-ENGİN: EN İYİ TRANSFERİMİZ, KADROMUZU KORUMAMIZ TRABZON (A.A) - 31.07.2010 - Trabzonsporlu futbolcu Engin Baytar, bu sezon en iyi transferlerinin ''mevcut kadroyu korumaları'' olduğunu söyledi. Engin Baytar, Futbol Federasyonunun TamSaha dergisine verdiği röportajda, Türkiye Kupası'nı kazanmanın hem kendileri hem de taraftarlar için çok önemli olduğunu belirterek, ''Uzun zamandır beklenen bir şampiyonluk var. Geçen sezon ligde istediğimiz sonuçları tam olarak alamasak ve sezonu istediğimiz yerde bitiremesek de en azından Türkiye Kupası'nı kazanarak bunu biraz olsun telafi ettiğimizi düşünüyorum'' dedi. Kupanın kazanılmasının kendisi için de iyi olduğunu ve özgüveninin daha da arttığını anlatan Engin, şu değerlendirmeyi yaptı: ''Gurur verici bir şeydi. Kupa almak çok ayrı bir sevinç. Geçen sezon hedeflediğimiz, elde etmeye çalıştığımız başarıları bu sezon Şenol hocamızla birlikte üst seviyeye taşıyıp başarmak istiyoruz. Hem kupa hem şampiyonluk yolunda başarılı olmak amacındayız. Ayrıca UEFA Avrupa Ligi'nde play-off oynayacağız. Gruplara kalmak, elimizden geldiğince Avrupa'da başarılı olup hem kendimiz hem de Türkiye için mücadele verip takımı en iyi yere taşımak bir diğer amacımız.'' Geçen sezona iyi başladıklarını ifade eden Engin, şunları kaydetti: ''Aslında geçen sezona iyi başlamıştık. Sivasspor maçını kazandık ama ondan sonraki düşüş, takım birlikteliğinin yakalanamaması ve gelen kötü sonuçlar bizi olumsuz etkiledi. Teknik direktörümüz Hugo Broos iyi bir insandı, ama ilk defa Türkiye'de böyle bir sınava girmişti. Sonra Şenol hocanın gelmesiyle birlikte toparlandık. Takım olduk. Bütün oyuncular işini daha iştahlı yapmaya başladı. Ligde beşinci olduk ama Türkiye Kupası'nı kazanarak sevindik. Hayatta yaşanan her şey bir tecrübedir. Biz de elde ettiğimiz bu tecrübelerle eski hatalarımızı tekrarlamayıp elbirliğiyle Trabzonspor'u şampiyon yapacağız diye düşünüyorum.'' -''FAZLA TRANSFER, TAKIMI YENİ BAŞTAN KURMAKTIR''- Yeni sezon öncesi yapılan transferlere de değinen Engin, ''Bizim en büyük transferimiz, kadromuzu korumamız. Takımın iskeleti duruyor'' dedi Barış Ataş ve Glowacki gibi transferlerin de takıma önemli katkılar sağlayacağını belirten Engin, ''Futbolda fazla transfer yapmak önemli değil. Fazla transfer yapmak, takımı yeni baştan kurmak demektir. Arkadaşlığı yeniden inşa etmektir. Bizim tek bir işimiz var, o da hocamızın vermiş olduğu taktik ve sistemi uygulamak. Arkadaşlık, birliktelik, uyum açısından hiçbir sorunumuz yok. Katılan arkadaşlarımızı da içimize aldık. Onlar da iyi uyum sağladılar. Ben bu sezon Trabzonspor'un ligi en üst sırada bitireceğini düşünüyorum. Canı gönülden inanıyorum ki şampiyon olacağız'' diye konuştu. -''BURSASPOR'UN ŞAMPİYONLUĞU ÇOK İYİ OLDU''- Trabzonspor'un dışında bir başka Anadolu takımının şampiyon olmasının, Türk futbolu açısından çok önemli bir gösterge olduğunu dile getiren Engin, ''Bu işin büyük futbolcularla değil, yürekle olduğunu herkes anlamıştır umarım. Bence Bursaspor'un şampiyonluğu çok iyi oldu. Milyon dolarları saçmak değil, elindeki oyuncuları iyi değerlendirmek gerektiğini Bursaspor mükemmel bir biçimde gösterdi. Trabzonspor'dan sonra Bursaspor'un yaptığı örnek bir başarıdır'' değerlendirmesinde bulundu. Gençlerbirliği ve Eskişehirspor'da forma giydiği dönemde saha içinde agresif tavrıyla eleştirildiği yönündeki bir soruyu ise Engin, şöyle yanıtladı: ''Sahanın içi çok farklı. Elbette insan sakin olmalı. Bu soruyu sadece bana değil, Türkiye'de çoğu futbolcuya sormak lazım. Her futbolcu maç içinde yakınındakine de hakeme de agresif davranışlar gösteriyor. Bu insanın kötü olduğunu, karakter sorunu yaşadığını göstermez. Böylesi davranışlar insanın saha içinde yaşamış olduğu stres ve baskıdan kaynaklanabilir. Her insan aynı düşünemez. Bir görüşte insanları saf dışı etmemek lazım. Saha dışında da onları görmek gerekli. Herkes bana 'saha içinde agresifsin, saha dışında iyi insansın' diyor. Ama ben saha içinde sık sık bu tip olaylar yaşadığım için eleştiriliyorum. Oysa Türkiye'de adı büyük bir çok agresif oyuncu daha var. Trabzonspor'a transferime gelince, Eskişehirspor ve Gençlerbirliği'nde gösterdiğim iyi performansın beni buraya taşıdığını düşünüyorum.'' -''ŞAMPİYONLUK HASRETİ''- Bordo-mavili futbolcu, Trabzonlu olduğu için 26 yıllık şampiyonluk hasretini içinde hissettiğini de kaydederek, "Bu durum beni de etkiliyor. Her maça çıktığım zaman kazanmak istiyorum. Her galibiyette şampiyonluğa bir adım yaklaşmak istiyorum. Yenilip veya berabere kalıp puan kaybettiğimiz maçlarda inanılmaz derecede üzülüyorum" dedi. -''İYİ GÜNDE DEĞİL KÖTÜ GÜNDE DESTEK OLUNMALI''- Volkan Şen, Arda Turan ve geçen sezon gösterdiği performansla Onur Kıvrak'ın beğendiği oyuncular olduğunu belirten Engin, şunları söyledi: ''Böyle yetenekli oyuncular çok, ama takımları bu yetenekli oyunculara az şans veriyor. Onur'un bu sezon üstüne koyup bize maçlar kazandıracağını biliyorum. Volkan Şen yetenekli bir oyuncu, takımına çok faydalı oldu. Arda Turan bu yaşta kaptanlık yapıyor, sorumluluk alıyor, karakteri düzgün. Bir-iki maç kötü oynadığı zaman bu kadar üstüne gidilmesi çok yazık. İnsanları kendi kulübünden bezdirip dışlamamak lazım. Arda, Türk futbolu için önemli oyuncu. İnsanlara iyi gününde değil kötü gününde destek olmak lazım. Yabancılardan da Alex'i çok beğeniyorum. Her sene 15 gol atıp, bir o kadar da asist yapıyor. Ama o da çok eleştiriliyor. Türkiye'de insanların çok yanlış yerlere yönlendirilmesinden rahatsız oluyorum. Yeri geldi mi fazla yüceltiliyor, yeri geldi mi yerin dibine sokuluyor.'' -''TÜRKİYE KUPASI FİNALİNDEKİ FENERBAHÇE MAÇINI UNUTAMAM''- Futbol hayatındaki unutamadığı maçın, Şanlıurfa'daki Türkiye Kupası finalinde geriden gelip Fenerbahçe'yi 3-1 yenerek kupayı aldıkları karşılaşma olduğunu ifade eden Baytar, söz konusu maçta attığı golle ilgili soruya ise, şu yanıtı verdi: ''Sahada hiçbir arkadaşıma art niyetli pas atmama gibi bir durumum olamaz. Böyle bir şeyi sadece ben değil hiçbir oyuncu yapmaz. Son dakikada yorgunlukla bazen arkadaşınızı göremeyebilirsiniz. İnsanlar maçı izliyor, bizse o heyecanı pozisyonun içinde yaşıyoruz. Koşmak, elimizden geleni yapmak zorundayız. Bunun için de saniyelerimiz var. Pozisyon gol olmasaydı, kendimi elbette çok kötü hissederdim. Çoğu pozisyonda pas vermeyi tercih eden bir oyuncuyum. Oysa Türkiye'de çok bireysel oynayan oyuncular olduğunu görüyorum. Özellikle bencil davranan yabancı oyunculara daha fazla tahammül gösteriliyor. Bu alışkanlıktan vazgeçilmeli.'' -''YABANCILAR TÜRKİYE'DE KRAL''- Türkiye'ye gelen yabancı futbolculara da değinen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Milyon dolarlara mal olan yabancı oyuncular, yurt dışında oynadıkları zaman aldıkları paranın yüzde 50'sini vergi olarak ödüyor. Türkiye'ye geldiklerinde ise değerleri 500 bin dolardan 2.5-3 milyon dolara fırlıyor. Üstelik burada vergi de ceplerinden çıkmıyor. Hayatları boyunca kazanamadıkları parayı Türkiye'den elde ettikleri için gitmek de istemiyorlar. Kulüpler bu oyunculara çok iyi şartlar sunuyor. Arabası veriliyor, kirası ödeniyor. Hiçbir şekilde ellerini ceplerine atmıyorlar. Her kapı onlar için ardına kadar açılıyor, yerli oyunculara oranla çok daha fazla tolerans görüyorlar. Türkiye'ye o kadar yabancı geldi, kaçı tutunabildi? Bunu söylerken mesela her zaman gol atan, kaptanlığa kadar yükselen Alex'i ve onun gibi oyuncuları ayrı tutuyorum. Böyle yabancılara para verilir. Ama genellikle Türkiye'ye gelen yabancı başlangıçta dişini sıkıyor, sonra bakıyor ki ben bu ülkede kralım, rölantiye alıyor. Yabancı konusunda Türkiye'de nokta transferler yapılamıyor.'' -''TRABZONSPOR'DA TEKNİK ADAM OLMAK İSTİYORUM''- Baytar, Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamak istediğini vurgulayarak, ''Avrupa'da başarılı olup zamanı gelince futbolu bırakacağım. Ama futboldan kopmayı düşünmüyorum. Bıraktıktan sonra futbolun içinde kalıp, Allah kısmet ederse Trabzonspor ya da başka bir kulüpte teknik adam ya da menajer olarak çalışmak istiyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.