Gündem

Cumhurbaşkanı'ndan Demirtaş'a: Cici çocuk; onda ciğer yok

Erdoğan: Diktatör olan yerde 90 parti olur mu?

05 Haziran 2015 17:31

Kendisine yönelik otoriterlik eleştirilerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Neymiş, diktatör varmış. 22 partinin seçime girdiği yerde diktatör olur mu? Ben diktatör olacağım, sen de küfredeceksin ha? Diktatör olan ülkede küfredemezsin, adamın işini anında bitirirler" dedi.

Erdoğan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kastederek "Bunların bir cici çocukları var. Bu cici çocuk benim Kürt kardeşlerimi sokağa davet etmedi mi, öldü? 50 kişi malesef hayatını kaybetti. Hele hele  Yasin Börü, 3. kattan atıldı, üzerinden arabayla geçildi. Ben zaten ona söylemiyorum onda ciğer yok. Ben o aydınlara sesleniyorum; siz bu katliama sebep olanlarla birlikte mi olacaksınız?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara eski Belediye Meydanı'nda Gölbaşılılarla seslendi.

Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:

Bu ülkede iki tane önemli tehlike var. Bunlardan bir tanesi makbul Türkler, bir diğeri de makbul Kürtler. Biz her ikisine de hayır diyoruz. Bizim anlayışımızda ne siyasi Kürtçülük vardır, ne siyasi Türkçülük vardır.

 

‘Ne aydını ya bunlar karanlık karanlık’

 

Terör örgütünün güdümündeki parti bizim bayrağımıza alternatif bayrak çıkartmış.  Sözüm ona bazı aydınlar çıkmış. Ne aydını ya bunlar karanlık karanlık. Bizim bayrağımıza alternatif bayrak çıkartanlardan yana mı olacaksınız, yoksa bayrağımızdan yana mı olacaksınız? Ben

 

‘Diktatör olsam sen küfredersin he…’

 

Neymiş diktatör. Kimmiş diktatör. 90 parti var 20’si seçime giriyor. Bu nasıl diktatör ki her gün gazetelerinden televizyonlarından küfredecekler. Ben diktatör olsam sen küfredersin he, hakaret edersin he. Diktatörün olduğu ülkede bunu yapamazsın. Adamın anında işini bitirirler. Biz bu yola böyle çıktık.

Bunu Doğan Medyası sosyal medyasında yapmadı mı? Şimdi allayıp pullayıp pudralayıp çıkarıyorlar. Niye? Diyorlar ki yine bu yola bunlarla devam etmemeliyiz. Ben niye meydanlardayım? Tek sebebi var bunlar yıllarca bu ülkede hükümetler kurdular, hükümetler indirdiler. Artık bu ülkede millet hükümet kuracak, millet hükümet indirecek.

 

‘Siyaset kurumu felç olmuştu’

 

Hatırlayın şimdi de eski Türkiye koalisyonu kurdular değil mi? Atalarımızın güzel bir sözü var. Kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunu böyle bilin. Ülke yönetilemez bir haldeydi. Siyaset kurumu felç olmuştu. Ekonomi çökmüştü. Kepenkler kapanmıştı. Sosyal barış tehdit altındaydı. Çiftçi işçi memur ev kadını herkes huzursuzdu. 2002’nin Kasım’ında biz bu yönetimi kimlerden aldık? DSP, MHP, ANAP’tan aldık. Ben şimdi buradan bu partilere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum.

 

‘Be kardeşim milli irade seni tanıyor, biliyor’

 

Bu MHP beş yıllığına iktidara gelmemiş miydi, DSP 5 yıllığına gelmemiş miydi? Niye bunlar 3,5 yılda bırakıp kaçtılar. Niye erken seçim dediler? Fakat iyi ki de demişler. Yoksa bu millet bunların 5 yıllık zulmüne nasıl tahammül edecekti ya. Düşünün MHP’yi parlamentoya bile sokmadı millet. Şimdi çıkmış meydanlarda dolaşıyor. Diyor ki tek başına iktidar. Be kardeşim milli irade seni tanıyor, biliyor. Siz değil misiniz 25 tane bankayı batıran? 50 milyar dolar faturayı millete kesen siz değil misiniz? SHP’si ANAP’ı DSP’si MHP’si bu ülkede işçiden memurdan 15 katrilyon kestiler. Bunun adı neydi zorunlu tasarruf. Başbakan oldum masamın üstüne geldi bu. Dedim ya devlet memuruna işçisine borçlu olur mu? Arkadaşlar hemen bunu ödeyeceğiz dedik ve biz ödedik.

 

‘Elinde saz olanlara inanmayın’

 

Şimdi de elinde saz olanlara inanmayın. Gerçek aşıklardan değil bunlar. Gerçek aşıklar şu anda toprağın altında. Onlar diyor ki “uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece” Unutmayın Aşık Veysel’i de bu Ankara’ya sokmamıştı bu zihniyet. Bunlar bu kadar pespaye ettiler. Ben Ziya Gökalp’in şiirini okuduğum için hapse girdiğim o kara günleri hep yaşadık. İçine kapanan Türkiye adeta bölgesiyle dünyasıyla tamamen irtibatı koparılmış bir Türkiye.

 

 ‘Ben ona söylemiyorum, onda ciğer yok’

 

Bunların bir cici çocukları var. Bu cici çocuk benim Kürt kardeşlerimi sokağa davet etmedi mi, öldü? 50 kişi malesef hayatını kaybetti. Hele hele  Yasin Börü, 3. kattan atıldı, üzerinden arabayla geçildi. Ben zaten ona söylemiyorum onda ciğer yok. Ben o aydınlara sesleniyorum; siz bu katliama sebep olanlarla birlikte mi olacaksınız? Kardeşlerim tehditlerle siyaset olmaz. Siyaset sandıktadır. Demokrasi halktan geçer.