Mehmet Ağar’ın yıllar sonra Ankara’da hakime verdiği ifade, TBMM’nin nasıl yanıltıldığını da ortaya çıkardı.
Ağar 'Bilmem' dedi, devlet öyle demiyor
Ağar: İddialara gülüyorum
Kara kutu: Mehmet Ağar
16 yıl önce üçü birarada
Bugün Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2 numaralı koltuğunda oturan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan, 12 yıl önce Meclis’te ‘’Şerefimle söylüyorum, yemin ediyorum Yaşar Öz’ü tanımam’’ dedi. Ağar ise mahkeme ifadesinde ‘’Yaşar Öz’ü İstihbarat Daire Başkanlığına yönlendirdim. Telefon numaralarını bizzat daire başkanına bildirdim’’ dedi.
Ağar, önceki gün Ankara Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Susurluk olayında sık sık adı geçen, ABD’de uyuşturucu olayına karışan ve üzerinden sahte yeşil pasaport ile silahlar çıkan Yaşar Öz için mahkeme tutanaklarına göre aynen şöyle dedi:
‘’ Yaşar Öz adlı kişi ile Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde yanılmıyorsam 1994 yılında tanıştım. Tarık Ümit adlı kişi Yaşar Öz’ü getirmiş, insan ticareti ile uğraştığını söylemişti. O günlerde PKK terör örgütü de insan ticaretinden çok para kazanıyordu. Bu konuda değerlendirmeyi düşündük. Yaşar Öz korkuyordu, telefonda bilgi veririm dedi, kendisinin yurtdışında da bağlantıları vardı. İstihbarat Daire Başkanlığı'na yönlendirdim. Verdiği telefon numaraları sonucu başarılı operasyonlar yapıldı. Kendisinin bana telefonla bildirdiği telefon numaralarını bizzat İstihbarat Daire Başkanlığına bildirmiştim.’’
'Şerefimle söylüyorum'
O dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan’dı. Bugün de Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olan Aslan, 30 Ocak 1997 günü TBMM Susurluk Komisyonuna ‘’Şerefimle söylüyorum, yemin ediyorum Yaşar Öz’ü tanımam’’ demişti. Komisyon üyelerini kızdıran Aslan’ın ifadeleri tutanaklara şöyle yansıdı:
MEHMET ELKATMIŞ: Bu Çatlı'dır veya Yaşar Öz'dür veya başkasıdır. Bu gibi kişiler sizin bilginiz dahilinde çalıştırıldı mı, bunlara yeşil pasaport, silah taşıma belgesi veya silah uzmanı gibi verildi mi ?
EMİN ASLAN - Yok efendim...Yaşar Öz, Tarık Ümit, şunu açıklıkla ifade edeyim, bunlar bizim dairenin çalıştırdığı veya görevlendirdiği eleman değil.
BAŞKAN - Peki, size, böyle bir emir, böyle bir ricada bulunuldu herhangi biri?
EMİN ASLAN - Ben, bir kısmını sonradan hatırlıyorum, bu Yaşar Öz'ün pasaport işlemlerinin çabuklaştırılması konusunda Emniyet Genel Müdürümüzün ricası olmuştur.
YAŞAR TOPÇU - Yaşar Öz sizin için sıradan, hatta sıra dışı bir adam mıdır, hiç hatırlanmayacak bir adam mı?
EMİN ASLAN - Gerçekten öyle Sayın Milletvekilim.
YAŞAR TOPÇU - Bu sözünüzden dolayı şimdi endişeye kapıldım birden. Yaşar Öz sizin için sıradan bir adamsa, biz, o zaman, bu dükkânı kapatalım gidelim.
EMİN ASLAN - Efendim, bunu şerefimle söylüyorum, yemin ediyorum, ben, Yaşar Öz'ü, bunu açıklıkla ifade ediyorum, Yaşar Öz'ü, bu televizyonda, gazetede çıkmadıktan sonra tanıyorsam, istediğiniz suçlamayı yapabilirsiniz. Yani, bu şahıslarla bizim hiçbir organik çalışmamız ve işimiz yoktur.
YAŞAR TOPÇU : Yaşar Öz'ü tanımayan istihbarat teşkilatı bana göre yanlış çalışmış.
FİKRİ SAĞLAR: Kardeşim, Yaşar Öz, Tarık Ümit veya benzeri olan olaylar, bunlar terörle mücadele için kullandığınız insanlar değil mi?
EMİN ASLAN: Değil efendim, bizim değil... Bizim değil sayın milletvekilim.
FİKRİ SAĞLAR : Bize, ne kadar bilgi vereceğinizi kafanızda tartmışsınız, hiç bilgi vermeden gideceksiniz. Ben bunları gördüm, gelip giderlerdi dersen, istihbaratçı olduğun belli olur.
EMİN ASLAN : Ben, yanılmıyorsam, özel kalemde bir veya iki defa görmüş olabilirim, Özel kaleminde olabilir, o koridorda olabilir, spesifik bir yanlış anlamaya neden olmayacak... Geçmiş yıl, yani, ben, şurada oturuyordu, şu koltukta oturuyordu desem zaten yanlış söylemiş olurum.
YAŞAR TOPÇU - Sevgili kardeşim, şu suçluluk duygusundan vazgeç.