartıp başka alanlara taşımasına Rusya’nın, fevkalade rahatsızız. Son olarak, Rusya Devlet Başkanı’nın Hollande’la yaptığı görüşmeden sonraki açıklamaları asla kabul edilebilir değildir. Türkiye kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu, sınır ihlaline otomatik bir cevaptır, angajman kurallarının uygulanmasıdır. Hedef saptırarak biz DAİŞ’le mücadele ediyoruz diyen Rusya yönetimine sesleniyorum. Bayırbucak, Lazkiye DAİŞ’in olduğu bölge değil. Dünyayı kandırmayalım. DAİŞ’e karşı bir mücadeleniz olmamıştır. DAİŞ rejimle ortak çalışan bir örgüttür. DAİŞ’e karşı mücadele veren Türkiye’dir. Kalkıp da Türkiye’deki yönetimin İslamlaştırma hareketi içinde diyen Rusya yönetimine şunu söylüyorum: Türkiye’nin yüzde 99’u Müslümandır. Türkiye’nin böyle bir harekete ihtiyacı yoktur. Böyle bir yakıştırmayı ben Rusya yönetimine hiç yakıştıramadım. İki, çok iyi bilmeleri lazım. Acaba ben 30 milyonun yaşadığı Rusya için, Sayın Rusya hareketi için “Hıristiyanlaştırma hareketi yapıyor” desem doğru mudur? O ne kadar yanlışsa, bu yakıştırma da o kadar yanlıştır. İki, DAİŞ Türkiye’ye petrol satıyormuş. Yazıklar olsun. Bu iftirayı atanlar ispat etmekle mükelleftir. Türkiye, DAİŞ’ten petrol almıyor, tam aksine Rus şirketlerinin DAİŞ’le ortak Suriye’ye petrol sattığını belgelerle ispat etti Amerikan Hazine Bakanlığı.  Türkiye bir Rusya’dan, iki İran’dan, üç Azerbaycan’dan, dört Kuzey Irak’tan, beş Cezayir’den Katar’dan alıyor. Bizim kaynaklarımız belli ya. Biz terör örgütlerinden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz. Gel gör ki, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; ana muhalefeti ve bir tane muhalefet ki gücünü terör örgütünden alıyor, bunlar Rusya’nın yanında yer alıyorlar. Bu nasıl bir siyaset.

BM üyesi 120 ülkeyle birlikte Türkiye de ılımlı muhalefeti muhatap olarak görüyoruz. Koalisyona aktif destek veriyoruz. Tüm dünyada DAİŞ’e karşı en ciddi mücadeleyi biz veriyoruz. 

 

"Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz"

 

Bizi DAİŞ’le ilişkili göstermeye çalışmak büyük saygısızlıktır. Hele hele petrol olayı tam manasıyla bir saygısızlıktır. Sayın Putin, Türkiye’ye giden ve petrol taşıyan bir takım kamyonlardan bahsediyor. Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz. Şayet Rusya’nın böyle bir iddiası varsa tüm belgeleriyle bunu ispat etmek mecburiyetindedir. Yakında Paris’te bir zirve var. Ben kendilerinden olayın olduğu gün randevu talebinde bulundum. Telefonda görüşelim istedim. O günden bu güne dönmediler. Şimdi Paris’te İklim Değişikliği Zirvesi var. Orada bunları konuşup değerlendirebiliriz. Biz Rus savaş uçaklarının sınır ihlali yaptığını radar görüntüleriyle, ses kayıtlarıyla tüm dünyaya duyurduk. Türkiye’nin haklı olduğu kabul ediliyor. Rusya’nın da iddialarını ispat etme mükellefiyeti vardır. Aksi takdirde bu ağır ithamlar nedeniyle Rusya yalancı duruma düşecektir. Bizim dileğimiz Rusya’nın böyle bir duruma düşmemesi. Rusya uçak meselesini bahane ederek Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmesinin arkasındaki kurnazlığı da görmüyor değiliz. Sayın Putin, “Kim teröre karşı çifte standart uyguluyorsa ateşle oynuyordur” diyor. Sonuna kadar katılıyorum. Doğru. Suriye’de 380 bin cana mal olan Esed rejimine destek olmak, evet, o da ateşle oynamaktır. DAİŞ’le mücadele bahanesiyle meşruiyeti olan muhalefeti vurmak evet, ateşle oynamaktır. Bize olmadık ithamlarda bulunmak, meseleyi vatandaşlarımıza eziyete vardırmak evet, ateşle oynamaktır. Bölgede ticari faaliyet veya insani yardım için bulunan TIR’ları vurmak, evet ateşle oynamaktır. Rusya’ya çok samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz.

Devletler arasındaki ilişkiler çocuk oyuncağı değildir. Rusya bizim gözümüzde önemli, köklü bir devlettir. Bunun için Rusya’dan bu tür konularda devlet ciddiyetine yakışır bir tutum bekliyoruz. Biz Rusya’yla olan ilişkimizi çok önemsiyoruz. Sayın Putin, sırtından bıçakladığımızı söylüyor. Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğse savaşmasını bilen bir millettir. Biz her zaman mücadelemizi göğüs göğse verdik. Öyle veririz. Biz bu ilişkilerin zarar görmesini istemiyoruz. Suriye sınırımızın ihlali sebebiyle yaşanan hadise kendi mecrasında sonuna kadar takip edilir, her şey araştırılır. Ama bu mesele üzerinden Türkiye’ye yönelik topyekun iftira kampanyası başlatılması, vatandaşlarımızın taciz edilmesini, ilişkimizin tehlikeye atılmasını yakıştıramıyorum. Paris’te Sayın Putin’le yüz yüze görüşmeyi isterim. Bu konunun gereksiz bir şekilde tırmandırılmasından rahatsız olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye ile Rusya’nın önünde gerçekten çok büyük bir işbirliği potansiyeli var. Son birkaç yıldır gayet iyi bir şekilde devam ediyor. Bu sorunun ne mevcut, ne de potansiyel ilişkilerimize zarar gelsin istemiyoruz.

Rusya’ya samimiyetle diyorum ki, gelin böyle bir duruma meydan vermeyelim. Geçtiğimiz 13 yılda kat ettiği mesafe çok önemli olan bir ülkemiz. Daha çok yol kat edeceğiz ama 2023 hedeflerimiz çok önemli. Ekonomide ilk 10’da yer almak mecburiyetindeyiz. Teknolojik altyapımızı güçlendirerek, ihracatı ve istihdamı artırarak yürümeliyiz. Eğitimde, sağlıkta, adalette, kültürde, ulaşımda, enerjide, velhasıl tüm alanlarda çıtayı yükseltiyoruz. Savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmalıyız, işte o zaman kendimizle birlikte umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin geleceğine ışık tutmayacağız. Türkiye’nin sorumluluğu sadece Edirne’yle Kars arasında değildir.