Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen iki şiddetli deprem, Türkiye ve Suriye'de en az 16 bin kişinin ölümüne neden oldu.
Independent Türk'ün haberine göre, kurtarma ekipleri, 7,7 Mw şiddetindeki ilk depremin üzerinden 72 saatten fazla süre geçmiş olmasına rağmen enkaz altındaki birçok kişiyi sağ çıkarıyor.
Kritik saatlerin ardında kurtarılan kişiler basında genellikle, "mucize" diye niteleniyor. Ancak uzmanlar, nadir de olsa günler sonra bile hayatta kalabilen depremzedelerin olduğunu söylüyor.
Ancak bu, ne kadar yaralı olduklarına, enkaz altında nasıl kapana kısıldıklarına ve hava koşullarına bağlı.
"Yedi gün hayatta kalanlar var ama nadir"
Haber ajansı AP'nin aktarımına göre, çoğu kurtarma olayı, felaketten sonraki ilk 24 saat içinde gerçekleşiyor. Bundan sonra uzmanlar, hayatta kalma şansının her geçen gün düştüğünü söylüyor.
Suya ve havaya yerişim de göçük altındaki depremzedeler için son derece önemli.
Türkiye ve Suriye'yi etkileyen bu şiddetli depremlerde ise hava koşulları, kurtarma çabalarını olumsuz etkiledi. Sıcaklıklar donma noktasının epey altına düştü.
ABD'deki Massachusetts Genel Hastanesi'nde acil durum ve afet tıbbı uzmanı Dr. Jarone Lee, "Genellikle, 5. ila 7. günden sonra hayatta kalanlar nadiren görülüyor" ifadelerini kullandı.
Yedi günlük sınırı geçtikten sonra hayatta kalan birçok insan hikayesi de var. Ne yazık ki, bunlar genellikle nadir ve olağanüstü durumlar.
Havanın çok sıcak olması da iyi değil
Öte yandan havanın çok sıcak olması da enkaz altındaki depremzedelerin dayanma gücünü azaltabilir. Zira sıcakta bu kişiler terlemeye ve aşırı ısınmaya başlayabilir.
Auerbach, "Daha fazla su kaybedersiniz" diyor:
"Birkaç gün boyunca su kaybetmeye devam edemezsiniz."
Ciddi yaralanmalarda ilk saat kritik
Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi'nde acil tıp uzmanı Dr. George Chiampas, ezilme yaralanmaları ve uzuv kopmaları gibi durumlardan mustarip kişilerin durumunun en kritik olduğunu belirtti:
Onları bir saat içinde, o altın saatte çıkarmazsanız, hayatta kalma şansları gerçekten çok düşük.
Chiampas, devamlı ilaç kullanmak zorunda olanların da şansının hızla düşebileceğini ifade etti.
Haiti ve Nepal'deki depremlerden sonra kurtarma ekiplerinde görev alan Stanford Üniversitesi acil tıp profesörü Dr Paul Auerbach da, "Yaralanma ne kadar ciddiyse, hayatta kalma şansı o kadar az" diye konuştu.
Yaş, fiziksel ve zihinsel durum kritik önemde
Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco'dan acil tıp uzmanı Dr. Christopher Colwell, "Gerçekten mucizevi bazı kurtarmalar yaptığımız ve insanların korkunç koşullar altında hayatta kaldığı birçok farklı senaryo oluyor" dedi.
Bu kişiler daha genç insanlar olma eğiliminde veya molozda bir cep ya da hava ve su gibi gerekli şeylere erişmenin bir yolunu bulacak kadar şanslılar.
Bunun yanı sıra zihinsel durum da hayatta kalma şansını etkileyebilir. Chiampas, diğer hayatta kalanlarla veya kurtarma ekipleriyle hiçbir teması olmayan, cesetlerin yanında mahsur kalmış insanların umutlarını yitirebileceğini kaydetti:
"Yanınızda yaşayan biri varsa, mücadeleye devam etmek için birbirinize yaslanıyorsunuz."
"Mucizeler"
2011 Japonya depremi ve tsunamisinden sonra, bir genç ve 80 yaşındaki büyükannesi, enkazda 9 gün mahsur kaldıktan sonra canlı bulunmuştu. Bundan bir yıl önce de 16 yaşındaki Haitili bir kız çocuğu da 15 gün sonra göçükten kurtarılmıştı.
Auerbach, "İnsanlar 10 gün sonra enkazdan çıkarılan birini gördüğünde, 'bu bir mucize' diyor" ifadelerini kullandı:
"Duygusal açıdan bakıldığında mucize. Ama fizyolojik açıdan mümkün."
Enkazda yapılmaması gerekenler
Enkaz altında hayatta kalma şansını artırmak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da var. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) göçük altında yapılmaması gerekenlerle ilgili şunları aktarıyor:
- Kibrit ve çakmak yakmayın.
- Hareket etmeyin ve toz kaldırmayın.
- Ağzınızı ve burnunuzu mendil ya da kıyafetinizle kapatın.
- Borulara ya da duvarlara vurarak yerinizi arama kurtarma ekiplerine bildirmeye çalışın ve ıslık çalın.
- Bağırmayı son çare olarak kullanın. Çünkü bağırmak tehlikeli boyutlarda toz yutmanıza neden olabilir.