Tarhan Erdem / Radikal gazetesi yazarı
Açıklanan sayılar, nüfus yazımı ve seçmen kütüklerimizin sağlıklı biçimde geliştiğini göstermektedir.
Siyasal tarihimiz, “Müntehipler Defteri” ve “seçmen kütükleri” yazımından yakınmalarla doludur. Kütük yazımı 1961 Kanunula vali ve kaymakamların elinden alınıp yargının denetimine verilse de, teknik bilgi ve yöntem eksikliği nedeniyle kütüklerden yakınmalar durmamıştır.
Eskilerini bile aratacak biçimde, yapılan 1997 Nüfus Tespiti ve 2000 Nüfus Sayımı en hatalı sayımlardır. Seçmen kütüğü yazımına, bilgi işlem tekniklerinin katılması 1979’da yasalaşmışsa da, 2006 ya kadar ciddi bir ilerleme sağlanamadı.
1990’da sayabildiğimiz 57 milyon insanımızın, 30 milyona yakınını, yani yüzde 52’sini kütüğe yazabilmiştik. Yazılanların içinde 500 binden fazla mükerrer yazım vardı ve kaba hesapla 5-6 milyon kişi seçmen listelerde yoktu.
Seçmen kütüklerine, 1999 seçimlerinde 4 ile 6 milyon, 2007 seçimlerinde 3 ile 4 milyon kişi yazılmamıştı. 2006’da başlanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) ile, dört beş yılda önemli ilerleme sağlanmasına karşın, 2011 seçimlerinde listeler 1 milyona yakın eksikle askıya çıkmıştı.
2013 sayıları:
2013 yılı sonunda açıklanan 76 milyon yedi yüz bin olan nüfusumuzun, 53 milyon 900 bini seçmen yaşındaydı. Kısıtlıların, kamu hizmetinden yasaklı olanların, silah altındakilerin, askeri öğrencilerin ve hükümlülerin yasa gereği seçmen yaşındakilerin hepsi kütüklere kaydedilmezler.
Bu kurallara göre, 30 Mart seçimlerinde kullanılacak sandık seçmen listelerinde, 53 milyon 200 bin çevresinde kişi yazılı olmalıydı. Oysa geçen ay sonunda kesinleşen seçmen kütüklerinde 52 milyon 700 bin seçmen yazılıdır. Bu hesaba göre, 400 ile 600 bin kişi kütüklere yazılmamıştır.
Seçmen nüfus oranı:
Yerleşim yerleri seçmen sayısı ile nufus sayısı arasında, o yerin gelişmişlik düzeyine, geleneklerine, o yerden büyük kentlere göçün hızına bağlı olarak oransal bir ilişki vardır.
Ülkemiz genelinde, bu yılki yazımlara göre seçmen sayısının nüfusa oranı ortalama yüzde 68,7’dir. Bu oran bazı ilçelerde istisnai olarakyüzde 46’ya kadar inen ve yüzde 85’e çıkan ilçelerimiz vardır. Van, Diyarbakır, Siirt gibi doğu illerimiz ortalaması yüzde 55, Kırklareli, Edirne, Balıkesir gibi batı illerimiz ortalaması yüzde 74 çevresindedir.
Seçmen ve nüfus oranı bu oranlardan çok farklı ise yanlış olup olmadığına bakılmalıdır.
Yazım hataları:
Son açıklanan sayılara bakıldığında, bazı ilçelerde, belediye meclisi üyeleri seçimlerinde sonucu etkileme iddiasına neden olabilecek, eksik veya fazla yazımlar vardır.
Örneğin İstanbul’un kalabalık ilçelerinden 506 bin nüfuslu Kadıköy seçmen listelerinde 416 bin seçmen yazılıdır. Toplumsal yapısına göre, 70-75 olması gereken seçmen nüfus oranı, yüzde 82’ye çıkmış görünmektedir. Kadıköy’de seçmen yaşının altındaki küçüklerin, yüzde 18’in üstünde bulunduğu gözle görülebilmektedir. Kadıköy’ün nüfusu 506 bin ise seçmen sayısının 416 binin altında olması gerektiği veya seçmen sayısı 416 bin ise nüfusunun 506 binnin üstünde olacağı açıktır.
Kadıköy gibi, 100’ün üzerinde ilçemizde, seçmen sayısı ve nüfus sayısının biri veya ikisi de yanlış sayılmış ve yazılmıştır. Örneğin Ağrı’nın Patnos; Ankara’nın
Bala; İstanbul’un Bakırköy ve Beşiktaş; İzmir’in Karşıyaka; Malatya’nın Akçadağ; Şanlıurfa’nın Akçakale; Van’ın Özalp ilçeleri bunlardan birkaçıdır.
Önümüzdeki yıllarda, kadın doğum oranına ve ortalama ömrün yükselmesine bağlı olarak, bu yıl yüzde 68 olan seçmen nüfus oranı da artabilecektir.
Son yazımdaki sayılar, nihai hedefe çok yaklaşıldığını göstermektedir. Genel sonucu etkilemeyecek bazı hatalara karşın 2014 seçmen listeleri, her yıl nüfus sayımızın ve buna bağlı olarak seçmen kütüklerimizin sağlıklı biçimde geliştiğini göstermektedir.