Sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını paylaşan Endonezyalı anneler, internette faaliyet gösteren bir pedofili çetesine dair haberler görünce harekete geçti. Çetenin içine sızıp üyeleri bir bir ifşa etmeye başlayan annelerin hikayesini.
Endonezya'da pek çok anne-baba, çocuklarının komik, şirin ve gurur verici anlarını fotoğraflıyor ve sosyal medyada paylaşıyor. Risrona Simorangkir, yedi yaşındaki kızı ve oğlan bebeğinin fotoğraflarını doğdukları ilk günden bu yana Facebook'ta paylaşıyor.
Ancak mart ayında internette çocuk istismarı fotoğrafları paylaşan bir Facebook grubuna dair blog yazısı bulduğunda şok olmuştu. "Grupta binlerce üye vardı. Fotoğraflar, videolar paylaşıyorlar. Bazıları görüntüleri kendilerinin çektiğini bile söylüyordu. Akrabalarının ve komşularının çocukları olduğunu söylüyorlardı" diyor.
Simorangkir, "İnternette çocuk bakımı, yaşam gibi konuları konuştuğumuz bir anneler grubumuz var. Blog yazısını o grupta paylaştım. Sonra da pedofil çetesine sızma kararı aldık. Amacımız kanıtlar ele geçirmekti" diyor.
4 saatte terk ettim
Simorangkir ilk deneyimini şöyle anlatıyor:
"Gruba sadece dört saatliğine üye oldum. Daha fazlasına dayanamadım. İçerik öyle korkunçtu ki anlatamam. Bu paylaşımları yapanlar insan olamaz.
"Bir çocuğa nasıl yaklaşıp 'baştan çıkarabileceklerini' konuşuyorlar. Cinsel ilişkiye nasıl ikna edebileceklerini tartışıyorlar.
"Ardından da çocukların ailelerine olup biteni anlatmaması için nasıl bir yol izleyebileceklerini konuşuyorlar. Çocukların kanama yaşamadan nasıl cinsel ilişkiye sokulabileceğini bile yazıyorlar. "Bir tanesi yeğenine uyguladığı istismarı anlatıyordu. Tüyler ürperticiydi."
Risrona Simorangkir'in arkadaşı Michelle Lestari, ekran görüntülerini kaydetmeye başlamış. Üye profilleri, grubun yöneticileri ve telefon numaralarının hepsini bulup kaydetmiş. "Hepsini polise bildirdim" diyor Lestari
Diğer çocuk bakımıyla ilgili Facebook gruplarının da bu gizli pedofili grubunu Facebook'a şikayet ettiğini anlatan Lestari, ihbarların soncunda Facebook'un grubu kapattığını söylüyor. Facebook sözcüsü, grubun üyesi kişilerin profilleri konusunda detaylı incelemelerin devam ettiğini belirtti.
Endonezya polisi, gizli pedofili grubunun üye sayısının 7000'i aştığını, grupta en az 400 video ve 100 fotoğraf paylaşıldığını açıkladı. Endonezya emniyeti ayrıca ABD'de Federal Araştırma Bürosu FBI ile de temasa geçti. Pedofil grubunun bazı üyelerinin uluslararası çocuk istismarı çetelerle de bağlantısı tespit edilmişti.
Cakarta Emniyeti sözcüsü Argo Yuwono, "Şüphelilerden birisi 11 WhatsApp grubuna üye. Bu gruplar 11 farklı ülkeden. Ülkeler arasında pornografik içerik paylaşımları yapıyorlar. Endonezya'dan bir video gidiyor, karşılığında Kuzey Amerika'dan bir video geliyor" diyerek şebekelerin nasıl çalıştığını anlatıyor.
İnternette çocuk istismarı Endonezya için ciddi bir tehdit. Ancak Endonezya Çocuk Haklarını Koruma Komisyonu Başkanı Arist Merdeka Sirait, bu tehdide karşı verilen yanıtın hâlâ zayıf olduğu düşünüyor:
"Endonezya'nın kültürel yapısında pedofili ya da cinsel istismar sadece cinsel ilişkiyle sınırlı bir durum olarak algılanıyor. Ancak şunu iyice kafalarına sokmalılar: Bir çocuğa uygunsuz şekilde dokunmak da istismardır."
Geçtiğimiz yıl Endonezya parlamentosu çok tartışmalı bir yasayı kabul etmiş ve hüküm giymiş pedofillerin kimyasal yollarla kısırlaştırılması ve hatta idam edilmesi yasalaştı.
Endonezya Sivil Toplum Birliği Başkanı Donny B.U. "Mahallede sokağa çıkıp hırsızları yakalamaya çalışmaya benziyor. Çok erdemli bir davranış ama bir o kadar da tehlikeli" diyor.
Donny B.U.'ya göre en sağlıklı yöntem konuyu polise ihbar etmek. Çeteye sızma gibi davranışların sorunu çözemeyeceğini de vurguluyor:
"Bu dava, buzdağının sadece görünen kısmı. Pedofiller Facebook'u kullandıkları için kolayca ortaya çıkarıldılar. Dark web (Karanlık internet) olarak bilinen yerlerde daha profesyonelce çalışan birçok çete mevcut." Simorangkir ise pişman olmadığını söylüyor.
Pedofil çetesinin Facebook grubunda geçirdiği dört saat, kendi çocukları ve geniş ailesi konusunda endişelerinin artmasına yol açmış. Ama yine de "Artık gözlerim açıldı. Çocuklarıma istismara karşı temkinli olmaları için elimden gelen her şeyi öğretmeye çalışıyorum" diyor.
Yine de grupta gördüğü yazışmaları, fotoğrafları ve videoları unutamıyor ve "Aklıma geldikçe iğreniyorum" diyor. Facebook paylaşımları konusunda da artık daha temkinli.