TBMM’de ‘Yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarının iadelerinin sağlanması ve mevcut eserlerin korunması’ için kurulan araştırma komisyonunu son toplantısında Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Resul Holoğlu, kaçakçılığın önlenmesine yönelik yasal düzenlemeleri içeren önerilerini açıkladı. Emniyet, CMK’da tarihi eser kaçakçılığının yurt içerisindeki yasa dışı alım satımına ilişkin iletişimin dinlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, ve teknik araçlarla izleme tedbirlerinin uygulanması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılmasını önerdi. İhbar ve muhbir mekanizmasında ikramiye oranlarında artırılması talep edildi.
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Serdar Tuğ, Kaçakçıların da özellikle mesela suça karışmamış olanların bu işi rahat yapabilmek için koleksiyoner belgesi almaya çalıştığını görüyoruz” değerlendirmesi yaptı.
Komisyona davet edilen Emniyet yetkililerinin tarihi eser kaçakçılığına karşı alınan ve alınacak önlemlere ilgili konuşmalarından bazı bölümler şöyle:
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Resul Holoğlu: Suçun işleniş yöntemleri: Defineciler ya da kazıcılar, tarihî eser kaçakçılığındaki en alt unsurlardır. Sit alanları, höyükler, ören yerleri ve tümülüslerde kazılar yaparlar. Genellikle eğitim düzeyleri düşüktür. Toplayıcılar; kaçak kazıcılar, defineciler veya hırsızlardan elde ettikleri eserleri toplayarak ülke dışına pazarlama kabiliyeti olan, “pazarlamacı” olarak tabir edilen şahıslara ulaştıran kişilerdir. Pazarlamacılar profesyonel kaçakçılardır. Elde ettikleri eserleri yurt dışındaki müzayedelere, galerilere ve koleksiyonculara satan kişilerdir. Genellikle ekonomik seviyeleri yüksektir. Kullanılan güzergâhlar: Kara yoluyla Balkan ülkelerinden Batı Avrupa ülkelerine, Almanya, İsviçre, Fransa ve ABD’ye eserler kaçırılmakta, ayrıca deniz yolu ve hava yolunun da kullanıldığı bilinmektedir. Kargo gönderimi yoluyla da eser kaçırıldığı bilinmektedir.
Burada bir detay olarak söyleyeyim, tek bir olayda binlerce ufak objeler ele geçirilmesi gibi durumlardan dolayı, eser sayısının suçla mücadelede baz alınmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Bazen eser sayısı yapılan operasyonlardan çok fazla sayıda oluyor. Bunlar da ufak objeler olduğu için sikke gibi, o şeklide değerlendiriliyor.
Öneriler: Tarihî eser kaçakçılığının önlenmesine yönelik yasal düzenlemelerin yapılması (2863 sayılı Kanun’un 67’nci maddesi), haber verme zorunluluğuna ve kültür varlığı ticaretine aykırı hareket edenler, tarihî eser kaçakçılığının yurt içerisindeki yasa dışı alım satımına ilişkin iletişimin dinlenmesi (CMK 135), gizli soruşturmacı görevlendirilmesi (CMK 139) ve teknik araçlarla izleme (CMK 140) tedbirlerinin uygulanması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılması…
Tarihî eser kaçakçılığı konularında ihbarcı ve muhbirlere 2863 sayılı Kanun’un 64’üncü maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ikramiye ödemesi yapılmaktadır. Müze müdürlüklerinin, ele geçirilen eserlere biçtiği değer 1905 sayılı Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların intifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek ikramiye Hakkında Kanun’da geçerli oranlar dâhilinde ihbarcı ve muhbirlere ödenmektedir. Biçilen değer, söz konusu oranlar dâhilinde ödenmektedir.
5 bin liraya kadar yüzde 30, 5 bin-25 bin lira için yüzde 25, 25 bin-50 bin lira arası yüzde 15, 50 bin-100 bin lira arası yüzde 10, 100 bin liradan yukarısı için yüzde 7. Ancak, ele geçirilen eserlere biçilen değerlerin düşük olması, ödemelerin mahkemenin nihai kararından sonra gerçekleştirilmesi, ortalama üç yıl, ihbarcı ve muhbirlerin elde ettikleri bilgileri paylaşmamalarına neden olmaktadır. ihbar ve muhbir mekanizmasının işlevliğinin artırılması için ikramiye oranlarının artırılması ve ikramiyelerin kamu davası açıldığında ilgili müze müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Müze, vakıf, cami, koleksiyoner gibi envanter bilgileri kayıt altına alınmış tarihî yerlerin korunması: Daire Başkanlığımıza, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce, tarihî eserlerin bulundukları yerlerden hırsızlık sonucu çalındığı veya kaybolduğu şeklinde çok sayıda bildirimler gelmektedir. Söz konusu çalıntı ya da kayıp bildirimlerinin daha çok koleksiyonerler, camiler, açık alan ve müzelerden olması dikkat çekmektedir.
Koleksiyonerler üzerlerindeki denetimlerin artırılması, önemli görülen sit alanları ve cami, tekke ve benzeri yerlerin özel güvenlik ve kamera sistemleriyle korunması, müzelerde daha önceden soruşturma geçirmiş kişilerin güvenlik görevlisi olarak çalıştırılmaması, müzelere eser getiren şahıslara verilecek para miktarının artırılması gerekmektedir.
Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Serdar Tuğ: Bizim aldığımız bilgilere göre ülkemiz genelinde yaklaşık 1.600 kişinin koleksiyoner belgesi var. Biz burada özellikle önerilerimizde kolluk olarak ne diyoruz? Şimdi, tabii ki kimseyi suçlama anlamında değil ama kaçakçıların da özellikle mesela suça karışmamış olanların bu işi rahat yapabilmek için koleksiyoner belgesi almaya çalıştığını görüyoruz tahkikatlarda. Biz de bu kapsamda tabii ki iyi niyetli olanları ayırmak amacıyla diyoruz ki bu koleksiyoner üzerindeki denetimleri arttırmak lazım.