Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin'e yönelik 'Zeytin Dalı Operasyonu'na ilişkin olarak, "Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok, olay terör koridorunu yok etme meselesidir" dedi. Afrin operasyonundan geri adım atılmayacağını vurgulayan Erdoğan, "Bunun bedelini ödeyecekler. Bu konudaki kararlılığımız ortadadır. Ne dedik; Afrin, hallolacaktır. Afrin'den geri adım atmak yok. Diyor ya, 'Nereye gidiyorsunuz' sorusuna cevap, 'Kızılelmaya' gidiyoruz " diye konuştu.
ABD'yi Afrin operasyonuna yönelik tutumundan dolayı eleştiren Erdoğan, "Erdoğan: ABD'den dürüstlük görmedik, Rusya ile yola devam ediyoruz" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Afrin'den Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki ÖSO unsurlarının kaldığı kampa yapılan füze saldırısında bir TEDAŞ çalışanının şehit olduğunu da söyledi.
Erdoğan'ın, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Ankara Sanayi Odası Ödül Töreni'ndeki konuşması şöyle:
Ankara, hepsi de geleceğin sektörü olan alanlarda iyi bir damar yakalamış durumda. Hele hele savunma sanayii alanında. Ankara'nın sanayi ve ticaretin de başkenti olma vasfını güçlendireceğinize inaniyorum. Başkent sanayimizin bugünlere gelmesinde emeği olan herkesi saygı ile kaybettiklerimizi de rahmetle yadediyorum.
Kahraman güvenlik güçlerimiz tarihimizin en büyük mücadelelerinden birini yürütüyor. İrili ufaklı pek çok terör oluşumuyla mücadele ediliyoruz. Sınırımız boyunca oluşturulmak istenen, milli ve toprak bütünlüğümüzü tehdit eden terör koridoruna ilk hançeri Fırat Kalkanı ile vurduk. Bazı yazar ve çizerler, bizim bu operasyonlarımızı "Kürtlere karşı yapılmış operasyonlar" olarak ilan edip, hedeften saptırma gayesi içine giriyor. Bizim Kürt vatandaşlarımızla bir sorunumuz yoktur. Olay Kürt koridoru meselesi değildir, olay terör koridorunu bizim yok etmemiz meselesidir.
Ve böyle bir yazıyı yazan da eğer kalkıp gerçekten, az çok mürekkep yalamış, hele hele askerin içinde görev almış birileri olursa bu bizi gerçekten üzer. Dolayısıyla Kürt koridoru nedir, terör koridoru nedir bunu anlatacak kişi ben değilim. Kendilerinin anlaması lazım. Şu an Suriye'nin kuzeyinden bize doğru yönelmiş, bizi kaç yıldır rahatsız eden tacizler var. Bakın Hatay'da, enerji santralimizin olduğu alana attıkları havan yüzünden bir şehidimiz var.
Tabii böyle bir mücadele içinde şehidimiz de, gazimiz de olacak. Bunun bedelini ödeyecekler. Bu konudaki kararlılığımız ortadadır. Ne dedik; Afrin, hallolacaktır. Afrin'den geri adım atmak yok. Biz bunu Rus dostlarımızla da konuştuk. mutabakatımız var. Diğer koalisyon güçleriyle, ABD ile konuştuk. Ama biz ABD'yi bir şeye ikna edemedik. "Siz DEAŞ'la mücadeleyi neden başka bir terör örgütüyle yapıyorsunuz. Niye PYD ile, PKK ile yapıyorsunuz. Gelin bunu beraber yapalım" dedik.
Ama ikna edemedik. Siz yolunuza, biz yolumuza dedik. "Siz önemli bir güçsünüz" dediler, 5 bin TIR silah getirdiler bu bölgeye. Ve tüm bunlar terör örgütlerine dağıtıldı. Ve bugün Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin 20 kadar üssü var. Bunu tüm halkın bilmesi lazım. "Biz bilmiyorduk" deme lüksüne kimse sahip olmasın, bunu herkes bilsin. Şu anda 2 bin kadar kargo uçağıyla da ayrıca bu bölgeye silah götürmüştür. Tüm bunları söylediğimiz zaman da bize doğru konuşmuyorlar. Ya biz bunların hepsini biliyoruz. Bari bize dürüst davranın. Şu ana kadar bu dürüstlüğü göremedik. Biz de Rusya ile yaptığımız görüşme çerçevesinde yolumuza devam ediyoruz. Ve Afrin'de Mehmedimiz görevini ifa ediyor.
Buradan tüm dünyaya ilan ediyorum; ülkemizin hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözü yoktur. Türkiye'nin amacı, milli güvenliğinin yanında, Suriye'nin toprak bütünlüğü ile Suriye halkının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bölge halkıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir yapı inşa edilmeye çalışılıyor. Bu yapı bizim için ne kadar tehditse, Suriye için, İran için o kadar tehdittir.
"Cerablus'a 100 bin insan geri döndüyse, aynısı Afrin'de de olacak"
Cerablus'a 100 bin insan geri döndüyse, aynısı Afrin'de de olacak, İdlib'de de olacak. Bizdeki Suriyeli kardeşlerimiz kendi vatanlarına dönme imkanını da böyle bulacak. Biz kendimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin güvenliğini savunuyoruz. Hala ülkemizde hayatlarını sürdüren Suriyeli misafirlerimizin evlerine dönebilmeleri, bizim sağlayacağımız huzur ve güven iklimiyle mümkün olduğunu biliyoruz. İdlib'de ve Afrin'de aynı huzur ve güven iklimini tesis ettiğimizde yüz binlerce Suriyeli kardeşlerimizin evine dönme imkanı olacak. Yaptığımız meşru operasyonları eleştirenlerin derdi Suriye'nin geleceği değildir. Yaklaşık 6 milyonu yurt dışında olmak üzere, 13 milyonun çektiği acılar başkalarının umurunda olmayabilir. Ama bizim umurumuzda. Bunlar bizim kardeşimizdir, tarih bunun şahididir. Türkiye Afrin'de Kürtlere karşı değil, oradaki terör örgütlerine karşı mücadele etmektedir.
Kimse kalkıp bu böyle değildir diyemez. Çok yakında görülecektir ki, terör örgütünün baskısı kalktığında bize en büyük teşekkür Afrin'deki Türk kardeşlerimizden, Arap kardeşlerimizden, Türkmen kardeşlerimizden gelecektir. Buyurun şu anda ülkemizdeki PKK gibi, Suriye'deki PYD'de bölge üzerinde büyük emelleri olan bir projedir. Bu ülkede kimse saf değil, aptal değil. Zihini ve ruhunu emperyalist güçlere kiraya vermiş bir avuç aptal dışında, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gerçekleri görüyor, biliyor. Dolayısıyla Afrin operasyonuna vatandaşlarımızın desteği çok yüksek. Camilerimizde okunan dualardan, askerimizi yolda durdurup alınlarını öpmeye dek nice güzel hadiseleri görüyoruz. Diyor ya, "Nereye gidiyorsunuz" sorusuna cevap, "Kızılelmaya" gidiyoruz.
Evet, kızıl elmaya gidiyoruz. Bunu daha önce de açıklamıştım, biz o hedefe doğru gidiyoruz. Millet için etti mi ordum sefer, kükremiş aslan kesilir her nefer, toprağa bir damlası boş akmasın, amin desin hep birden yiğitler. Allahu ekber gökten şehitler, amin amin...
Tüm askerlerimize Rabbimden kolaylıklar ve zaferler diliyorum. Rabbim Mehmedimizin işini rast eylesin. Sürekli Başbakanımızla, Genelkurmay Başkanımızla iletişim halindeyiz. Her an gelişmeleri takip ediyoruz. ABD ne diyor? Süre belli olmalı. Fazla uzun olmamalı. O zaman ben de Amerika'ya soruyorum. Afganistan'da sizin süreniz belli oldu mu? Ne zaman bitecek o? Biz iktidara gelmeden önce siz Irak'a girdiniz, hala Irak'tasınız. Şimdi kalkıp buraya da girdiniz. Bunun süresi olur mu ya? Böyle bir savaş, matematik bir olay değil ki. Nasıl böyle bir şey sorarsınız? Ne zaman iş biterse, bizim orada durmaya merakımız yok, çekilmesini biliriz.
"5 bin TIR ve iki bin uçak dolusu silah bugün sadece bize karşı kullanılıyor "
Sadece terör örgütleri konusunda hakkaniyetli bir yaklaşım talep ediyoruz. Çok uzak olmayan bir gelecekte büyük acılar çekeceklerini mutlaka hatırlatmak istiyoruz. 5 bin TIR ve iki bin uçak dolusu silah bugün sadece bize karşı kullanılıyor olabilir... Ya biz bu silahları parayla istedik, vermediler. Biz nasıl oluyor da stratejik müttefik oluyoruz. Bunu anlamak mümkün değil. Yarın bu silahlar, onları gönderen ülkelere de dönecektir, kimsenin kuşkusu olmasın. Dün Reyhanlı'yı hedef alan roketlerin, yarın Avrupa'nın, ABD'nin hangi şehrini vuracağı belli olmaz.
Türkiye olarak tıpkı DEAŞ meselesi olduğu gibi uluslararası camiaya her türlü bilgiyi vermeye devam edeceğiz. Suriye'de DEAŞ'a en büyük darbeyi Türkiye vurmuştur. Türkiye'nin eğittiği güçler en ön safta yer almıştır. 56 bin kişiye giriş yasağı koyduk. 6 bine yakın kişiyi de sınır dışı edip ilgili ülkeleri bilgilendirdik.
Bazı isimlerin, Avrupa'da ellerini kollarını sallayıp eylem yapabildiklerini gördük. Bizi asıl üzen, bu gerçeklere rağmen hala ülkemizi terör örgütleriyle irtibatlı göstermeye çalışıyor olmaları. İnşallah endişelerimiz gerçekleşmez, dünyayı daha huzurlu bir hale getirebilmek için katkı vermeye hazır olduğumuzu da bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Ekonomiyi de asla ihmal etmiyoruz.
"Ekonomideki hedeflerimize ulaşmak için gereken her türlü adımı atıyoruz"
Ekonomideki hedeflerimize ulaşmak için gereken her türlü adımı atıyoruz. Geçmişteki krizlerde siyasi zayıflıkla birlikte, ekonomik zayıflıkların da büyük rol oynadığını görüyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları açıklamalara sakın aldanmayın. Bunlar birer siyaset kurumu gibidir. Bunlar kendilerine göre siyasi kararlar vermek suretiyle Türkiye'yi çökerteceklerini zannediyor. Onlar ne kadar aleyhte açıklama yapsa da işte büyüme rakamları açıklandı. Yüzde 11.1, dünyanın bir numarası. Hani nerede kredi derecelendirme kuruluşları? Özür dilediler mi, yok. Bunlarda yüz yok ki özür dilesinler.
Attığımız her adımda önümüze akıl almaz engeller çıkartıldı. Hani parayı veren düdüğü çalan hikayesi var ya, onu bizzat yaşadık. Ülkemize faizle borç veren kurumların, devleti yok etmeye kalktıklarını gördük. Hani benim Davos'taki meşhur hikayem var ya. Orada IMF'nin başındaki adam kalkmış bize akıl veriyor. Paranı alıyor musun, alıyorsun kardeşim. Bu ülkeyi ben yönetiyorum, siz yönetemezsiniz dedim. Zaten pek dayanamadı, gönderdiler. Ve 2013, bizim IMF'le işimiz bitti.