T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP 8. Olağan Büyük Kongresi'nde Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı duyurdu. Erdoğan konuşmasında "Politik hayatta olağanüstü olaylar" başlıklı slaytla iktidara yönelik eleştirilerde bulunan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) yönelik dikkati çeken ifadeler kullandı. TÜSİAD'ı "parti kimliği taşımayan kirli muhalefet" diyerek niteleyen Erdoğan, "eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar verilmeye" çalışıldığını söyledi. "Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler Türkiye’nin değiştiğini eski Türkiye’nin artık olmadığını kabullenemiyorlar" diyen Erdoğan, "İşinizi düzgün yaptığınız sürece ülkemize katma değer kattığınız milletimize istihdam sapladığınız sürece hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz" dedi. Erdoğan, "Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı. Ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır" mesajını verdi.
Muhalefeti de hedef alan Erdoğan, "Toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıyayız" dedi. CHP Kurultayı'na "şaibe" göndermesinde bulunan Erdoğan, "AK Parti'ye yakışır bir kardeşlik ikliminde, kavgasız, gürültüsüz hepsinden öte şaibesiz bir şekilde bu süreci bugünlere kadar getirdik" sözlerini kaydetti.
AKP kongresini, tazelenme olarak gördüklerini anlatan Erdoğan, yönetimde yüzde 60'a varan oranda değişime giden partisi için "Burada isimler fanidir, baki olan tek şey davadır, kadrolarımız değişken ama ilkeler sabittir" notunu düştü.
Erdoğan'ın, PKK lideri Abdullah Öcalan'a silahları bırakma çağrısı yapan MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli için kullandığı, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Bahçeli Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin kronik tüm sorunlarının çözümünde ön açıcı kolaylaştırıcı destekleyici yapıcı tavırları ile Türk siyasi tarihine isimlerini yazdırmışlardır" sözleri de dikkati çekti.
Erdoğan’ın açıklamalarınsan öne çıkanlar şöyle:
"Sırf kendi ihtilafları için Türkiye düşmanlarında figüranlık yapmayı tercih edenler de var. Siz onları çok iyi biliyorsunuz. Hırsın kibrin esiri olan o kifayetsiz muhterisleri ise aziz milletimin basiretine ve ferasetine havale diyoruz. Biz niyet hayır akıbet hayır sözünün kılavuzluğunda gönül verdiğimiz bu yolda kararlılıkla yürümeyi sürdüreceğiz.
“Bizim içinde yaşamaktan şeref duyacağımız tek devlet Türkiye’mizdir.
"AKP kurulduğu günden bu yana 21 yıldır kendini sürekli yükseltmeyi başaran bir siyasi teşekküldür. Niyetim 8. Olağan kongremizde il başkanlarımızın 4’te 3’ünün değiştiğini görüyoruz. Partimizin tüm kademelerinde bayrağı devreden ve devralan arkadaşlarımızdan her zamankinden daha çok daha gayretli, daha verimli çalışmalar bekliyoruz. Hiç şüphesiz en büyük görev sorumlusu olduğu birimin yöneticisi sıfatıyla ana kademe kadrolarına düşüyor.
"Burada isimler fanidir baki olan tek şey davadır. Kadrolarımız değişken ama ilkeler sabittir.
"Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik. Önce davamızın gücünü ülkemizin gücü haline getirdik. Sonra ülkemizin gücüyle bölgesinde ve dünyada lider bir Türkiye inşa ettik. Evvel Allah kadınlarımızın, gençlerimizin bu duruşuyla durmak yok ola devam. Yola çıkarken kimse bize gül bahçesi vadedetmemişti. Biz o gül bahçesini kendi ellerimizle adım adım kurduk. Kapı kapı dolaşarak nice tuzağı bozarak nice engeli aşarak gönül bahçelerine diktiğimiz gülleri tek tek besledik büyüttük. Gençler bakın biz sadece seçimleri kazanarak değil asıl gönülleri kazanarak 22 yıldır iktidardayız. Hanelerden önce gönüllere girdiğimiz için 22 yıldır Türkiye’nin kapsan köşkündeyiz. Bir gönül kazandıysak bir gönül yaptıysak bu milletin gönül sarayında kendimize yer bulabildiysek bu bize şeref olarak yeter. Bu gerçeği hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Sözüne sadık bir kadro olarak nereden geldiğimizi asla unutmayacağız.
"Kendi başarısızlıklarının faturasını seçmene kesen kibirli siyaseti hiçbir zaman kapımıza yaklaştırmadık. Eksiklerimizi kusurlarımızı hatalarımızı örtmek yerine bunları giderecek daha iyisiyle telafi edecek güçlü bir irade ile milletimizin karşısına çıktık. Bugün de iç muhasebemizi öz güvenle yapıyoruz. Ak partiye düşmanlık edenler başka örneklere bakıp hep bu hareketin dağılmasını, yıkılmasını tökezlemesini beklediler. Zorluklar karşısında yılmamızı tehditler karşısında sinmemizi beklediler. Milletin iradesine ihanet etmemizi beklediler, vesayetçilere boyun eğmemizi, zulüm karşısında sessiz kalmamızı beklediler. Bütün umutlarını AK Parti’nin zayıflamasına bağlayanlar dikkatinizi çekiyorum 14 Ağustos 2021’den beri bekliyorlar. Daha çok beklerler. Şeytanla nöbetleşe sürdürdüklerin bu bekleyiş inşallah aradığını bulamayacak.
Muhalefeti hedef aldı: Toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıyayız
"Ülkemizde muhalefet maalesef sürekli demokrasi krizi çıkararak sandıkta alamadığı yetkiyi iç ve dış güçlerden devşirme hevesinden hiç vazgeçmemiştir. Öyle ki bu tavır demokrasi ile taban taban zıt şeklinde, muhalefetin asli ve tam zamanlı mesaisine dönüşmüştür. Muhalefetin seçim kazanmak için terör örgütleriyle iş birliği yapacak kadar gözünü karartması ülkemizi toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıya getirmiştir. Bu sorunla özellikle son iki seçimde ciddi bir şekilde muhatap olduk. Sözde ittifak ve uzlaşı süreçleri şeffaf olarak değil kapalı kapılar ardında kurulan pazarlık masalarında yürütüldü. Devletin stratejik kurumları, belediyeleri pazar tezgahındaki bir ürün gibi alınıp satıldı.
"Demokrasiyi üzerine terör ve hırsızlık gölgesi düşürerek zehirleyen, iftirayı siyasal iletişimin merkezine yerleştiren bir muhalefet sorunumuz var. AK Parti’nin olduğu yerde çözümsüzlüğe de umutsuzluğa da milli iradenin üstünlüğüne halel getirecek bir girişime yer yoktur. Bu toksik demokrasinin panzehri de AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.
"Türk’e de Kürt’e de Sünni’ye de Alevi’ye de hiçbir faydası olmayan dış kaynaklı fitne ürünü bir literatür yığınıyla boğuşmaya vaktimiz yok. Yeni bir dünya kurulurken terör belası başta olmak üzere Türkiye’nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün şiddetin silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındadır.
"En iyisini ümit edip en kötüsüne hazır olarak ‘terörsüz Türkiye’ hedefimizi gerçekleştireceğiz”
"Hep beraber kenetlenecek 40 yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalkıktan sonra demokrasiden kalkınmaya kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları Allah’ın izniyle açılacaktır. Türkiye kronik meselelerini ve farklı toplum kesimlerinin taleplerini daha sağlıklı daha stereli bir zeminde tartışma imkanı bulacaktır. Şu tespitin yapılması da çok önemlidir. Türkiye’nin ekonomide, siyasette ve dış politikada itici gücü unutmayın demokrasidir. İç cephe olarak tarif ettiğimiz kardeşlik hattımızı tahkim edecek olan da kuşatıcı bir demokrasidir. Önümüzdeki fırsatları değerlendirerek en iyisini ümit edip en kötüsüne hazır olarak terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz.
"FETÖ’yü ve 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünü Ak Parti’yi yıpratma hareketine dönüştürmek isteyenler de tarih önünde hesap vereceklerdir. Bu vesile ile 15 Temmuz gecesi milletimizin sokaklardaki şanlı direnişi ile kurduğu Cumhur İttifakı ortağımız MHP’ye ve onun kıymetli genel başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Bahçeli Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin kronik tüm sorunlarının çözümünde ön açıcı kolaylaştırıcı destekleyici yapıcı tavırları ile Türk siyasi tarihine isimlerini yazdırmışlardır.
"Biz geçmişte devletin içindeki kirli oluşumlarla nasıl tavizsiz bir mücadele sürdüysek parti kimliği taşımayan bu kirli muhalefete de aynı şekilde eyvallah etmedik. Milletin bize yüklediği emaneti bugüne kadar yere düşürmedik milletin emanetine demokrasiye hukuka dönük her türlü saldırıya göğsümüzü daime siper ettik hangi meşrebe hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun 85 milyonun devletin nazarında eşit görüldüğü bir sistemi ülkemizde inşa etik. Büyük bir gururla ifade etmek İSTERİM ki Türkiye’yi ötekisiz hale getirmeyen tek parti AK Parti’dir. Kendini öteki olarak gören veya hisseden kim varsa hepsini ülkenin asli unsuru haline getirdik.
TÜSİAD'a mesaj: Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz...
"Son tartışmalar gösteriyor ki bazı hastalıklar halen devam ediyor. İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler Türkiye’nin değiştiğini eski Türkiye’nin artık olmadığını kabullenemiyorlar. AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Aslından biz bunlara ülkemizi büyüterek genişleterek zincirlerinden kurtulma eşit şartlarda rekabet etme şansı verdik ama zihinler temizlenmeden sadece zincirlerden kurtulmak insanları ve kurumları özgür kılmaya yetmiyor. Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme kudretine sahiptir. İşinizi düzgün yaptığınız sürece ülkemize katma değer kattığınız milletimize istihdam sapladığınız sürece hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı. Ülkemizde şu an 170’in üzerinde siyasi parti var. Bunlara bir tane daha eklenirse demokrasimiz daha da zenginleşir. Ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır.
“Türkiye büyük bir dönüşümün eşiğindedir”
Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 içindeyiz. Turizmde Avrupa’da 4’üncü, dünyada 5’inci sıraya yükseldik. 61 milyar dolardan fazla turizm geliri elde ettik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık 262 milyar dolara getirdik. Uluslararası yatırımlarda tarihi bir atılım gerçekleştirdik. Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15.1 milyar dolar yatırım çekmişken son 22 yılda bu rakamı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık. Türkiye büyük bir dönüşümün heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir.
Rezervlerde tarihi rekor
2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık. Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı.
“Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek”
Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek, enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak bunun olumlu etkisini işçimizden emeklimize, memurumuzdan öğrencimize 85 milyonun hepsi bizzat hissedecek, görecek bundan inşallah istifade edecek. İnşallah biraz daha sabredecek hedeflerimize ulaşacağız.
Türkiye Yüzyılı Reform Programı"22 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan bir kadro olarak en büyük korkumuz kendi statükomuza teslim olmaktır. Bu anlayışla Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı hazırladık. Ülkemizin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracağız. Dünya bakasının üst orta gelir grubunda yer alan Türkiye böylelikle yüksek gelirli ülkeler ligine yükselecektir. Ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere 5 sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programımızı ülkemizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hazırladık. Ekonomik dönüşüm planı ile güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz. Kamu yönetiminde mali kuralları güçlendirecek, kamu harcamalarında disiplini koruyacağız, vergide adaleti ve etkinliği güçlendirmek amacıyla çok kazanandan çok alma prensibi ile kamu gelirlerini artıracağız. Dijital paraya geçişi planlayarak sermaye piyasalarının derinleşmesini sağlayacağız. Tarımda planlı tarımsal üretimimizi stratejik bir bakışla yeniden ele alıyoruz akıllı ulaşım ve akıllı tarım sistemleri ile tarım ve ulaşımda verimliliği artıracağız. Gıda arz güvenliğini temiz ederek vatandaşlarımızın sağlıklı ve ucuz gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Yeşil kalkınma vizyonumuz ile yatırımlarımızı yeşil finansmanı aktif bir şekilde kullanarak büyüteceğiz. Sanayimizde yeşil dönüşümü sağlayarak yeni dönemin tehditlerini bertaraf edeceğiz. Sıfır atık sistemini ülke çapında yaygınlaştırarak daha etkin bir yapıya kavuşturacağız. Emisyon ticaret sistemi ile sera gazı emisyonlarını azaltıp karbon sıfır ekonomiye geçişi hızlandıracağız. İhracatçılarımızı sınırda karbon düzenlemesine hazır hale getireceğiz hidrojen ve jeotermal enerji de dahil yenilenebilir enerji yatırımlarımızı hızlandırarak enerjide verimliliği artıracak yeni tedbirler alacağız. Biyolojik çeşitliliğin korunmasında ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerini hayata geçireceğiz. Elektronik devlet sistemini güncelleyerek dijital devlete geçişi sağlayacağız. Kamu ihale mevzuatını dijitalleşmeyi ve rekabetliği merkeze alan bir yaklaşımla güncelleyeceğiz. Engelli yaşlı ve dezavantajlı grupların hayatın her alanında aktif roller üstlenmelerini temiz edeceğiz. Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız sosyal konut projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece hayat pahalılığın sebeplerinin en başında gelen kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz. Deprem bölgesinin imarı başta olmak üzere diğer şehirlerimizdeki kentsel dönüşüm projelerimiz de hızlanarak devam edecek. Nüfus politikalarında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Alarm veren nüfus artış hızımızı yükselteceğiz. Tamamlayıcı sigorta modelleri ile sosyal güvenlik sistemimizde etkinliği ve sürdürülebilirliği tahmin edeceğiz. Aile bazlı gelir bazlı tamamlayıcı sosyal destek sistemi ile ihtiyaç sahiplerinin daha güçlü bir şekilde yanlarında olacağız. Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini daha da genişletiyoruz. Yenileyici sağlık endüstrileri ve ilaç sektörünü yerli ve milli imkanlarla genişletilmesini sağlayacağız. Yargıda ihtisaslaşmayı sağlayacak bilirkişilik müessesini revize ederek makul sürece yargılanma hakkını güçlendireceğiz ceza infaz sisteminde değişikliğe giderek suç yaptırım infaz dengesini iyileştireceğiz. Demokrasimizi yeni sivil ve kuşatıcı bir anaya ile taçlandırma hedefimizi muhafaza ediyoruz. |