Sözcü yazarı Zeynep Gürcanlı, MİT TIR’ları haberi nedeniyle Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile birlikte haklarında iddianame dahi olmadan aylardır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün kendisine gönderdiği mektupta “Biz çıkmak istiyoruz, onlar ısrarla yatırmak” dediğini aktardı.
Zeynep Gürcanlı’nın Sözcü’de “Görülmüştür…” alt başlığıyla yayımlanan (25 Ocak 2016) yazının ilgili bölümü şöyle:
Ankara’da karın hakim olduğu günler. Okullar tatil, evi uzak olanlar işe gitmeye kalkışamıyor bile.
“Bu kar nedeniyle, evlere kapandık kaldık” diye söylene söylene büroya gelmiştim ki masamda bir zarf buldum; Silivri’den gelen bir mektup.
Meslektaş olmakla gurur duyduğum bir arkadaştan gelen bir mektup; Erdem Gül’ün mektubu.
“Arkadaşım, artık o ilk günlerdeki gibi acemi mahpusluk dönemini bitirdik. Günler geçiyor ve biz hapiste kıdem üstüne kıdem basıyoruz” diye yazan mektup.
Haklarında iddianame bile olmadan Silivri’de yatıyor Can Dündar ve Erdem Gül.
Öyle güzel anlatmış ki gazeteci meslektaşım bu durumu:
“Biz çıkmak istiyoruz, onlar ısrarla yatırmak. Bakalım bu daha ne kadar sürecek. Ne kadar sürdürürse sürdürsünler, tutukluluğumuz hukuk dışı olacak. Zaten bir yargılama süreci olmaksızın bizi böyle tutuklu olarak yatırmak istiyorlar. Çünkü bir yargılama olduğunda, suçlamanın ancak mizah dergilerine kapak olacağını kendileri de biliyor…”
Mektubun altında “Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu mektup okuma komisyonu. Görülmüştür” yazıyor.
Mektubu okuyunca gözlerim doluyor.
Bakışlarımı mektuptan, masada duran gazetelere çeviriyorum. İlk gördüğüm haber; Başbakan Davutoğlu Davos’ta konuşmuş:
“Basın özgürlüğü konusunda bir engelleme, bir sınırlama söz konusu değil…”
Kar nedeniyle sokağa çıkamadığımız için kendi kendime söylendiğim aklıma geliyor. Utanıyorum.
Ama Erdem’i, sadece gazetecilik yaptığı için zindanda aylarca tutanlar utanmıyorlar.