Gündem

Erdem: Ben Bahçeli'den utanmıyorum

'Özür' kampanyasına imza veren araştırmacı Tarhan Erdem: Farklı görüş ve kültürlerle bir arada yaşamaktan utanmıyorum

22 Aralık 2008 02:00
Yazar Tarhan Erdem, 'Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum' kampanyasına neden imza verdiğini yazdı. Yapılan eleştirilerin, bildirinin doğru zamanda, doğru görüşleri yansıttığının kanıtı olduğun belirten Erdem, kampanya için, "Barış içinde yaşamak isteyenlerin, samimi girişimi" dedi. 
Her türlü farklı görüş ve girişime hoşgörüyle yaklaşılmasını isteyen Erdem'in, Radikal'de (22 Aralık 2008) yayımlanan 'Bahçeli'nin utancı' başlıklı yazısı şöyle:


"Ben şu metni imzalarken bu kadar yankılanacağını sanmamıştım:
“1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
Yazılan çizilenlerden bildirinin doğru zamanda yayınlandığını, doğru görüşleri yansıttığını daha iyi görüyorum.
İnternetten mektuplar, yorumlar, konuşmalar yığınla. Bunlar karşısında neler düşündüğümü, ne yaptığımı anlatmak istiyorum: Küfür maillerini tabii sonuna kadar okumadan siliyorum!
“Niçin imzaladın?”, “Senden beklemezdim” mealinde soranlara, barış içinde yaşamak isteyenlerin, samimi girişimi olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Önyargısını kabul ettirmeye çalışanları dinleyip geçiyorum.
“Demek onlar soykırım yapmışlar” diyen Başbakana birisi “Beyefendi, soykırım yazmıyor?” dememiş! Ne yazık ki, sanki düzeyi aşağıya çekmek zorundaymış gibi, O bunu hep yapıyor!
Yorumcular bildikleri, inandıkları çerçevede söyleyip yazdılar; nezaket dışına çıkanlardan bile öğrendiklerim var.
“Onlar aydınsa ben değilim” mealinde yazanlar, bildiriyi imzalayanlarla kendilerini karşılaştırdılar. Oysa, “aydın” olmakta fark varsa, okuyucuları görüyordur, değil mi? Her farkı ayrıca hatırlatmaya ne gerek var?
Cumhurbaşkanı bence doğru yaklaştı: Burası açık toplum, isteyen istediğini söyler vezninde konuştu. Ancak bu yaklaşımı eleştiren ve kişiselleştiren milletvekili Canan Arıtman’ı uyaran parti yönetimi böylece, “Buranın açık toplum olmadığını” gösterdi. Bıraksalardı da, kamuoyu kafatasçıya haddini bildirseydi; olmaz, adetimiz böyle, “cezası” hemen verilmeli, hatta işkenceden geçirilerek!
MHP başkanı Bahçeli’nin, “Bu kampanyayı başlatan kişilerden utanıyorum" sözlerini anlamaya çalıştım:
Utanmak kelimesinin; onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, mahcup olmak, eziklik duygusuna kapılmak, sıkılmak, çekinmek gibi anlamları var. Yani sayın Bahçeli, bildiriyi onursuz saymış veya açıklamadan eziklik duygusuna kapılmış; belki de onlarla aynı yurdu paylaşmaktan mahcup olmuş!
O bizden utanıyormuş, ben kendi payıma, çok az görüşünü paylaştığım, belli bir oranda yurttaşımızın sözcüsü olan Bahçeli’den utanmıyorum.
Çünkü bu ülkede, 70 milyon kişi yaşıyoruz, aramızda her türlüsü var, çok farklı düşünsek de, birlikte güçlü ve mutlu olabiliriz. Ben, her gün bir başka tutarsızlığıyla karşılaştığım siyaset adamlarını; aynı toprakları paylaşmaktan onur duyduğum insanların ve bu güzel yurda sahip olmanın bedeli sayarak, geleceğimize umutla bakıyorum."