Gündem

Erdoğan Bayraktar: İstifa çağrılarına gülüyorum

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kendisine yönelik eleştirileri reddetti ve

15 Kasım 2011 02:00
T24 - Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kendisine yönelik eleştirileri reddetti ve "Devletin ihmali söz konusu değil. Günah keçisi arıyorlarsa oraya gitmeyenlerden arasınlar. İlk günden beri Van'dayız." dedi. Depremzedelerin 1 ay içinde çadırdan kurtulacağının müjdesini veren Bayraktar, Türkiye'de 19,5 milyon binanın röntgenini çekeceklerini açıkladı.

Bakan Bayraktar, Van'da meydana gelen 5.6'lık depremin ardından eleştiri oklarının hedefindeki isim oldu. Çünkü Bakan, ilk depremin ardından 29 Ekim 2011 tarihinde yaptığı açıklamada, 'Büyük depremin olduğu yerde bir daha deprem olmaz. Dünyada bunun bir örneği görülmemiştir. Bugün Van merkez ve Erciş en güvenilir bölgedir. Ağır hasarlı binalar girilmesin, yıkık binalara yaklaşılmasın. Bunun dışındaki binalara girilebilir' demişti.

Bayraktar, 23 Ekim'den bu yana depremin vurduğu Van'daydı. Dün, AKP Trabzon İl Teşkilatı Gençlik Kolları Kongresi'ne katılmak üzere seçim bölgesine gitti. Akşam gazetesinden Özlem Akarsu Çelik, Bayraktar'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Kendisine yönelik eleştirileri reddeden Bakan, 'Eleştirilere gülüyorum' dedi.



İşte o söyleşi:

Muhalefet sizi istifaya çağırıyor. İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?

Gülüyorum bunlara. Adamlar öğrenmişler, en ufak bir olayda akıllarına geldiği gibi konuşuyorlar. 5.6'lık depremden dolayı bazı arkadaşları, beni suçluyorlar. Bir günah keçisi arıyorlarsa oraya gitmeyenlerden arasınlar. İlk günden beri Van'dayız. Gece gündüz, köylerde, enkazın, çamurun içinde uğraşıyoruz. Tir tir titreyen çocukların ayağına nasıl çorap buluruz diye gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye bizden hizmet bekliyor. Daha yapacak çok iş var.

- Böyle söylediğiniz için insanların hasarlı binalara girdiği ve hayatını kaybettiği söyleniyor.

Bu yorumu yapanlarda algı bozukluğu varsa ben ne yapayım. Söylediklerim ortada. 'Orta ve ağır hasarlı binalara girmeyin; kırık binalara yaklaşmayın ama bir sıva döküğü varsa o binaya girebilirsiniz' dedim. Bu teknik bir ifadedir. Gene aynı sözümdeyim. Hasarlı binalara girmeyin ama sağlam binalara girilsin. Oraya gelen deprem uzmanları, mühendisler de böyle söyledi. Bizim arkadaşlarımız 23 evi boşalttılar, onların hepsi de son depremde yıkıldı. O otellerin çevresindeki binalarda ağır hasar yoktu. Bütün dünyadaki tecrübeler bir bölgede deprem olduğu zaman belli bir süre orada aynı şiddette bir deprem daha olmayacağını gösteriyor. Grafikler de var elimde. Hepsi yanımda. Sarsıntıların şiddeti gün geçtikçe azalıyor.


'Türkiye'de şartlar değişti'

İnşaat mühendisi olarak 5.6'lık bir depremde o otellerin yerle bir olması normal diyebilir misiniz?

Bina sakatmış. Binayı yapan, ruhsatını veren, belediye, herkes suçlu. Eski yapılar bunlar. Marmara depreminden sonra Türkiye'de şartlar değişti, evvelden denizden alıyordun kumu bina yapıyordun. Artık yasak. Tespit yaparsın, sağlam dersin ama ağır bir deprem gelir onu da yıkar. Türkiye'nin depreme dayanıklı, uygun binalar yapması gerekiyor. Biz onu yapıyoruz. TOKİ ile yaptığımız binalarda bunun için yıkılma olmuyor. KİPTAŞ Genel Müdürü olduğumda İstanbul'da yaptığımız 17 bin konut var, hiçbiri Marmara depreminden zarar görmedi. TOKİ olarak 500 bin konut, 1000'e yakın okul, 150 hastane yaptık. Onlara da bir şey olmadı. Allah göstermesin bunlardan bir tanesi de yıkılabilir. Allah'ın işi bu.


'Depremzedeler 1 ay içinde çadırdan kurtulacak'

Özellikle çocuklar ve yaşlılar kar altındaki çadırlarda hasta oluyorlar. Daha ne kadar çadırda kalacaklar?

Çadır geçici bir çözümdü, kesin çözüm kalıcı konutlar olacak. Pırıl pırıl bir Van meydana getireceğiz. Evi yıkılan veya hasarlı olan tüm vatandaşlarımızın kışı geçirmesi için konteyner dağıtacağız. Bu konteynerler 21 metrekare. Soğuğa dayanıklı. İçinde tuvaleti banyosu olan geçici barınma yerleri olacak. Türkiye'nin her yerinde konteyner üreten firmalar ile görüşüldü. En geç 1 ay içinde ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızı çadırdan kurtarmayı amaçlıyoruz. Kamu misafirhanelerine götürülecek vatandaşlarımızı ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı belirliyor. Burada gönüllülük esas olacak. Ancak henüz kaç ailenin götürüleceği konusunda bir rakam yok.


'Dört yasa hazırladık, 2B'yi getireceğiz'

Dört yasamız var. Yabancılara gayrimenkul satışında mütekabiliyet şartını kaldırıyoruz. Gelişmiş ülkelerdeki gibi satış serbestisi getiriyoruz ama ülkenin menfaatlerini kollayarak yapacağız bunu. İkinci yasa, Deprem dönüşü-Kentsel dönüşüm yasası. Yapı Denetimleri Kanunu var. Yani teknik müşavirlik yasası. Bir de 2B'yi getiriyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile ortak hazırladık. Hepsi yüzde 70 bitti, taslak halinde.


'19.5 milyon binanın röntgenini çekeceğiz'

Türkiye deprem kuşağı üzerinde. Binaların elden geçirilmesi lazım. Türkiye'de bütün binaların, 19.5 milyon yapının röntgenini çekeceğiz. İstanbul'da kısmen bu yapıldı. Şu an boşaltılması, yıkılması gereken bir sürü bina var İstanbul'da. Türkiye'de 2000 yılından sonra yapılan konut stoku sağlam. Sakatları da ayıklayıp yıkarsak Türkiye çok iyi noktadadır.


'Ruhsat kolay alınacak ama denetim artacak'

Ucuz olsun, pahalı olsun önemli olan denetimi artırmaktır! Türkiye artık 150-200 belge ile değil ruhsatı kolay veren ama denetimi sıkılaştıran bir yapıya kavuşacak. Arazi tespitinden zemin etüdüne, temel atmadan çatıyı kapatmaya, kat mülkiyetinden iskan ruhsatına kadar her safhasında denetlenen bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Bunun için yasal düzenlemeyi son noktaya getirmek üzereyiz.


'Enkaz kaldırmada çok başarılıyz'

Yani ortada bir ihmal yok mu?

Devletin ihmali söz konusu değildir. Devletimiz en modern ülkelerde yapılacak ne varsa yapmıştır. İlk andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, tüm bakanları oraya gitmiştir. Ben depremden bu yana oradan sadece iki gün ayrıldım. Haiti'de 2010'daki depremde, bir ay sonra bile enkazdan ölüler çıkartılıyordu. Bizde bir haftada bitti bu iş. Türkiye, enkaz kaldırmada dünyaya parmak ısırtacak kadar başarılıdır. 70 bin'in üzerinde çadır dağıtıldı. 5 kişilik aile derseniz 350 bin insan çadırda. Ben de çadır dağıttım. Millet çadıra çok istekli ama Van'ın ağır kış koşullarında çok doğru değil bu. Konteynırları yetiştirmek gerekiyor.

Japonya'da büyük depremlerde bile ölüm olmuyor. Biz ne zaman bu noktaya geleceğiz?

Onu yapıyoruz şu anda. Japonya'nın deprem konusunda yakaladığı ivmeyi yakalamak üzereyiz. Onun için 21 bakanlık icracı bakanlık oldu. Hepsi arazide çalışıyor. Japonya'da bina yıkılmıyor ama tsunami oldu, bir sürü insan orada da öldü. Afet bu. Biz Türkiye olarak birçok ülkeden ilerideyiz.

Hasar tespitinden AFAD mı sorumlu yoksa sizin bakanlığınız mı?

Bizim bakanlığımızla uzaktan yakından ilgisi yok bu işin. Yasada belli. Bu iş valiliğin emrindeki afet ve acil yönetim müdürlükleri tarafından yürütülür. Vali ile AFAD arasındaki iştir bu. Bizden teknik eleman desteği isterler. Karayolları ya da Devlet Su İşleri de teknik eleman desteği verebilir. O kadar.

Otelde ölen gazeteci Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz ile Japon arama kurtarma görevlisinin isimlerinin Van'da caddelere verilmesi önerisi var.

Orada görevlerini yapanların hatıralarına saygı göstermek bizi mutlu eder.


'Ön hasar tespiti gözlemdir'

Bayram Otel ve Aslan Otel'de ön hasar tespit çalışması yapılmış mıydı?

Ön hasar tespiti, ağır hasarlı binaların, can ve mal kaybının ön hesabını tutmaya yarar. Yoksa bu bina sağlamdır, değildir şeklinde bir tespit değildir. Bunun için bir karotla beton numunesi almak, taşıyıcı sistemine, zeminine bakmak lazım. Bir bina betonarme ise taşıyıcı sistemde hasar, çatlama yoksa o bina güvenli sayılabilir. Bu bir izlenimdir. Bunu söyleyeni taahhüt altına sokmaz. Kesin hasar tespiti depremden iki-üç ay sonra yapılacak bir tespittir. Aslan Otel'e gitti arkadaşlar, binada çatlak görmemişler, çünkü deprem orayı vurmamış.  Bayram Otel'in sahibi de diyor ki içeride bir kaplama yoktu. Ön hasar tespiti, o bölgede insanlara nasıl yardım yapılacağını tespit için yapılan bir iştir. Ne kadar bina yıkılmıştır, hangisi ağır hasarlıdır, hak sahipleri kimlerdir, hepsi kesin hasar tespitinde ortaya çıkar.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bu iki otelin turizm işletmesi ve yatırım belgesi olmadığını açıkladı.

Onu bilmiyorum.

Otelin sahibi mi hasar tespiti yaptırmalıydı? Yetkililer neden gidip bakmıyorlar?

O otellerin çevresindeki binalarda ağır hasar yoktu. Depremin vurmadığı bölgelere gidip ön hasar tespiti yapılması söz konusu olamaz. Sonraki depremin derecesi 5.6 idi ama yüzeye yakın olduğu için çok şiddetliydi. 5.6'lık depremden sonra ön hasar tespitinin yeniden elden geçirilmesi lazım. Depremin hangi gün ve saatte olacağını tespit eden teknoloji henüz dünyada yok. Olsaydı bu kadar canın ölmesini engellerdik. Bakın, deprem uzmanları da farklı şeyler söylüyorlar. Ben bir inşaat mühendisi olarak makineyle demirlerine bakarım bir binanın, dayanıklılığını incelerim. Dışarıdan bakarak fikir yürütülmez.


'Çürük binaları ayıklayacağız'

Binaların hasarını tespit mühendislik işidir. Hasar tespiti ise AFAD uzmanlarının yaptığı bir iştir. Orada mühendislerden de yararlanılır. Van depremi oldu ve bizim nasırımıza bastı. Biz bu işi hızlandırıyoruz şimdi. Bakanlığımız bu işi yapacak. Türkiye'deki konut stokunun tamamı elden geçirilecek ve depreme dayanıksız, çürük binalar ayıklanacak.