Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Binali Yıldırım'a Devlet Şeref Madalyası'nı verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendisi 40 yıllık yoldaşlığımızda hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi, hiçbir zaman da yolunu şaşırmadı. Üstlendiği her görevi ehliyet, liyakatla en güzel şekilde yerine getirdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Binali Yıldırım ile 40 yıl birlikte siyasi yoldaşlık yaptığını belirterek, Nazım Hikmet'in dostluk şiirini okudu. Devlet Şeref Madalyası töreninde TBMM Başkanı Binali Yıldırım gözyaşlarını tutamadı.
TIKLAYIN - Cummhurbaşkanı Erdoğan'ın konuştuğu sırada binali yıldırım gözyaşlarını tutamadı
Yıldırım, son Başbakanlık mührünü teslim etti
Törende konuşan Binali Yıldırım, son Başbakanlık mührünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdi. Meclis Başkanı Binali Yıldırım da şeref madalyası töreninin ardından başbakanlık mührünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teslim etti. Yıldırım şunları söyledi:
"Zat-ı devletlinizi en derin duygularla tebrik ediyor, başarılarınızın artarak devam etmesini Allah'tan niyaz ediyorum. Milletimiz ve ülkemiz adına, bu ulvi makamları teslim eden Başbakanlık mührünü, binlerce yıllık devlet kültürümüzün nişanı olaran mührü zat-ı alinize arz etmekten şeref duyuyorum. Allah daima elinizden tutsun. Bu millete hizmet yolunda sizi ve dava arkadaşlarınızı aziz milletimizi, güzel ülkemizi payidar kılsın."
Son başbakanlık mührünü alan Erdoğan, "obje olarak kullanırız" dedi.
"Binali Bey en uzak yollardan kuş kanadıyla gelmiştir"
Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Bizim burada takdim ettiğimiz madalya, fedakarlıklar karşısında vefa borcumuzun nişanesidir. Bu madalyanın bir başka gayesi de hizmet ehlini yeni projeleri, yeni eserler için teşvik etmektir.
Son 16 yılda millletvekili, Ulaştırma Bakanı ve Başbakan olarak hizmet eden Binali Bey, bundan sonra Meclis Başkanı olarak hizmet etmeye devam edecektir. Uzlaşmacı, kuşatıcı tavrını Meclis Başkanlığı sürecinde de devam ettireceğine inanıyorum.
Siyasette aynı değerleri paylaştığınız yol arkadaşlarınızın değeri her şeyin üstündedir. Rabbim bize Binali Bey gibi güzel dostlar nasip etti. Dostluk yolun sıkıntılarına karşı beraber göğüs germektir. 40 yıllık dostluğumuz pek çok imtihanı atlatmıştır. Binali Bey en uzak yollardan kuş kanadıyla gelmiştir. Onun için ulaştırma bakanı olmuştur.
"81 milyonu kucakladık"
Kendisi 40 yıllık yoldaşlığımızda hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi, hiçbir zaman da yolunu şaşırmadı. Üstlendiği her görevi ehliyet, liyakatla en güzel şekilde yerine getirdi.
Son 16 yılda ulaştırma, haberleşme ve denizcilik alanında Binali Bey'in mutlaka imzası vardır. Pek çok tarihi atılımı birlikte hayata geçirdik.
Binali Bey 15 Temmuz gecesi cesaretiyle milletimizin gönlündeki yerini ayrıca pekiştirmiştir. Binali Bey o gece tarihi bir duruş sergilemiştir. Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadelenin en büyük destekçilerindendir.
Binali Bey, FETÖ başta olmak üzere terör örgürlerüne karşı yürüttüğümüz amansız mücadelenin amansız destekçilerinden.
Binali Bey ile Başbakanlığı döneminde yakaladığımız durumu Meclis Başkanlığı döneminde yakalayacağımıza inanıyorum. Yasama ve Yürütme olarak terör konusunda aynı kararlılığı gösterceğimize inanıyorum.
40 yılı aşan siyasi hayatımız boyunca miletimize efendilik değil, hizmetkârlık yaptık. Vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadan bize oy verisn vermesin 81 milyonu kucakladık."
"Eğilmedik, bükülmedik"
Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
"Sayın Başkanım, 2017 halk oylamasının kabulü sonrası yapılan 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerini milletimizin desteği ve rRabbimizin lütfuyla kazanarak cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçilmiş başkanı oldunuz. Yeni dönemde başarılarınızın artarak devamını cenab-ı hak'tan niyaz ediyorum. Milletimiz ve ülkemiz adına bu ulvi makamların iradesini temsil eden son başbakanlık mührünü, binlerce yıllık Türk devletinin değerli hatırası olarak, zat-ı devletlerinize arz etmekten bahtiyar olurum. Bütün vatandaşlarımız adına bir kez daha sizi tebrik ediyorum. Allah daima sizin elinizden tutsun. Allah sizi, dava ve yol arkadaşlarınızı, mücadelenize omuz veren herkesi, aziz milletimiz e adalet ve hukuk ekseninde güçlenen devletimizi payidar kılsın.
Bu mübarek günde hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sayın başkanım, şahsıma tebliğ ettiğiniz bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmetimize bir nişane olarak görüyor, tüm kalbimle şükranlarımı arz ediyorum. Yaptığınız konuşma, hakikaten beni sizlerle karşılaştığım ilk günlere götürdü. O günden bugüne hayat çizgimizde yaşadıklarımızı bir kez daha yaşama fırsatı verdi. Önce yol arkadaşı, sonra yol. Yolumuzun buluştuğu 70'li yılların sonundan bugüne kadar geçen 40 yıl içerisinde hep beraber olduk. İstanbul Belediyesi'nin çözülemez denen sorunlarını çözerken de beraberdik, orada, Türkiye'nin her köşesine, vatandaşlarımızın umudu olarak yanan bir ışık gerektiğinde de, partimizi kurarken de beraberdik. Yol arkadaşlığımız orada da devam etti. Siz söylenecek her şeyi söylediniz. Söylemek istediğim birkaç şey var. Hepimiz bu ülkeye hizmet etmek adına gece gündüz çalıştık. Gün geldi ailemizi ihmal ettik, gün geldi çocuklarımıza gereken ilgiyi gösteremedik. Ama hiçbir zaman ülkeye ve millete destek yolunda yüksünmedik.
Partimizin kurulmasından kısa bir sonra iktidara gelmesinden beri ülkenin artık "çözülemez" denen sorunlarını bir bir çözerek geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi üç kat büyüttük. Bunları yaparken şartlar çok da kolay değildi. Bir yanda kalkınma ve büyüme mücadelesi verirken, diğer yandan da ülke tarihinde hep sorun olarak yaşanmış vesayete, dayatmalara ve darbe girişimlerine karşı da en büyük mücadeleyi vererek bugünlere geldik. Yaşadığımız olaylara bütün milletimiz şahittir. Darbe girişimleri, cumhurbaşkanlığı seçiminin engellenmesi, Gezi olayları, 17-25 Aralık hadiseleri ve 15 Temmuz'da alçak FETÖ darbe girişimi. Bütün bu yaşananlarda zat-ı alinizin liderliğinde bütün dayatmalara, bütün vesayetlere dimdik durduk. Eğilmedik, bükülmedik.
"Yolculuğumuz ebediyete kadar devam edecek"
Sayın cumhurbaşkanım, 15 Temmuz olayı, o alçak darbe girişimi, Türkiye'nin son siyasi tarihinde en fazla yer kaplayacak bir olaydı. İlk defa siyaset, darbe karşısında dik durmuş, ortaya koyduğunuz liderlik ve başkomutanlık sayesinde aziz milletimiz olaya sahip çıkmış, bu ülkenin vatansever askerleri, polisleri, hakimleri bir olarak, medyası da birlikte hareket ederek ilk defa tanka karşı, topa karşı, göğsünde imanından başka hiçbir şeyi olmayan bu aziz millet, alçaklara gereken dersi vermiştir. Halkın gücü, tankın gücünü yenmiştir. Ay yıldızlı bayrağımız inmemiş, ezanlar dinmemiştir.
Bu şeref madalyası benim için çok önemli bir anlam ifade ediyor. Erzincan'ın Kayıköyü'nden, Topal Dursun'un oğlu olarak böyle bir sorumluluğu sizinle beraber üstlenerek ülkeme hizmet edebildiysem, benim için en büyük mutluluk budur. Bugünleri bize gösterdiği için Rabbbime şükrediyorum. 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk, ebediyete kadar devam edecektir. Zor zamanda da, iyi günlerde de yanınızda olmaya, sizinle beraber yol yürümeye devam edeceğim. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletime, zat-ı alinize ve bize gösterdiği sonsuz engin destekten dolayı teşekkür ediyorum. Bizlerle beraber olan ve bizleri hiç yalnız bırakmayan dava ve yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
16 yılda birlikte çalıştığımız milletvekillerimize, bakan arkadaşlarıma ve tüm bürokrasiye, ortaya koydukları iş birliğinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Zikretmeden geçemeyeceğim bir teşekkür de aileme. Eşim Semiha Hanım'a gösterdiği destek ve gösterdiği fedakarlıktan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bütün üstlendiğim sorumluluklarda, bu işleri yaparken benim herhangi bir şekilde sorun yaşamamam için, olumsuzluk meydana gelmemesi için azami titizlik gösteren bütün aile fertlerime de şükranlarımı sunuyorum."