Ekonomi

Emtianın faturasını sanayici ödeyecek

Krizin etkileri ile boğuşan sanayici, yükselen emtia fiyatları ile de kötü günler geçiriyor.

21 Ekim 2009 03:00
Krizin etkileri ile boğuşan sanayici, yükselen emtia fiyatları ile de kötü günler geçiriyor.

Ekonomik kriz sonrası yatırımcıların finansal sistemden uzaklaşarak emtia ürünlerini alternatif yatırım aracı olarak görmesinin etkileri sanayiciyinin kriz faturasını artırıyor. Referans'ın haberine göre;merkez bankalarının global olarak düşük faiz politikalarıyla ayakta tutulmaya çalışılan endüstri, şimdi de kendi taleplerinden bağımsız olarak hızla tırmanışa geçen emtia fiyatlarının baskısı altına itiliyor.

Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi zamları ve faizlerin düşürülmesi ile beraber sanayideki girdi maliyetlerinin de artması enflasyon baskısına neden oluyor.
 
IMF emtia endeksine göre fiyatlar 86 puan arttı

Küresel ekonomik kriz sonrası temel yatırım araçlarının güven vermemesi ile yıldızı parlayan emtia piyasaları, talepteki düşüşün yüksek stok yaratmasına rağmen, güvenli bir liman olarak görüldü ve tarihi bir toparlanma seyrine girdi.Finans uzmanlarına göre küresel kriz sonrası ilk toparlanma emareleri bu piyasada görüldü.

Krizin ilk belirtileri ile IMF Emtia Endeksi'ne yansıyan rakamlarda akaryakıtta yüzde 64'lere varan, tarım ürünlerinde yüzde 33, gıdada ise yüzde 33,4'e varan düşüşler görülmüştü.
2009 haziranında ise aynı emtia ürünlerindeki rakamların tümünün pozitif seyre geçtiği görüldü. Rapora yansıyan tablolarda rakamsal olarak yine aynı endekse göre akaryakıt yüzde 42,7, tarım ürünleri 13,6, gıda ise yüzde 19,6 artış tarafına geçti.
Endeksin tüm ürünler üzerindeki ortalaması ise krizin dibinde -55'e kadar varırken haziran 2009'da 31.1 seviyesine kadar çıktı.
 
Emtia fiyatlarındaki artış enflasyon baskısı yaratır mı

Ancak bu artış sanayiciye "girdi maliyetlerinin artması" olarak yansıdı. Siparişleri kriz nedeniyle zaten düşen endüstriyel üreticiler mevcut talebi karşılamak için yapabildikleri kısmi alımlarda dahi yüksek fiyat ile karşılaşıyorlar. Bu gelişmeler toplamda sanayiye girdi maliyetlerin artması nedeniyle enflasyon baskısını artıracak etkenlerden görülüyor.
Uzmanlar, hükümetin "kur ve ithalatta artış olacak o nedenle artacak" dediği KDV ve ÖTV'nin de enflasyonu artıracağı yönündeki tahminlere girdi maliyetlerinin de eklenmesinin yukarı yönlü etki yaratacağını belirtiyorlar. Bu yıl ekonomi daraldığı için gerileyen söz konusu iki vergi türünün, gelecek yıl önemli oranda artaması öngörülüyor. Akaryakıt, sigara ve içki gibi ürünlerden alınan ÖTV gelirleri, gelecek yıl yüzde 31,6, her türlü mal üzerinden kesilen KDV ise yüzde 19 oranında artacak. Bu yıl önemli oranda gerileyen ithal ürünlerden kesilen KDV'nin de gelecek yıl yüzde 23,7 oranında artacağı tahmin ediliyor. ÖTV oranının özellikle akaryakıtta artması yine sanayiye girdi olarak yansıyan bir diğer etken olacak.

Artışlar spekülatif

Prof. Dr. Mehmet Emin Karaaslan (Işık Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı)

Temel olarak emtia piyasalarının finansallaştığını söyleyebiliriz. Krizin etkisiyle bu piyasaya bir ilgi oluştu. Kriz nedeniyle düşen talep bütün fiyatları düşürmüştü. Daha sonra ise artışa geçti. Şu andaki yükseliş de, krizden çıkma beklentisiyle spekülatif yatırımcıların fiyatları yukarı çekmesi nedeniyle yaşanıyor. Bu durumu bir düzelme belirtisi olarak görenlere katılmıyorum. Ancak gerçek talep arttığında emtia fiyatları artarsa bu bir düzelme belirtisi olabilir. Bu nedenle fiyat artışları kısa dönemli etkiler yaratacaktır. Tek tek sektörleri elbette etkileyecektir fakat bunun da uzun ömürlü olduğunu düşünmüyorum.

Endüstri maliyetlerrini arttırır

Mahfi Eğilmez (Bilgi Üniversitesi-Radikal Gazetesi yazarı)

Emtia ürünlerindeki artışın temelinde talep artışı yok. Diğer bir deyişle örnek olarak 'büyük iletişim hatları kuruluyor o nedenle bakır fiyatları artıyor' diyemeyiz. Spekülatif yatırımcıların dolar gibi temel yatırım araçlarını güvenli bulmaması nedeniyle emtia ürünlerinde bu kriz döneminde yatırım yaptıklarını gördük. Bu spekülatif ataklar nedeniyle fiyatların arttığını görüyoruz. Dolayısıyla dolar yeniden artmaya başladığında bu ürünlerin de yeniden düşeceğini göreceğimizi düşünüyorum. Bu nedenle enflasyona uzun vadede bir etkisi olmaz bence. Endüstri maliyetlerini mutlaka artıracaktır ama yine kısıtlı bir etkisi olacaktır.

Hangi üründeki artış hangi sektörün maliyetini ne kadar etkiliyor?

Alüminyum

Dayanıklılığı, kolay işlenebilirliği, iyi bir iletken olması nedeniyle birçok sektörde kullanılıyor. Toplam endüstriyel kullanımının yüzde 26'sı otomotiv, yüzde 22'si ambalaj, yüzde 8'i elektrik, yüzde 8'i makina imalat ve yüzde 14'ü de diğer sektörlerde tüketiliyor.
 
Petrol

Dünyada endüstriyel kullanımı keşfedildiği 19. yüzyıldan itibaren hızla artan petrol, çok bilinen enerji dışında, taşımacılık başta olmak üzere ilaç sanayiinden, tarımsal besin maddelerine, ambalajdan, kimyasallar ve yapı endüstrisinde çok yaygın olarak kullanılıyor.
 
Doğalgaz

Enerji sektöründe ve özellekle de elektrik enerjisi üretiminde petrola dayalı teknolojilerin yerini hızla alsa da, son 50 yılda ağırlıklı olarak konut ısınma alanlarında önemli bir pay sahibi olurken, özellikle gübre üretiminde artan kullanımı doğalgaz tarımın da vazgeçilmezlerinden.
 
Çelik

Yeryüzünde ilk kullanılan madenler arasında sayılan demirden elde edilen çelik birçok endüstrinin temel girdisi durumundadır. Özellikle inşaat, yol, köprü baraj gibi altyapı ve makina imalat sanayiindeki etkin kullanımı çeliği hemen tüm sektörlerde en önemli girdi durumuna getiriyor.
 
Bakır

Demir gibi Bronz Çağı'ndan bu yana kullanılan bakır yüksek iletkenlik özellliği nedeniyle elektriğin endüstriyel kullanımından bu yana elektrik akımı ile birlikte anılmaktadır. Bakırın yüzde 42'si elektrik, elektronik sektöründe, yüzde 28 yapı sektöründe, yüzde 12'si otomotiv, yüzde 9'u küçük ev aletleri ve yüzde 9'u da makina imalat sanayiinde kullanılıyor.
 
Nikel

İlk olarak 18. yüzyıl ortalarında ayrı bir metal olarak ayrıştırılarak kullanılmaya başlanan nikel korozyona karşı yüksek dayanıklılığı nedeniyle, çevresel etkiler altındaki alet-araç yapımında kullanılıyor. Bu nedenle nikel'in yüzde 65'i paslanmaz çelik, yüzde 8'i elektrokaplama, yüzde 5'i kimya ve yüzde 22'si de diğer alaşımların yapımında kullanılıyor.
 
Çinko

Çinko, başta demir olmak üzere korozyona dayanıksız metalleri iletkenliğini engellemeder koruyucu özelliği ile biliniyor. Bu özellikleri çinkonun yüzde 47 ile hemen yarısı galvanizleme işlemlerinde kullanılıyor. Çinko'nun yüzde 19'u bronz/pirinç, yüzde 14'ü çeşitli alaşımlar, yüzde 9'u kimya, yüzde 8'i kalıpçılık ve yüzde 3'ü de diğer endüstri kollarında kullanılıyor.
 
Gıda ürünleri (Mısır, buğday, şeker)

Dünyanın en çok üretilen tarımsal ürünleri arasında yer alan buğday ve mısır ile şeker, tarıma dayalı endüstrinin en önemli girdileri olarak kabul ediliyor. Hemen tüm gıda ürünlerinin ana hammaddesi oldukları kadar, katkı ürünleri olarak da yer alan hububat ve şeker, en gelişmiş sanayilerden, yoksul tarım ülkelerine kadar tüm dünyada yaşamsal önem taşıyor.