EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Ankara ve İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde CHP adaylarını destekleyeceklerini ifade etti. Cumhur İttifakının geriletilmesinin önemli olduğunu belirten Gürkan, "Cumhur İttifakının yerel seçimlerden güçlü çıkması son demokrasi kırıntıları diyebileceğimiz kazanımların, özgürlüklerin de yok edilmesi için iktidarın daha cesur davranmasının gerekçesi haline getirilebilir" dedi.
Evrensel Gazetesi'nden Çağrı Sarı'nın gerçekleştirdiği röportajda Selma Gürkan, yerel seçimde EMEP'in stratejisini anlattı. Röportajın ilgili bölümü şöyle:
"Ekonomik krizin halk üzerindeki etkilerinin ciddi anlamda hissedildiğini söylediniz. Bunun seçimlere etkisi ne olur?
"Seçim çalışmaları kapsamında da günlük çalışmalarımızın bir parçası olarak işçilerle emekçilerle yüz yüze geliyoruz. Krizin etkilerinden söz edersek; işten atmalar örneğin... Resmi rakamlara göre bile 2018’in son üç ayında 580 bin işçi işten çıkarılmış durumda. İşten atmalar tepki çekmemek için sürece yayılarak yaşanıyor, şimdilik. Çarşı pazar fiyatlarındaki artış hepimizin malumu; patates, patlıcan, biber, soğan neredeyse düşman, dış güç ilan edildi. Çalışma ve yaşama koşulları her geçen gün kötüleşen halk bu gidişattan önemli ölçüde iktidarı sorumlu tutuyor. AKP’ye yönelik bir eleştirinin ve tepkinin biriktiğini gözlemleyebiliyoruz.
"Bu tepki birikmesi nasıl şekilleniyor sizce? AKP’den kopuşa yol açar mı?
"Açık bir tepki var, seçimde mesaj hatta bir ders verme eğilimi var; ancak bunun bir kopuşa tekabül ettiği yönünde kesin bir çıkarsama yapmak pek mümkün değil. Ancak şunu söyleyebiliriz özetle; AKP’nin halka, sorunlarının çözümüyle ilgili bir vaadi bulunmadığı gibi halkın da AKP’den beklentisi zayıflamış durumda. Dolayısıyla bu seçimlerde AKP’ye verilen desteğin önemli ölçüde düşeceğini görmek sürpriz olmayacak. Öte yandan kriz kendi başına bir muhalefet partisinin işini görmez. Krizle gelinen eleştirellik kırılgandır. Her an başka bir şeye dönüşebilir. Buradan bir sonuç çıkarma işi muhalefet partilerinin işidir.
"31 Mart’ın, bir kez daha, ‘Yeni Hükümet Sistemi’nin seçimi olacağı tespitini yapabilir miyiz?
"Siyasi iktidar yerel seçimlerden tek adam rejimini güçlendirerek çıkmayı hedefliyor. Yerel seçimleri yeni rejimin sağlaması olarak görüyor.
"Seçim stratejinizi şubat ayı içerisinde kamuoyuna açıkladınız. Açıklamanızda yer alan ‘AKP’nin geriletilmesi’ ifadesiyle ne kastettiğinizi açıklar mısınız? Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde tutumunuz ne olacak?
"Seçim stratejimizi belirlerken en önemli kıstasımız; ülkenin içinde bulunduğu siyasal koşullar ve işçilerin, emekçilerin, halkın yaşadığı temel ekonomik ve demokratik sorunlar ile bunların çözümüne dair beklentileridir. Bu nedenle tek adam yönetiminin karşılığı olan Cumhur İttifakının siyasal gericiliğine karşı halkın gerçek seçeneğini oluşturmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla demokratik, halkçı belediyecilik anlayışıyla çerçevesi oluşturulmuş ortak platformların oluşması ve bu ortak platformların ortak adaylarının çıkarılması bizim için önemliydi. Seçim listeleri sonuçlanıncaya kadar geçen süre içinde ne yazık ki bir kaç istisna dışında bunun gerçekleştiğini söyleyemeyiz.
"Cumhur İttifakının yerel seçimlerden güçlü çıkması son demokrasi kırıntıları diyebileceğimiz kazanımların, özgürlüklerin de yok edilmesi için iktidarın daha cesur davranmasının gerekçesi haline getirilebilir. Biz bu bakımdan yerel seçimlerdeki taktiğimizi üç büyük şehir, diğer kentler ve daha küçük yereller için hem içinden geçtiğimiz sürecin hem de alanların özgüllüğünü göz önüne alarak belirlemeye çalıştık.
"Birincisi; emek ve demokrasi güçlerinin yerellerde bir araya gelerek platform oluşturduğu ve bu platformların ortak aday gösterebildiği ya da destekleme kararı aldığı il ve ilçelerde ortak adaylara, diğer yerlerde desteklediğimiz bağımsız adaylara oy vereceğiz. Bu platformlar yaygın değildir ama oluşabildiği oranda da kıymetlidir.
"İkincisi; Cumhur İttifakının Ankara, İzmir, İstanbul’da geriletilmesini önemli görüyoruz. İzmir’de bizim de içinde bulunduğumuz emek ve demokrasi güçleri, büyükşehir belediye başkanlığı için CHP adayını desteklemek yönünde ortaklaştı. Ankara ve İstanbul’da sadece büyük şehir belediye başkanlığı için CHP adaylarına oy vereceğiz. Kalan diğer yerlerde geçersiz oy kullanacağız. Ancak Ankara ve İstanbul ile ilgili tercihimiz Millet İttifakını Cumhur İttifakına seçenek olarak gördüğümüz anlamına gelmiyor. Seçmenlerin iki bloka mahkum edildiği bir seçim sistemi aritmetiği ve sahadaki durum ile, emek demokrasi güçlerinin mevcut durumdaki zayıf inisiyatifi toplam olarak yerel yönetimlerdeki iktidar pratiğinin geriletilmesi için ortaya böyle bir seçenek çıkarıyor.
"Bizim için aslolan o ya da bu burjuva kliklerinden birine karşı diğerini desteklemek değil, şu anda iktidarda olan gücün büyük şehirlerde kazanmamasını sağlamaktır. Gerçek seçenek ise halkın yönetime katıldığı, demokratik halkçı belediyecilik için mücadeledir. Seçim çalışmalarımızı da halkın kendi seçeneğini yaratmak için örgütlenmesi ve mücadele etmesini esas alan bir tarzda sürdürüyoruz."